Yaz ‘zimem defteri’ne elbet birisi gelip öder!

Haber Merkezi
00:0011/04/2022, Pazartesi
G: 10/04/2022, Pazar
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Osmanlı toplumunda ‘Ramazan'a özel’ birçok gelenek adeta kurumsallaşmıştı. Bunlardan biri de ‘zimem defteri’ uygulamasıydı. Hâli vakti yerinde olanlar, bakkal, manav ve fırınlara girip veresiye defterini alır, içinden rastgele bir sayfa açar, bir kişinin borcunu tamamen öderdi.

600 yıl boyunca hüküm süren Osmanlı Devleti’nde Ramazan ayı her zaman özel bir yere sahipti. Devlet adamlarından, Anadolu halkına Müslüman tüm Osmanlı vatandaşları, Ramazanda hem evlerinin hem de kalplerinin kapılarını sonuna kadar açıyorlardı. Bu aya özel birçok gelenek ve adet de Osmanlı topraklarında yeşermişti. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk Osmanlı’daki Ramazanları bizler için anlattı.

TEMBİHNAMELER YAYINLANIRDI

  • Ramazan hazırlıkları Şaban ayından başlardı. Evlerde ve konaklar gıda temini yapılırdı. Evler ve sokaklar temizlenirdi ve temiz tutulmaya çalışılırdı. Ramazandan evvel devlet tarafından ‘tembihname’ yayınlanırdı. Tembihnamelerde, esnafların zam yapmaması gerektiği, halkın bu ayda ibadetlere yoğunlaşması gerektiği gibi nasihatlerin yanı sıra adab-ı muaşeret kuralları hatırlatılırdı.

ZİMEM DEFTERLERİ KAPANIRDI

Osmanlı’da Ramazan ayında vatandaşların birbirlerine yaptıkları yardımlar da gözle görünür ölçüde artış gösterirdi. Varlıklı bireyler, hiç tanımadıkları semtlerdeki bakkal, manav ve fırınlara girip ‘zimem’ yani veresiye defterini alıp içinden rastgele bir sayfa açar ve söz konusu kişinin borcunu tamamen öderdi.

Bir diğer gelenek ise konaklarda hem zenginler hem de ihtiyaç sahipleri için sofralar kurulmasıydı. İftarın ardından ise ev sahibi, yemeğe gelen misafirlerine diş kirası ismi altında hediyeler sunardı. Ev sahibinin maddi durumuna göre hediyeler değişirdi. Yoksul kimselere altın ve gümüş akçeler verilirdi.

SARAY’DA HUZUR DERSLERİ

  • Sarayın içinde padişahın huzurunda devrin önemli alimlerinin ve hocalarının katıldığı dini meselelerin ele alındığı Huzur dersleri yapılırdı. Meclise katılan hocalara çeşitli bahşişler verilmesi sarayın geleneklerindendi.
  • Kutsal emanetlerin bulunduğu Has Oda, temizlenir ve gül suyu ile yıkanırdı. Padişah tarafından hırka-i saadet çıkartılır halkın ziyaretine açılırdı. Ramazanın 15’inde yeniçeriler Topkapı Sarayı’na gelerek saray mutfağında hazırlanmış olan baklavaları kendi kışlalarına götürürlerdi. Saray’da aynı zamanda büyük iftar davetleri verilir Ramazan’ın coşkusu yaşanırdı.

BAZI CAMİLER KADINLARA AYRILIRDI

Ramazanda Osmanlı döneminde cami minareleri arasına mahya asmak sadece Türklere mahsus bir gelenekti.

Şehrin aynı zamanda Osmanlı döneminde cami ziyaretleri büyük önem taşırdı. Kadınların camilerde rahatça ibadet edebilmeleri için Sultanahmet ve Laleli Camii gibi camiler namaz vakitleri haricinde kadınlara tahsis edilirdi.

#​Osmanlı
#Ramazan
#tembihname
#zimem defteri