|

İslam siyaseti ve İbn-ül Mukaffa

İbn-ül Mukaffa, bazı kralların zulümlerini görmüş ve Abbasi cemiyetinin sosyal hastalıklarını erkenden teşhis etmiştir. O, hükümdarın başkalarıyla meşverette bulunmasıyla, akla ve adalete dayanan bir düzenin yaratılmasıyla reformların kabul edileceğine inanmıştı.

Yeni Şafak
08:00 - 20/06/2017 Salı
Güncelleme: 11:41 - 20/06/2017 Salı
Yeni Şafak
İbn-ül Mukaffa, sosyal konularda da söz sahibiydi. Bu sebeple döneminde kendisine reformcu denilmiştir.
İbn-ül Mukaffa, sosyal konularda da söz sahibiydi. Bu sebeple döneminde kendisine reformcu denilmiştir.
Asıl adı
Ruzbih
olan
İbn-ül Mukaffa
'nın doğum yeri ve tarihiyle ilgili kesin bir bilgi olmamakla birlikte, MS 724'te İran'da doğduğu sanılmaktadır. İbn-ül Mukaffa, İslam düşüncesinin en önemli isimlerinden olan İbn Haldun'un Mukaddime adlı eserinde ismi geçen önemli şahsiyetlerden birisidir.

Babası tarafından İran edebiyatı, kültürü, soyu ve karakteri ile eğitilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Şevki Dayf
'tan aktaran
Necati Avcı
'nın yazdığına göre babası ona, divan hizmetlerinin gerektirdiği bütün kuralları öğretmiş ve saraylardaki yüksek hayat tarzına göre onu

Sahabelerden sonra Araplar arasında el Halil'den, Arap olmayanlar arasında da
İbn-ül Mukaffa
'dan daha zeki kimselerin gelmediği söylenir.

Necati Avcı, Halil ile İbn-ül Mukaffa arasında geçen bir diyalogu aktarır.
Ahmet Emin'
den aktaran
Necati Avcı,
Halil ile İbn-ül Mukaffa'nın ilk kez bir araya gelerek birlikte üç gün geçirdiklerini söyler. Ayrıldıktan sonra Halil'e, "İbn-ül Mukafa'yı nasıl buldunuz?" diye sorulunca, "Beklediğim kadar ilmi ve edebi var.
Fakat ilmi aklından daha çoktur"
cevabını verir.

İbn-ül Mukaffa da , "Kim seni bu kadar güçlü bir edebiyatçı olarak yetiştirdi?" denildiği zaman,
"Kendi kendimi yetiştirdim. Gördüğüm iyi şeyleri alır, kötüleri ise bırakırdım"
cevabını vermiştir.

İbn-ül Mukaffa
, sosyal konularda da söz sahibiydi. Bu sebeple döneminde kendisine reformcu denilmiştir.
İbn-ül Mukaffa
, bazı kralların zulümlerini görmüş ve Abbasi cemiyetinin sosyal hastalıklarını erkenden teşhis etmiştir. O, başkanın başkalarıyla meşverette bulunmasıyla, akla ve adalete dayanan bir düzenin yaratılmasıyla reformların kabul edileceğine inanmıştı.


Türkiye Diyanet Vakfı
'nın
İslam Araştırmaları Merkezi'
nin kaynaklarına göre
İbnü'I Mukaffa
eski Fars geleneğini bilmesi ve bürokratik tecrübesi dolayı­sıyla siyasi meselelere nüfüzu ve ıslahatçı tavrıyla İslam düşünce tarihinin özgün şahsiyetlerinden biriydi. Bu sebeple Arap nesrinin kurucuları arasında sayılmanın yanı sıra düşünür kişiliğiyle de tanınır. Pehlevi dilinden Arapça'ya yaptığı başarılı tercümeler, Sasani devlet geleneğiyle çağının İslami anlayışları arasında köprü oluşturmuş, Fars ve bir ölçüde Grek kültürüne dair geniş bilgisiyle Müslüman ilim ve fikir adamlarının erken bir dönemde buluşmasını sağlamıştır.


İbn-ül-Mukaffa
bir taraftan eski Fars düşünce ve siyaset geleneğinden ilham alırken diğer taraftan Arapça konuşan kültürlü insanlar olarak düşündüğü muhataplarını dikkate alan bir bakış ve üslupla dikkatli ve isabetli gözlemler ortaya koymuştur. Bu şekilde Fars bilgeliğinin nispeten akılcı tavrı ile başarılı ve zeki bir bürokratın keskin gözlemlerini şahsında birleştirmiştir.



İbn-ül Mukaffa,
ilmi hayatın temeline aklı koymakla birlikte geçmiş bilgi ve tecrübe birikiminin etkisini de kabul etmektedir. İbn-ül Mukaffa, Kelile ve Dimne'nin yazılış amacını açıkladığı girişte bilginin amel için gerekli olduğunu, dolayısıyla bilginin fayda kavramıyla ilişkisini vurgulamaktadır. "Bir kimsenin .. niçin ilim peşinde koştuğu sorusunu açıkça cevaplayabilmesi ve amacına ulaştığında artık o sahada boşu boşuna derinleşmemesi gerekir"
#Siyaset
#İslam
#İbn Mukaffa
#İbnül Mukaffa
7 yıl önce