Kudüs geçilmez

İslam’ın ikinci kıblesi Kudüs’te süren siyonist vahşete karşı en güçlü ses Yenikapı’dan yükseldi.

Kudüs'teki siyonist barbarlığına karşı en güçlü ses Yenikapı'dan yükseldi. İstanbul'da 'Zulme Lanet Kudüs'e Destek' mitingi için dev meydanda buluşan yüzbinlerce vatandaş, İslam'ın ikinci kıblesini işgal ederek Filistinliler üzerinde soykırım uygulayan İsrail yönetimine karşı tek yürek oldu. Kur'an tilavetiyle başlayan program, şehitler için dualarla sürdü. Tarihi anların yaşandığı meydandan dünyaya seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs nöbetini yeniden devralmak için İslam alemine 'birleşelim' çağrısı yaptı. İsrail'e karşı atılacak adımların belirleneceği İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi için İstanbul'a gelen liderlerden bazıları da Yenikapı'ya gelip Erdoğan'ı cankulağıyla dinledi. Siyonist barbarlara karşı nasihatin değil sadece güç kullanmanın etkili olacağını vurgulayan Erdoğan, "Bizim için Çanakkale neyse Kudüs de odur" dedi. İşte Erdoğan'ın mesajlarından satır başları:

"Kudüs sadece bir şehir değil, bir semboldür, bir imtihandır. Kudüs kıbledir. İlk kıblemizi koruyamazsak son kıblemizin geleceğine güvenle bakamayız. Açık konuşmak gerekirse İslam dünyası Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır. Müslümanlar olarak yüreklerimizdeki Kudüs işgal edildiğinden beri zalime karşı gerektiği gibi karşı koyamaz olduk. Osmanlı Devleti 4 asır boyunca orayı bir esenlik şehri olarak idare etmişti. Kudüs'ün elden çıkmasıyla, Müslümanlarla birlikte Hristiyanların kutsalları da İsrail'in tehdidi altına girdi. 1967 yılında Kudüs'ün işgaline sessiz kalan Birleşmiş Milletler, İsrail'in gerçekleştirdiği haksız, hukuksuz, vicdansız, ahlaksız tüm eylemleri sadece seyrederek bu zulme zımnen ortak olmuştur. Niçin 'Dünya 5'ten büyüktür' diyorum anlıyor musunuz? Yoksa bir Amerika'nın iki dudağının arasına mahkum olan dünyada zulümden başka bir şey göremezsiniz. Onun için ne diyoruz? Zalimler için yaşasın cehennem."

İSRAİL DİLEDİĞİNİ YAPIYOR

"İsrail 1947'den beri dilediğini yapıyor, bugün de aynı pervasızlıkla yoluna devam ediyor. Bu gerçekleri görmezden gelemeyiz. İşte ABD'nin aldığı son kararla Kudüs'ün mahremiyetine bir kez daha el uzatıldı. Mescid-i Aksa giderek sıklaşan bir şekilde radikal siyonistlerin çizmeleriyle kirletiliyor. El-Halil Camisi hâlâ işgal altında ve biz Müslümanlar kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. Oysa Hz. Ömer neredeyse kimsenin burnunu bile kanatmadan Kudüs'ü fethetmişti. Asırlardır Haçlılar Kudüs'ü fethetmek için 600 bini aşan ordular topladı, ancak 100 bin kadarı Toroslar'ı aşabildi. Onlar da Kudüs'e girdiğinde Müslüman-Musevi kimseyi bırakmadan herkesi katletti. Selahaddin Eyyübi ise isteyenin gitmesine izin verdi. Karşı taraf zulümle vahşetle Kudüs'e yürürken, Müslümanlar imanlarının, bileklerinin gücüyle onları yenmiş ama masum hiç kimseye zarar vermemiştir."

TERÖRÜ BİLE ÖNLEYEMEDİK

"Açık konuşacağım; Müslümanlar aralarındaki çatışmalarda, çekişmelerde, ihtilaflarda birbirlerine ne kadar şedidse, ne kadar tahammülsüzse hatta ne kadar vicdansızsa, hasımlarına karşı da o derece pısırık, cesaretsiz, korkak bir görüntü içindedir. İçimize sokulan proje terör örgütlerini bile engellemeyi başaramıyoruz. DEAŞ diye bir örgüt türettiler. Güya mücadele için gelen ülkeler adeta coğrafyamızı işgal etti. Bu örgüt kimin kanını döktü? Müslümanların. Ortaya çıkan tablo bize proje terör örgütlerinin tek amacının Müslümanların birliğini bozarak bölgeyi işgale hazırlamak olduğunu göstermiştir."

ZALİM NASİHATTEN ANLAMAZ

"Yüreklerin, bileklerin ve canların ortaya konulduğu bir mücadele elbette zaferle sonuçlanacaktır. Bugün neyimiz eksik diye baktığımızda bunu görüyoruz. Dualarımıza, bileklerimizin gücünü eklemediğimiz sürece sonuç alamayız. Hak hukuk tanımayan zalim nasihatten anlamaz. Ahlakı olmayan zalimin anladığı tek dil güçtür. Müslümanlar bir olup bu zulmün karşısına dikilirse İsrail'in pervasızlığı süremez. İslam dünyasını içinde bulunduğu bu halden çıkarmak hepimizin boynunun borcudur. Bu konuda en büyük görev günümüz Müslümanlarına düşüyor, bu meydana, Yenikapı'ya düşüyor. Yenikapı buna yabancı değil. Biz 7 Ağustos'ta da burdaydık, 15 Temmuz'un hesabı için burdaydık."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi için İstanbul’da bulunan yabancı konuklar, miting alanını dolduranları selamladı.

ÖNDERLİKTEN ŞEREF DUYARIZ

"Müslümanlara umutsuzluk yakışmaz. Rabbimin müjdesi var: İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz. Gelin birlik olalım, zalimlerin karşısına tek yürek, tek bilek olarak çıkalım. Kudüs inşallah tüm Müslümanların kurtuluş vesilesi olacaktır. Peygamber Efendimiz'in Mirac'a çıktığı bu kutsal beldeyi sahipsiz bırakmayacağız. 1 milyar 700 milyon Müslüman olarak Kudüs nöbetini devralma sırası bize gelmiştir. Bu mücadelede Müslümanlara öncülük etme görevinden şeref duyarız. Bizim için Çanakkale neyse Kudüs de odur. İsrail halkını da yönetimlerinin kendilerini sürüklediği felakete karşı harekete geçmeye davet ediyoruz."

BM komisyon kuruyor

62 Filistinliyi katledip 3 binden fazlasını yaralayan işgalci İsrail aleyhine Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde karar alındı. BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail'in Filistinli sivillere 'orantısız' ve 'gelişigüzel' güç kullanmasını kınayan ve Gazze sınırındaki olayların araştırılması için Konsey tarafından bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulmasını öngören tasarıyı kabul etti. Gazze sınırındaki katliama ilişkin düzenlenen özel oturum, Konsey üyeleri ve gözlemcilerin İsrail'i kınayan konuşmalarına sahne oldu. Daha sonra yapılan oylamada, Türkiye'nin de gözlemci sıfatıyla desteklediği tasarı, ABD ve İsrail'in yoğun itirazlarına rağmen 29 lehte, 2 aleyhte ve 14 çekimser oyla kabul edildi. Tasarıya sadece ABD ve Avustralya red oyu kullanırken, Almanya, İngiltere, Japonya ve İsviçre gibi ülkelerin çekimser kalması dikkati çekti. İslam ülkelerinin yanısıra Belçika, Brezilya, Şili, Çin, Küba, Ekvador, Meksika, Nepal, Slovenya, Güney Afrika Cumhuriyeti, İspanya ve Venezuela da tasarı lehinde oy kullandı. Kabul edilen tasarıya göre, İnsan Hakları Konseyi Başkanı tarafından kurulacak soruşturma komisyonu, Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin toprakları ve Gazze Şeridi'ndeki İsrail güvenlik güçlerinin işlediği uluslararası hukuk ve insan hakları ihlallerini araştıracak.