Londra sokaklarında karşısına çıkan evsizlerin dağınık saçlarını, uzamış sakallarını tıraş eden Joshua Coombes, ücretsiz olarak seyyar berberlik yapan bir gönüllü. Altı sene önce bir müzik grubunda gitar çalarken berberliğe başlayan Coombes için saç kesmek, zamanla bir tutku haline dönüşmüş. Çantasında her zaman makas, tarak, tıraş makinesi taşıyan Coombes, bu yeteneğini daha sonra sokağa taşımış. Evsizlerle vakit geçirdikçe hayatın amacını keşfeden Coombes, “Sokağa çıktığımda insanların yanına gidiyor ve onlarla sohbet ediyorum. Sonra makasımı elime alıyorum ve bir şekilde saygınlıklarını kazandırıyorum. Onların görünür olmalarını sağlayarak var olduklarını hissetiriyorum” diyor.
Haftanın üç gününü sokaklarda yaşayan evsiz insanlara ayıran Coombes, Londra dışında ABD, Meksika, İspanya, Romanya, İskoçya, İtalya gibi pek çok ülkeye bu amaçla gitmiş. İhtiyaç sahibi sayısız insana gönüllü olarak berberlik yapan Coombes, bir metro istasyonu ya da sessiz bir caddede karşısına çıkan insanların ilk olarak yanına yaklaşıp sohbet etmeye başlıyor. Ön yargılardan uzak bir arkadaş gibi karşısındakileri dinlediğini belirten Coombes, “İnsanlarla iletişim kurmak hoşuma gidiyor. Sokakta gördüğümüz insanlara sadece para vermek artık bana anlamlı gelmiyor.
Onlarla iletişim kurarak değerli olduklarını hissettiriyorum. Bunu bütün insanlık yapabilirse mutlu olacağız” ifadelerini kullanıyor. Yanına yaklaştığı insanların genellikle iyi tepkiler verdiğini belirten Coombes, “İnsanlarla konuştuktan sonra kendimi tanıtıyorum ve isterlerse saçlarını kesebileceklerimi söylüyorum. Bazen kötü reaksiyonlar alıyorum ama onlarla baş edebilmenin yolunu öğrendim. Herkese davrandığımdan farklı davranmıyorum. Her şey gidip onlarla konuşmak ve anlamakla başlıyor” diye anlatıyor.
Coombes bu iyilikler sayesinde hayatta ne yapmak istediğini anlamış. Tanıştığı her insanın kendisinde unutulmaz bir anı oluşturduğunu belirten Coombes, “Bazıları aileleriyle birleşmek bazılarını kendileriyle barışmak istiyor. Benim yapmış olduğum şey saç kesiminden daha fazla. Los Angeles’ta bir adamla karşılaşmıştım. Adam evsiz ama öncesinde çello sanatçısıymış. Ben de berberlik yapmadan önce bir grupla müzip yapıyordum. Onun saçını kestikten sonra birlikte müzik yaptık. Benim için unutulmaz bir anı oldu. Bir gün yaşadıklarımı bir kitapta toplamak istiyorum” şeklinde konuşuyor. Evsizlerin hikayesini başkalarına duyurmak için sosyal medyaya başvuran Coombes, “Sosyal medya çok büyük bir yer olduğu için onun gücüne inanıyordum. Bu yüzden yaptıklarımı buradan paylaşmaya başladım. İlk olarak instagramdan hikayeler falan paylaşıyordum. Kimi zaman hikayelerini kimi zaman da tıraştan önce ve sonraki hallerini paylaşıyorum” diyor.
İnsanları iyi bir şey yapmaya yönlendirmek için #dosomethingfornothing kampanyasını başlatarak sosyal medyada büyük ses uyandıran Coombes, şu şekilde konuşuyor: “Dışarı çıkıp bunu yaparken neden insanlarla paylaşmıyorum diye düşünerek başladım. Büyümesini planladığım bir şey değildi. Sadece bu kampanyayla herkesin ulaşabileceği iyi bir şey oluşturmak istedim. Zamanla yaptığım şeye başkalarını da katmak istedim. Bunun tek başına ilerliyen bir şey olmasının manası yok. Türkiye’de nasıl bilmiyorum ama Batı’da insanlar bireysellikle çok kafayı bozmuş durumda. Bunun insanı mutlu etmediğini daha anlamadılar.
Para zaten mutlu etmiyor biliyoruz ama bu çalışma ile bireyselliğin de mutluluk getirmediğini fark ettim. Dünya şu an iyi bir yöne gitmiyor. Ben de bu sisteme bir şekilde karşı gelmek istedim. Bu gidişe kendimce bir dur dedim. İnsanları toplumsal yaşam içine çekmek istedim. Ancak birlikte yaşarsak mutlu olabiliriz. Mesela bomba patladığı zaman haberlerden izliyoruz. Bombanın gücü gibi iyi şeyleri, kibarlığı, hoşgörüyü, yardımseverliği yaymamız gerekiyor. Benim bu çalışmaları yapmamın asıl sebebi bu. Bu etkiyi oluşturup büyütebilmek.”
- Herkesin hikayesi başka
- Sokakta yaşayan insanların saçlarını keserken onların hikayelerini de dinleyen Joshua Coombes, “Hikayelerini dinlemekten mutlu oluyorum. Herkesin hikayesi başka. Onları tanıyıp dinlediğimiz zaman değer veriyoruz. O insanların yanından geçip gittiğimizde çoğu kişi için bir şey ifade etmiyorlar ama ben nasıl o duruma geldiklerini, neler yaşadıklarını merak edip öğreniyorum. İletişim kurmak, verdiğiniz değerin de bir göstergesi. Ben sadece onları tıraş edip gidebilirim ama konuşarak kendilerini de iyi hissettiriyorum” diyor.
