|

Uşak mutfağı da güzel

Geçtiğimiz haftalar salgına karşı verdiği mücadelede ‘mavi’ görüntüsüyle bir anda bütün dikkatleri üzerine çeken il Uşak oldu. Biz de bu hafta Uşak mutfağından iki lezzetli tarif paylaştık.

Ülkü Menşure Solak
04:00 - 28/03/2021 Pazar
Güncelleme: 22:04 - 25/03/2021 Perşembe
Yeni Şafak
Şip böreği
Şip böreği

Koronavirüs haritalarında onca yüksek vaka sayılı illerin arasında masmavi kalabilen Uşak hakkında yazmak istedim. Tarihi eski çağlara kadar uzanan Uşak’ın adı, Evliya Çelebi seyahatnamesine göre “aşıklar diyarı” anlamına gelir. “Uşşak” adını alışında yöreden bir çok saz ve söz erbabının çıkmasının büyük katkısını anlatanlar “Evren Dede” efsanesini dile getirmeden geçemezler. Efsaneye göre Uşak ili Banaz ilçesinde bir koruluk vardır. Bu korulukta Evren Dede sazını çalış söylemeye başladığında, onu duyan herkes öyle etkilenir ki, sese yönelir ve o susmadan ayrılamazlar. Bir gün artık koruluktan Evren Dede’nin sazı da sesi de duyulmaz olur. İnsanlar onu aramaya çıkarlar ama hiçbir iz bulamazlar. Yine de sesinin ve sazının tınısının koruluğa sindiğine öyle çok inanırlar ki, ruzgar estikçe o sesin verdiği huzur ağaçlardan bütün Banaz’a yayılır. Seven ve sevilenlerin şehri Uşak’ta halı , kilim dokumak ta eski çağlardan bu yana sürdürülen bir meslektir. Elde edilen arkeolojik kalıntılar bu mesleğin şehirde yaygın bir biçimde sürdürüldüğünü gösterir. Tarih boyunca bir çok uygarlığa ev sahipliği yapan bu güzel şehirde her medeniyetten bir ize rastlamak mümkündür. Banaz Çayı üzerinde Cılandıras Köprüsü, Güre yakınlarındaki anıt kaya mezarları, Blaundus Antik kenti, Ballıkkaya ve Delikkaya Kiliseleri, Osmanlı döneminden kalma mimarisiyle tarihi evler ve müzedeki onlarca eser Uşak’ın köklü kültür hazinesini gözler önüne sererler.

KADINLAR PİŞİRİP KADINLARA İKRAM EDİLİR

Uşak’ta mutfak kültürüne aşıklık geleneğinin etkisi de yansımıştır. Yemeklerinin çoğunun hikayesi, tekerlemeleri bulunur. Halk yaşamında geleneklere sinen mutfak kültürünün bazı izlerine kısaca değinmek gerekirse en güzel örneklerinden biri “üç tencere yemeği” olurdu. Üç tencere, muharrem ayında halı dokuyan hanımların, dul ve yoksul hanımlar için pişirdikleri çorba, et ve pilavı ifade ediyor. Gün boyunca kadınlar eliyle pişen bu yemekler yine kadınlara ikram ediliyor, böylece yardımlaşma ruhu ve sevgi bağı güçlendiriliyor. Gelin bugün bu aşıklar şehrinin mutfağından birkaç lezzet paylaşalım. Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.

Şip Böreği
MALZEMELER

5 su bardağı un

3 su bardağı süt

1 yumurta

Bir çay bardağı zeytinyağı

Bir tatlı kaşığı tuz

Bir çay bardağı yoğurt

Yarım bağ maydanoz

Bir su bardağı lor peyniri

50 gram beyaz peynir

Bir çay kaşığı karabiber

Bir çay kaşığı kırmızı biber

YAPILIŞI

4 su bardağı un, bir yumurta, bir çay bardağı zeytinyağına ılık sütü yavaş yavaş ekleyerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğuralım. Maydonozu doğrayalım, içine lor peynirini ve ezdiğimiz beyaz peyniri ilave edip karıştıralım. Baharatları ekleyelim az miktarda zeytinyağı ilave edelim. Dinlendirdiğimiz hamuru ikiye bölelim. Her bir bezeyi parmak kalınlığında açalım. Bir çay bardağı un ve bir çay bardağı sıvı yağı iyice karıştırıp macun kıvamına getirelim. Açılmış ilk kat hamurun üzerine sıvı yağ un karışımını sürelim. Kalınca yufkayı saralım, katmer yapar gibi bükelim, dinlendirelim. Dinlendirdiğimiz hamuru tekrar açalım. Yağlanmış bir tepsiye açtığımız hamuru yayıp peynirli maydanozlu içi yayalım. İkinci katı açalım ve peynirli için üzerine yayalım. Üzerine yoğurt sürelim, sumak serpelim. Bir çatal veya bıçak yardımıyla küçük delikler açıp 180 derecelik fırında 25-30 dakika pişirelim. Afiyet olsun.


Cendere Tatlısı
MALZEMELER

4 su bardağı un

2 yumurta

1 çay kaşığı tuz

250 gr ceviz içi

1 su bardağı nişasta

250 gr tereyağı

2 su bardağı su

Şerbeti İçin:

3 su bardağı şeker

2 su bardağı su

Yarım limon suyu

YAPILIŞI

Un, su, tuz ve yumurta ile kulak memesi kıvamında bir hamur yoğuralım, ceviz büyüklüğünde bezelere ayıralım ve 20 dakika üzerini örterek dinlendirelim. Her bir bezeyi nişasta serperek ince ince açalım. Açtığımız yufkanın bir kenarını oklavanın üzerine atalım ve ceviz içini boydan boya yerleştirelim. Oklavayı çevire çevire bütün yufkayı saralım. Sardığımız yufkayı her iki tarafından sıkalım. Oklavayı çekerek çıkartalım ve hazırladığımız cendere baklavayı tepsiye dizelim. Bütün yufkaları açıp tepsiyi doldurduktan sonra tereyağını eritelim. Kızgın tereyağını baklavaların üzerinde gezdirelim. 180 derecelik fırında kızarana kadar pişirelim. Ayrı bir yerde şeker ve su ile bir şerbet yapalım. Kaynayan şerbete limon suyunu ekleyelim ve kıvam alana kadar kaynatmaya devam edelim. Fırından çıkartıp soğuttuğumuz baklavanın üzerine sıcak şerbeti gezdirelim. Yarım saat dinlendirelim. Afiyet olsun.

#Uşak
#Mutfak
#Tencere
#Pilav
3 yıl önce