CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsüne yasal düzenleme’ teklifine bir tepki de 28 Şubat mağdurlarından geldi. 1998-1999 eğitim öğretim yılında Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde öğrenciyken başörtüsü sebebiyle derslere alınmayan Aysel Yaşar (48), "Kimya bölümünde okuyordum, hayallerim vardı. Ancak bi sabah her şey allak bullak oldu. Bizi mağdur eden insanların bugün günah çıkarmalarını izliyoruz. Örtülüleri sadece hizmetçiliğe layık gören, bir metrelik bez parçası diyen bu insanlara ben hakkımı helal etmiyorum” dedi.
Derse alınmadığı o günü, okul önünde bekleyen panzeri hayatı boyunca unutamayan Yaşar, 2011’de 3 çocuklu bir kadın iken okula dönebilmiş. Yaşar sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Okula döndüm dönmesine ama her şeyi unutmuştum. Okula dönüş bile benim için travmaydı. Geceleri rüyamda okulu görüyor korkarak uyanıyordum. Hem dersler zordu hem de ders çalışırken 3 çocukla da baş ediyordum. Okula gidip gelirken ders çalışacak vakti ancak otobüste bulabiliyordum. Bunlara rağmen okulu tamamladım. Başörtüsü nedeniyle mağduriyet yaşayan pek çok arkadaş dereceyle mezun oldu. Bizim dönemimizde okul bitirince KPSS’ye gerek olmaksızın öğretmenlik yapılabiliyordu. KPSS nedeniyle okul bitse de pek çok kişi mesleğini yapamadı."
ALLAH FIRSAT VERMESİN
1998’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü öğrencisi Fahriye Karaaslan, okul kaydı sırasında ikna odasına alınan isimlerden biriydi.
O gün yaşadığı travmayı hayatı boyunca unutamayan Karaaslan, “Yasak başladıktan sonra 10 yıl boyunca ne zamana tramvaya binmem gerekse, arkamı üniversiteye bakacak şekilde otururdum. Fakülte kapısına bakamazdım. Dalgınlıkla görürsem ağlamaktan kendimi alamazdım. Çok zor bir dönemdi, Allah onlar gibilere bir daha fırsat vermesin” dedi.
2011’de çıkan aftan yararlanıp okulunu bitiren Karaaslan, şimdilerde ücretli öğretmenlik yaptığını ifade ederek, “Bizim dönemimizde insanlar mülakatla öğretmen oluyordu. Takdir edersiniz ki, bizler KPSS’de istenen puanları yapabilecek yaş ve kapasiteyi geçtik. İstenen puanları alamıyoruz, alsak yaşa takılıyoruz. Dolayısıyla pek çok hakkımız gasp edildi, iade-i itibar başta olmak üzere bu döneme kadar elde edemediğimiz tüm hakların iadesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Karaaslan, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal güvence çıkışını siyasete dayalı olduğu için samimi bulmadığını da söyledi.
TAŞ ATMADIK İDAMLA YARGILANDIK
28 Şubat Kadın Platformu Başkanı Mine İpek, "1998’de Malatya İnönü Üniversitesi’nde Çocuk Gelişimi bölümünü kazanmıştım. Yasakla üniversiteyi kazandığım ilk yıl tanıştım. Rektör Ömer Şarlak, asker kökenliydi, okulun güvenliğini jandarma yapıyordu. Okul bahçesi adeta kışla gibiydi. Biz gözaltına alındığımızda bizi kışlaya götürüyorlardı. Defalarca coplandık, şiddete uğradık. En sonunda bize uzaklaştırma cezası verdiler” dedi.
Devlet Güvenlik Mahkemesi’de idamla yargılanan İpek, “Okul kampüsüne girişlerimiz de yasaklanınca biz de okula dönmek istediğimizi ortaya koyan bir mum yakma eylemi gerçekleştirdik. İnönü Meydanı’nda düzenlediğimiz, ‘eğitim hakkımız engellenemez’ mesajı taşıyan bu eylemde ne bir kaldırım taşı söktük, ne bir yeri kırıp döktük ama durumu devlete başkaldırı olarak yorumlayıp bizi idamla yargıladılar. Mahkemeye dev bir ekran kurdular, orada ekranlara yansıyanların hepsi tutuklandı” diye konuştu.
HAKLARIMIZI İADE EDİN
28 Şubat’ın bir nesli mahvettiğini söyleyen İpek, “Okulundan, işinden atılan binlerce insan var. Aradan 20 yılı aşkın zaman geçti, bu vakte kadar hiçbir şekilde adım atmayan CHP’nin bu çıkışını samimi bulmuyorum. Biz bu durumun seçim malzemesi olarak kullanılmasından büyük rahatsızlık duyuyoruz. Eğer samimiyseler mağduriyet olan kardeşlerimin elinden hangi hakların iade edilmesi noktasında girişimde bulunsunlar” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda her türlü adımı attığını hatırlatan İpek, “Şu an okullarda çocuklar özgürce başörtülü olarak eğitim alıyor, kamuda sorunsuz çalışabiliyor. Ancak haklarını kaybeden bir gençlikten bahsediyoruz, Elimizden çalınan gençliğimiz var, kim nerede mağdur edildiyse, bu hakların en kısa sürede iadesini bekliyoruz. Özrün, helalleşmenin gereği budur” ifadelerini kullandı.
