Geçmişin tozlu parkurlarına baktığımız zaman öyle modellere rastlıyoruz ki '
' gözünde ayrı bir yere sahip olacak denli efsane olmayı başardılar. Mesela
(1974-1990) yahut
(1984-1996) ve tabii ki
(1992-1998) Örnekleri çoğaltmak mümkün tabii, keza zevkler de değişir ama bize sorarsanız efsaneler kürsüsünün ilk üç sırasında bu modeller var.
Ama Ferrari ile Lamborghini'yi tüm rakiplerinden ayıran bir özellikleri var ki o da 'ana akım' seviyesine inebilmeyi başarmış tepe seviye otomobiller olmaları. Tabii ana akım derken 'ana akımın zirvesi' demek istiyoruz. En nihayetinde bugün sokaklarda bir McLaren, bir Koenigsegg yahut Bugatti görmemiz neredeyse imkansız iken, Ferrari yahut Lamborghini görme şansımız az da olsa mevcut. Hatta 'kaymak tabaka' semtlere gittiğimizde görmememiz neredeyse imkansız.
Bir de Porsche gerçeği var tabii ki. Yani diğer bir deyişle, Ferrari ile Lamborghini'nin hemen bir altına indiğimizde karşımıza çıkan canavar.
Tabii yine kişiye göre değişir ama bizce Porche'nin şimdiye kadar efsane olmaya aday 2 modeli oldu. Bunlardan birisi Carrera GT diğeri ise 918 Spyder idi. Tabii Porcshe denilince akla ilk gelen model olan 911'i saymıyoruz çünkü o bugün 52. yaşını süren bir yaşayan efsane.
İşte Carrera GT'yi 2004-2006 yılları arasında sadece iki yıl üreten ve ardından emekliye ayıran Porsche şimdi aynısını 918 Spyder'a yaptı. Henüz 2013 yılında üretim bantlarından çıkıp yollara inen aracın son modelini ürettiğini açıklayan Porsche emeklilik işlemlerini başlattığını duyurdu. Yani 918 Spyder'ın da ömrü 3 sene ile sınırlı kaldı.
4.6 Litrelik V8 motorunu (433 kW, 580 hp) çiftli elektrik motoruyla destekleyen (181 kW, 243 hp) ve toplamda 823 beygir güce erişen 'Örümcek', bizlere bir otomobilin hem elektrikli hem de süper performansa sahip olabileceğini gösteren ilk model oldu.
918 Spyder, halen dünyanın standart üretim lastiklere sahip, en hızlı seri üretim aracı olma unvanının da sahibi ki muhtemelen daha da uzun bir süre kırılacak bir rekor değil bu.
Tabii en nihayetinde her veda erken vedadır ama Spyder'ın 'henüz yeri dolmadan' gerçekleşen bu ayrılığı sanki daha da erken bir veda oldu...
