Almanya Cumhurbaşkanı'yken söylediği “İslam Almanya'nın parçasıdır” sözü nedeniyle medya ve siyasi çevreler tarafından linç kampanyasına tabi tutulan, akabinde görevinden istifa etmek zorunda kalan Christian Wulff; hem bir hukuk adamı, hem de bir kanaat önderi olarak misyonuna devam ediyor. Wulff, özellikle ticaret hukuku alanındaki tecrübesini Türk dostluğu ile birleştirerek Almanya ve Türkiye arasındaki yatırımların güçlendirilmesi, üçüncü ülkelerde ortak yatırımların gerçekleştirilmesi için kolları sıvadı. İstanbul'da düzenlediği sohbet toplantısında sorularımızı cevaplandıran Christian Wulff, yeni projelerini anlattı.
Gerçek bir Türk ve Türkiye dostu olarak bilindiğini söyleyen Wulff, “Türkiye ve Almanya arasındaki iletişim ağının dünyada bir benzeri yok, bu çok özel bir ilişki. Buna rağmen iki ülke arasında yanlış anlaşılmalar olabiliyor. Ama birlikte açacağımız o kadar çok kapı var ki, ben o kapıların anahtarlarını biliyorum. Yapılacak çok işimiz var” dedi. Wulff, ticari partnerleri bir araya getirecek zemini güven üstüne kuracaklarını vurguladı. Wulff; Alman KOBİ'lerinin krizlere karşı oldukça duyarlı ve temkinli olduklarını, know-how'a sahip olduklarını Türk KOBİ'lerinin ise hem konum hem de şirket yapısı açısından avantajlı olduğunu belirtti.
Almanya'da yoğun orandaki KOBİ yapılanması ve aile şirketleri bulunuyor. Kuzey Ren Westfelya ve Baden-Württemberg eyaletleri Türk yatırımlarının oldukça yoğun olduğu bölgeler. Ancak Wulff; Almanya'daki eyaletlerin rekabetçi yapısına dikkat çekerek “Biz Almanlar 'kartal bakışı' deriz. Tavsiyem, sadece Türklerin yoğun olduğu eyaletlere değil size avantaj sağlayacak başka kentleri de düşünmenizi tavsiye ediyorum. Alman KOBİ'leri de genellikle küçük kentlerde konuşlanmış durumda” dedi.
Avrupa Birliği ile ilgili müzakere sürecine yönelik sorulara “Türkiye'nin AB'ye, AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var” cevap veren Wulff, bir Türk gibi düşündüğünü, mevcut şartlarda iki ülkenin ilişkisinin mantık evliliği gibi gözüktüğünü ancak bu ilişkinin bir aşk evliliği olması gerektiğini vurguladı. Wulff, “Türkler Türkiye'ye hissettiği coşkuyu AB'ye karşı da hissetmeli” dedi. Türkiye'de kutuplaşma bitmeli diyen Wulff Almanya'nın “uzlaşı saplantılı” bir ülke olduğunu, Avrupa'ya yakınlaşmanın Türkiye'ye iyi geleceğini söyledi.
108 yıldır tek bir gün bile büroyu kapatmayan büronun üçüncü nesil patronu Etem Postacıoğlu, Wulff ile ortaklık yapacak.
Postacıoğlu; söz konusu stratejik ortaklıkla Türkiye'ye yabancı sermaye girişi ve Türkiye'nin yabancı ülkelerde yatırımlarının yürütülmesi konusunda çalışacaklarını ifade etti. Postacıoğlu, Türkiye'nin Müslüman bir ülke olarak bölgesel avantajlara sahip olduğunu ve bu vesileyle Türk Alman işbirliğinin Ortadoğu'da üstünlük kazanacağına değindi. Türkiye'deki hukuk yapısına ilişkin yabancı yatırımcının endişesi olup olmadığına dair sorulara Etem Postacıoğlu yabancı yatırımcıları genelde yargı, kanun yapısı, iş güvenliği ve vergi konularında tedirginlik taşıdığını söyledi.
