Türkiye’de yaklaşık 13 milyon 500 bin kişi, yani her 6 kişiden birisi hayatının bir döneminde hapis yatıyor. Anlık öfke, kavga ve hatta yanlış anlaşılmalar dahi insanların gözlerini cezaevlerinde açmalarına neden olabiliyor. Bu gibi durumlarda mahkumların ellerinden Mahkumlara ve Muhtaçlara Yardım Derneği (MAHKUMDER) tutuyor. Hem maddi hem de manevi ihtiyaçları dernek tarafından karşılanan mahkumlar hapishanenin zorlukları karşısında ayakta duruyor ve mektuplarının cevap bulması, okudukları kitaplar ile adeta rehabilite oluyorlar. MAHKUMDER Başkanı Lütfullah Uzun, “Yardımlar, cezaevlerinin ıslahane haline gelmesi yolunda bir adım” dedi.
REHABİLİTE EDİLİYORLAR
Dernek olarak yaptırdıkları araştırma sonucunda insanların cezaevine girmesinin birincil nedenini eğitimsizlik olarak saptadıklarını söyleyen Uzun, “İçeriye giren insan ya ıslah olacak ya da içeride bir örgütle tanışıp bir suç makinası olarak çıkacak. Bu gerçek insanların ıslah edilmesi gerektiği gerçeğini gösteriyor. Onların ihtiyaçlarını karşılayarak onlara yalnız olmadıklarını hissettirerek hayata, topluma kazandırabiliriz. Bu nedenle 2010 yılından beri insanları eğitip hayata kazandıracak dini, milli, tarihi güzel kitaplar gönderiyoruz. Eğitimlerine devam etmek isteyenler var. Onlara ders, çalışma kitapları yolluyoruz. Ayrıca giysi, ayakkabı, gibi temel ihtiyaç malzemeleri de gönderiyoruz. Mahkumların bu şekilde rehabilitasyonu için uğraşıyoruz” dedi.
Mahkumlardan tarihi ihya
- Edirne’de, mahkumlar restorasyon çalışmalarına katılarak tarihi ve kültürel eserlerin ortaya çıkarılmasına katkı sağlıyor. Türkiye’deki açık cezaevlerinde kurulu Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları aracılığıyla hükümlüler tarımdan, hayvancılığa, marangozluktan, el sanatlarına pek çok alanda meslek öğreniyor. Bu iş kollarından en ilgi çekici olanı ise Edirne Açık Cezaevi bünyesindeki mimari restorasyon iş kolu olarak öne çıkıyor. 50 hükümlü Edirne’deki pek çok tarihi ve kültürel eserin ayağa kaldırılmasında katkı sağlıyor. Edirne Sarayı, Kadı Bedrettin ve Süleymanpaşa camileri restorasyonlarında görev alan mahkumlar, şu an da Edirne Kapalı Cezaevi Yerleşkesi’ndeki II. Mahmut döneminde 1827 yılında yapılan, üç yangın ve Balkan Harbi sırasında geçirdiği tahribatlar sonucu toprak altında kalan Mahmudiye Camisi’nin ayağa kaldırılması için uğraş veriyor.
