|

Kim demiş futbol erkek işidir

Türkiye’nin farklı bölgelerinde dünyaya geldiler. Ama tutkuları ortaktı. Onları buluşturan ise işte bu tutkularıydı. Oyuncusundan, antrenörüne kadar altı futbolcu kadın başarı hikayelerini ve futbola olan ilgilerini anlattı.

Haber Merkezi
04:00 - 28/03/2021 Pazar
Güncelleme: 01:55 - 27/03/2021 Cumartesi
Yeni Şafak
Ayşe Demirci
Ayşe Demirci
DİLBER DURAL

Futbol denilince hemen akla erkekler gelir. Erkek muhabbetinin olmazsa olmazları arasında maçlar, futbol takımları ve oyuncular vardır. Oysa son yıllarda dünyada da ülkemizde de sporun her dalında olduğu gibi futbolda da sesini duyuran son dereceli başarılı kadınlar var. Bu kadınları gidip buldum ve hikâyelerini dinledim. Hatta yaptığım bu röportajlar sayesinde bu ay 31. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması’nda ikincilik ödülü aldım. Şimdi birbirinden başarılı altı kadının hikayesini onlardan dinleyelim:

Türkiye’nin başörtüyle sahaya çıkan ilk futbolcusu

Rabia Atmaca. Türkiye’nin ilk başörtülü kadın futbolcusu. Beden eğitimi öğretmeni ve futbol antrenörü. İzmir’de yaşıyor. Küçükken iki erkek kuzeniyle sokakta sürekli top oynamış ve okulda fark edilmiş. Müdür yardımcısının gözlemleri sonucunda keşfedilmiş ve İlçe Cumhuriyet Koşusu yarışmalarına katılmış.


Daha sonra yarışmayı izleyen antrenör Aynur Aydoğan tarafından beğenilmiş ve teklif almış. Ailesinin o zamanki bakış açısını düşünerek gelen teklifi reddetmiş ama daha sonrasında Aynur Aydoğan’ın ailesini ikna etmesi üzerine futbola başlamış. 11 yıl boyunca çeşitli takımlarda başarılarıyla adından söz ettiren Atmaca, FIFA’nın 17 Ekim 2014 tarihinde kadın futbolcu ve hakemlerin başörtüsüyle müsabakalara çıkmalarına izin vermesinin ardından Türkiye’nin başörtüyle sahaya çıkan ilk kadın futbolcu unvanına sahip olmuş. Atmaca “Futbol güçtür, hayatta güçlü olan kazanır” diyor.


Bir öğretmenden daha fazlası

Aysun Boyacı. 24 yıllık beden eğitimi öğretmeni ve aynı zamanda da Türkiye’de resmi olarak Millî Takım Antrenörü olan ilk kadın. Oyunculuğunu mahalle arasında, okul bahçelerinde, okul çıkışlarında erkeklerle futbol oynayarak geliştirmiş ve Dinarsu Kadın Futbol Takımı’nın ilk oyuncularından olmuş. Daha sonra ise Dinarsu Futbol Takımı’yla beş yıl boyunca üst üste Türkiye Şampiyonluğu yaşamış, birçok başarıya ve ilke imza atmış. Yıllarca hem okullarda hem de millî takımda öğrencilere, oyunculara ve hakemlere antrenörlük yapmış.


KIZ ÇOCUKLARININ KAHRAMANI

Aysun öğretmen, köy okullarındaki kız çocuklarının kahramanı aslında. O; Doğu’da, Anadolu’da öğretim hayatları yarıda kalan, okula gitmelerine izin verilmeyen kız çocuklarının kahramanı. Köy köy, şehir şehir dolaşıp yetenekli kız çocuklarını hem futbola kazandırmış hem de onlara eğitim imkânı sağlamış. Kızların üniversiteye gitmesine hatta yurt dışında burslu okuyup futbol oynamalarına aracılık etmiş. Kızları sahaya indirmeyi başarmış ve dile kolay 50’ye yakın futbol takımının kurulmasına da öncü olmuş.



Gelecek nesilleri yetiştiren deneyimli çalıştırıcı

Necla Güngör Kıragası. Türkiye’nin millî takımlardaki ilk kadın teknik direktörü. İlk olarak; Ankaragücü profesyonel erkek takımında daha sonra ise; Gençlerbirliği, Ankaraspor ve Manisaspor’da yardımcı antrenörlük yapmış. Ersun Yanal’ın teklifi üzerine antrenörlük kariyerine başlayan ve profesyonel olarak kendini takımın içinde bulan Güngör, 2009’da gelen teklifle de kadın millî takımlar kariyerine başlıyor. Güngör, yalnızca takım çalıştırmakla da kalmıyor, aynı zamanda federasyonun açmış olduğu UEFA kurslarında da antrenör eğitimcisi olarak görev alıyor. Öncülerinden olduğu kadın teknik direktörlük mesleği için gelecek nesilleri de yetiştiren deneyimli çalıştırıcı, 20 yıldır futbol camiasının içinde.


30 ERKEKLE AYNI YERDE NE İŞİ VAR?

Deneyimli çalıştırıcı, antrenör olmaya nasıl karar verdiğini ise, “Sahada olmak ve yeni şeyler öğreniyor olmak beni cezbetmişti. ‘Neden bu alanda bir kadın da olmasın, ben yapabilirim’ diyerek denemeye karar verdim” diyerek anlatıyor. Mesleğe başladıktan sonra özellikle akrabalarından ciddi tepkiler geldiğini söyleyen Necla Güngör, o süreci şöyle anlatıyor: “Ailem her zaman her aldığım kararda arkamda oldular. Ancak akrabalarım tarafından özellikle profesyonel takımda çalışırken ‘30 erkekle aynı yerde ne işi var?’ şeklinde tepkilerini dile getirmişlerdi”

Gol kraliçesi: Bilgin Defterli

Zorlu mücadelesine rağmen o futbolda bir ilk. Taraftarların gönlünde “Billiy” lakabıyla taht kurmuş Bilgin Defterli o. Aslen Erzurumlu. Almanya’da yaşıyor. Sayısız başarılara, birçok ilke imza atmış ve 22 yıllık oyunculuk hayatını bırakmasına rağmen hâlen adından söz ettirmeye devam ediyor.


TAÇSIZ KRALİÇE

Kazandığı madalyalarla futbol hayatında başarıdan başarıya koşmuş. Yıllarca millî takım kaptanlığını üstlenmiş ve 100’ün üzerinde maça çıkmış. Türkiye’de 2 kez Gol Kraliçesi, Türkiye’de 1 tanesi 2.Lig Şampiyonluğu olmak üzere toplamda 9 kez şampiyonluk yaşamış. Almanya’da 1. FC Köln forması ile 2010-2011 sezonunda Gol Kraliçesi Ödülü’nü ve unvanını almış, aynı zamanda Avrupa’daki “En yetenekli Türk kadın futbolcu” seçilmiş. Avrupa’ya transfer edilmiş “İlk kadın futbolcu” olarak da adını tarihe yazdıran Bilgin Defterli, 36 yaşındayken 2015-2016 FC Köln takımında, oyunculuk hayatına son veriyor. Futbolu bırakmayıp şu anda antrenör olarak futbol camiasının içinde yer almaya da devam ediyor.



Başarılarımı gören ailem arkamda durdu

Remziye Bakır. Amedspor orta saha oyuncusu. 23 yaşındaki oyuncu aslen Şanlıurfa Siverek doğumlu. Ankara’da yaşıyor. Gaziantep Üniversitesi’nde Beden Eğitimi Öğretmenliği öğrencisi aynı zamanda. Remziye Bakır’ı yüreklendiren okulda beden eğitim öğretmeni olmuş. Böylece Ankara Gazi Üniversitesi kulübünde futbol oynamaya başlamış.


Önce ailesi istemese de başarılarını duyunca arkasında durmuşlar. Diyarbakır Amedspor’da oynayan Remziye Bakır bu kulübün kendi için ayrı bir önemi olduğunu dile getiriyor. Çakır’ın ilk millî takıma girme hikâyesi ise şöyle: “Millî takıma ilk Gazi Üniversitesi Takımı’ndayken seçildim. Futbolda ikinci yılımda millî oldum ve bu çok gurur verici. “

Hem futbolcu hem de doktor adayı

Ayşe Demirci. 8 yaşından beri futbolla hemhal. Amerika’da yaşıyor. Küçüklüğünden beri futbol sevgisi aşılanmış olan ve futbol oynanan bir ailede büyüyen Ayşe Demirci, liseye geçtiğinde Amerika’nın en üst seviyede ECNL Ligi’nde oynayan North Carolina Fusion Takımı’na seçilmiş. Yıllarca bu takımda oynadıktan sonra Division 1. Lig Kadın Futbol Takımı’ndan teklif alıyor ve burs alıyor.


Şu an Gardner Webb Üniversitesi’nde hem tıp eğitimine devam ediyor hem de orta saha oyuncusu olarak görev alıyor. “Ailem beni çok destekliyor ama babam beni en çok eleştiren kişidir” diyen Demirci, “Futbol konusunda eleştirilerinin bana çok yardım ettiğini büyüdükçe daha çok anladım. Normal futbol antrenmanlarım dışında ablam kendimi geliştirmeme çok yardım etti. Ayrıca abimle de hep eski maçlarımı izleyerek futbolumu geliştirdim” yorumunu yapıyor.

#Futbol
#Kadın
#Türkiye
#Spor
3 yıl önce