|

Tanpınar’ın Hüsrev ü Şirin’i

Vefatından sonra bile çalışmaları yayınlanmaya devam eden Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1923 tarihli Darülfünun Mezuniyet Tezi Dergâh Yayınları arasından çıktı. Üzerine bazı araştırmalar yapılan ve “dikkate şâyân” bulunan Hüsrev ü Şirin tezi, Mustafa Koç ve Şaban Özdemir tarafından yayına hazırlandı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/11/2017 Cumartesi
Güncelleme: 04:11 - 4/11/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Hüsrev ü Şirin tezi, Mustafa Koç ve Şaban Özdemir tarafından yayına hazırlandı.
Hüsrev ü Şirin tezi, Mustafa Koç ve Şaban Özdemir tarafından yayına hazırlandı.
ALİ ERDEM

Büyük yazarlar arkalarında hem açık bir hayat hem de açık bir külliyat bırakırlar. Ölümlerinden sonra yıllar içinde onların hayatlarına dair ortaya yeni yeni malzemeler çıktıkça görürüz ki yazarın biyografisi aslında eksik bir metindir ve zaman küçük eklemelerle onun içini doldurmaya devam eder. Büyük yazarın külliyatı da açıktır; bazen bilinmeyen bir eseri, bazen bir eserine koymadığı uzunca bir bölüm, bazen hatıratı ortaya çıkar. Hülasa büyük yazar, öldükten sonra da tuhaf bir biçimde üretmeye devam eder.

SUAT’IN MEKTUBU DA GELİYOR

Türk edebiyatında öldükten sonra da eserleri yayınlanmaya devam eden bazı isimler vardır ama bunların içerisinde en veludu Ahmet Hamdi Tanpınar olsa gerek. Tanpınar ölümünden yaklaşık çeyrek asır sonra o çok şikâyet ettiği “sükût suikasti”nden kurtularak yavaş yavaş Türk okurunun hayatına girmeye başladı. Öyle ki zaman içinde Tanpınar okumak ya da Tanpınar konuşmak edebiyatın en önemli meşgalelerinden biri oldu. Şimdilerde Tanpınar’ın tesiri Türkiye sınırlarını da aşmış görünüyor. Özellikle Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün İngilizce çevirisinin sebep olduğu ilgi basına da yansıdı ve konuşuldu.

2017 senesi de Tanpınar’ın çok konuşulduğu bir seneydi. Yazarın bir zamanlar yaşadığı Narmanlı Han’ın restorasyonun yapılış şekli, şimdiye kadar bilinmeyen bazı metinlerinin ortaya çıkması, bu metinler etrafında yapılan tartışmalar edebiyat kamusu tarafından uzunca bir süre ilgiyle takip edildi. Kuşkusuz bu metinler içerisinde en çok yankı uyandıranı “Suat’ın Mektubu”ydu. Huzur romanının sayfaları arasında Suat karakterinin kaleminden yalnızca bir paragraf olarak aktarılan bu mektubun yazar tarafından ayrı bir kitap olarak tasarlandığı ve Tanpınar’ın bu tasarısını belli ölçüde hayata geçirdiği ortaya çıktı. İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsündeki Tanpınar’a ait evraklar arasında bulunan bu metin, yakın bir gelecekte Dergâh Yayınları tarafından okurla buluşturulacak. Edebiyat eleştirmenlerinin ve Tanpınar araştırmacılarının Suat’ın Mektubu üzerine çok şey yazıp söyleyeceklerini tahmin etmek güç değil.


  • Hüsrev ü Şirin – Darülfünun Mezuniyet Tezi 1923
  • Ahmet Hamdi Tanpınar
  • Yayına Haz: Mustafa Koç, Şaban Özdemir
  • Dergâh Yayınları
  • 2017
  • 98 sayfa

2017 yılı içerisinde Tanpınar okuru, yazarın üniversite bitirme teziyle de tanıştı. “Hüsrev ü Şirin” başlıklı bu tez Ahmet Hamdi tarafından İstanbul Darülfünun Edebiyat Şubesi’ni bitirme tezi olarak hazırlanmış. Hüsrev ü Şirin, aslında Tanpınar’ın ilk eseridir. Tezi yayına hazırlayan Mustafa Koç ve Şaban Özdemir’in yazdıkları önsözden anlıyoruz ki, Tanpınar önce bir sene Baytar Mektebi’nde okumuş, sonra Darülfünun’da felsefe ya da tarih okumaya niyetlenmiş ancak daha sonra büyük bir muhabbetle bağlanacağı ve fikrî yönden besleneceği Yahya Kemal’in edebiyat şubesinde derslere girdiğini öğrenince bu şubeye kaydolmuştur. O yıllarda Darülfünun’dan mezun olmak için bir bitirme tezi yazmak gerekliydi. Tanpınar da klasik edebiyatımızın en önemli şairlerinden olan Şeyhî’nin Hüsrev ü Şirin adlı eserini bitirme tezi olarak hazırlamış.

Tanpınar’ın bitirme tezinin dikkatlerden kaçmış olması ve yayımlanmasının gecikmesi de ayrı bir mesele. Tezden ilk bahsedenler Tanpınar’ın öğrencileri olmuş. Ömer Faruk Akün, hocası Tanpınar üzerine yazdığı makalede, Ahmet Hamdi’nin, Şeyhî’nin “Hüsrev u Şirin” mesnevisi hakkında hazırladığı bir tez ile 1923 yılında Edebiyat Fakültesi’nden mezun olduğunu yazmış.

Şeyhî’nin Hüsrev ü Şirin’i üzerine en kapsamlı çalışmayı yapmış olan Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş ise çalışmasının ikinci baskısında Tanpınar’ın tezinden şu şekilde bahsediyor: “Eser üzerinde şimdiye kadar bazı çalışmalar ve araştırmalar yapılmıştır. Yayımlanmamış bu etüdlerden ilki Ahmet Hamdi’nin (Tanpınar) tezidir. Muharrir, oldukça hacimli tetkik eserinden mesnevinin birçok noktalardan edebî tahlilini yapmıştır. Baş tarafında tezkirelerden naklen Şeyhî’nin hayatı ve eserleri hakkında kısa bilgi de bulunan bu tez, istifadelidir.”

GENÇ YAŞTA ESKİ EDEBİYATA İLGİ

Tanpınar’ın bitirme tezi hakkında en kapsamlı bilgiyi veren isim ise merhum M. Orhan Okay. Okay da bir yazısında tezden şöyle bahsediyor: “Ahmet Hamdi’nin mezuniyet tezi Şeyhî’nin Hüsrev ü Şirin’i üzerinedir. Tanpınar’ın Şeyhî’yi ve eserini tenkit ve değerlendirmeleri dikkate şâyândır. Onun daha sonra kaleme alacağı On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi ve diğer makalelerindeki değer yargılarına benzer bir ifade tarzı, yirmi iki yaşındaki bu genç şairde başlamıştır bile. Bu üslûp, hocası Köprülü’nün ilmî ifadesinden uzaktır. Hatta Yahya Kemal’inkinden de başkadır. Belki Ali Canib’in Divan edebiyatını değerlendiren yazılarındaki üslûpla mukayese edilebilir. Tezin satırları arasında Batı estetiğinden taşınmış kavramlar, Avrupa edebiyatı ile mukayese denemeleri, değer yargıları verirken kullanılan mecaz ve teşbihler, romancı, şair ve deneme yazarı Tanpınar’a hiç de uzak değildir.”

Tanpınar Hüsrev ü Şirin başlıklı tezinin tez hocasının kim olduğunu tezde bir imza bulunmadığı için tespit etme imkânına sahip değiliz. Ahmet Hamdi, tezinin girişinde Hüsrev ü Şirin’in hangi nüshasını kullandığını belirtmemiş.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bitirme tezi olarak hazırladığı Hüsrev ü Şirin, bu günkü Hüsrev ü Şirin araştırmalarına büyük katkılar sunacak bir içerik barındırmıyor. Ancak bu tez Tanpınar’ın elinden çıkan ilk derli toplu metin olarak, Tanpınar yazıcılığına ışık tutabilecek önemli ipuçlarını içeriyor. Zamanla roman ve hikâyelerinde olgunlaşarak düz yazı üslûbunun ipuçlarını bu tezde görmek mümkün. Yine sanatının kaynaklarından biri olarak kullanacağı eski edebiyata ilgisinin de daha çok genç yaşta ortaya çıktığını görüyoruz. Tanpınar’ın bu tezi bitirdiğinde henüz yirmi iki yaşında olduğunu hatırlatmakta yarar var.

Hülasa, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Hüsrev ü Şirin’i yazara ait ilk derli toplu metin olması açısından büyük önem arz ediyor. Bu metinden yola çıkarak Tanpınar araştırmacıları yeni şeyler de söyleyeceklerdir mutlaka.

#Ahmet Hamdi Tanpınar
#Hüsrev ü Şirin
6 yıl önce