Çok çiğneyin yavaş çiğneyin
İftarda su ile başlayıp hurmayla devam edilmesi gerektiğini ifade eden Uçar, “İftarda muhakkak çorba tercih edilmelidir. Ardından mümkünse salata yenmelidir. Çorba ve salata süresi 10-15 dakikalık bir süre olmalı. Kişi olabildiğince yavaş yemeli ve çok çiğnemeli ki; kan şekeri dengesi sağlansın. Gerekirse namaz kılan bireyler, çorba ve salatadan sonra namazlarını kılabilirler. Ardından ana yemeğe geçmek, şeker dengesinin daha iyi sağlanmasını sağlayacaktır. En önemli nokta çok çiğnemek ve yavaş yemektir” dedi.
Tatlı şekersiz olsun
Ramazan’da iftar sonrası şeker ihtiyacının arttığını belirten Uçar, “Tatlıda öncelikle meyve gruplarını tercih etmeliyiz. Hurma ve kayısı gibi şekerli meyvelerden bu ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Tatlılar iftardan 2 saat sonra tüketilmelidir. Yanında da kesinlikle süt grubu tercih edilmeli ve tatlı porsiyon miktarı küçük seçilmelidir. Ramazanda tatlı yemek, normal zamanda tatlı yemekten 2 kat daha fazla zarar verir vücuda. Bu yüzden mümkünse şekersiz tatlılara soframızda yer vermeliyiz. İncirli kayısılı kek buna örnek olarak verilebilir. İçerisine hiçbir şekilde şeker koymuyoruz. Meyvelerin kendi tatlarıyla çok lezzetli bir kek elde edebiliyoruz” dedi.
- Uçar, Ramazan ayında vücudun susuz bırakmaması gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi. “Yaklaşık olarak 17 saat oruç tutuyoruz. Normalde en az saat başı bir bardak su içmemiz gerekiyor. Ramazan ayı dışında bunun için telefonlarımızda su hatırlatma uygulamaları kullanılabilir. Ancak ramazan ayında ise iftar sahur arası çok fazla su tüketerek, vücudumuzu susuz bırakmamalıyız.”