|

Türkiye’yi anlatan yazılar

Osman Turan, mümtaz bir tarihçi olmasının yanında, fikir adamı olarak da boy göstermiş, yazılarında dönemin fikri ve siyasi gelişmelerini çeşitli boyutlarıyla değerlendirmiştir. Turan, bir çıkış yolu üzerinde durmaktan çok, yerleşik akımları, hareketleri eleştirmiştir.

Yeni Şafak ve
04:00 - 8/06/2016 Çarşamba
Güncelleme: 21:43 - 7/06/2016 Salı
Yeni Şafak
ERCAN YILDIRIM


Nicedir erbab-ı kalem diyebileceğimiz, üsluplu, derin bilgi ve entelektüel ilgilerle aktüel olanı ele alabilen yazarlardan uzağız. Türkçeyi yetkin şekilde kullanarak, yazılarını belli bir üslup çerçevesinde “okutabilen” entelektüel kuşağı matbuatımızdan çekilmek üzere. Varolanlar gazete köşelerinde yazmıyor; yazmaktan kaçınıyor. Dil ve üslup aramadan sadece yalınkılıç saldırıyı esas alan fıkra yazarlığı, iyiden iyiye gazete okuyuculuğunu da bitirdi. Gazete yazarlığı yandaşlıkla – düşmanlık arasındaki kör mücadelenin boyutlarından biri haline geldi.



SELÇUKLU TARİHÇİSİNİN KALEMİNDEN


Türkiye'de Selçuklu tarihçiliğinin önde gelen isimlerinden Osman Turan'ın köşe yazarı olduğunu hatta milletvekilliği yaptığı esnada yazılar yazdığını düşünürsek bir dönem matbuatımızın ne kadar derinlikli, ne kadar entelektüel ilgilere açık olduğunu anlayabiliriz. Osman Turan, hocası Fuad Köprülü gibi Türk tarihçiliğinin önde gelen isimlerinden biri olarak siyasete de girmiş, fakat yine hocası gibi siyasi hayatı ilim hayatının gerisinde kalmıştır. Osman Turan dediğimizde milletvekilliğinden çok “Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi”ni biliriz. Turan, eserlerinde Türk modernleşmesiyle ortaya çıkan buhranlarımızı, laiklik özelinde manevi bunalımlarımızı ele alır.



60'LARIN FİKİR HAYATI


Osman Turan'ın Yeni İstanbul Yazıları'nda temel olarak döneminin fikri tartışmalarının çoğunluğunu bulmak mümkün. Tek Parti karşıtlığı, demokratik hayatın Türk milletine getirdiği olumlu yönler, yükselen sosyalizm karşısındaki sert ve tavizsiz tutum, esasında Amerikanlaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan manevi buhranlar, laiklik tartışmaları, Kemalistlerle kalem kavgaları, zaman zaman yine dönemin milliyetçi muhafazakarlarının kullandığı kendine dönme teması, Köy Enstitüleri üzerinden kültürel yönelimler, aydının görevleri yazıların genel konularındandır. Turan'ın CHP karşıtlığı Necip Fazıl'ın da dile getirdiği tezlere paraleldir.


Turan, demokrasinin sadece vatandaşın reyini özgürce kullanabilmesinde, kendi iktidarına kavuşmasında değil aynı zamanda iktisadi kalkınmada da çok önemli sonuçlar doğurduğunu belirtir. CHP'nin diktatoryal bir yapıda çağın dışında kaldığı ve milleti gerilettiği fikri üzerinden İnönü düşmanlığı da yapan Turan, liberal anlayışı savunan görüşler serdeder. Devletçiliği reddettiği gibi, devlet kapitalizmi kavramının da kısırlığı üzerinde dururken aslında 60'larda siyasi hayatta palazlanan sosyalizme hem kendi tezleri hem Türk düşünce dünyasındaki yeri bakımından sert muhalefet eder. Yazar, sosyalizmin “moda” olarak gençleri etkilediğini savunurken, bir yanıyla da Marksizm üzerinden Sovyetik gelişimi, Stalinciliği yerer. “Yeni İstanbul Yazıları” bir dönemi, fikir hareketlerimizin gelişimini anlamak için önemli bir kaynaktır.



• • •


Yeni İstanbul Yazıları


Osman Turan


Hitabevi Yayınları


Mayıs 2016


396 sayfa




#Osman Turan
#Yeni İstanbul Yazıları
#Hitabevi Yayınları
8 yıl önce