Avrupa Şampiyonası’na gidebilmek adına, grup maçlarına iyi bir başlangıç yaptık. Ermenistan mücadelesi, Türkiye için her yönüyle kazanılması gereken bir maçtı. Kazanmasına kazandık ancak oyun olarak yine tatmin olmadık. Aslında A Milli Takım’ın potansiyeli yüksek. Uluslararası alanda iyi takımlarda oynayan futbolcularımız var. Bu malzemeden çok daha iyi bir iş çıkabilir. Ancak Stefan Kuntz’un daha önce A Takım çalıştırmamış olmasının acemiliğini, tercihlerinde ve oyun şablonunda görüyoruz. Alman teknik adam, 1,5 yıllık süreç içerisinde kamuoyuna güven vermiş değil. Sanki hep bir kapının eşiğinde duruyor. Gitti-gidecek gibi... Tıpkı Beşiktaş’tan gönderilen Valerien İsmael gibi... Elbette bize böyle hissettiren şey oyununun ve tercihlerin tatmin edici olmaması. Yoksa Kuntz ile kimin ne şahsi meselesi olabilir!

YANINDAKİLER ETKİLİYOR

Kuntz’un başta Hamit Altıntop olmak üzere çevresindekilerin yönlendirmelerinden çok etkilendiğini düşünüyorum. Biz kendisinden Alman gibi davranıp, bizi de duygularımızdan ziyade aklımızla oynayan bir takıma dönüştürmesini beklerken kendisi bize benzedi. Milli takımlardaki gruplaşmayı bitireyim derken, gurbetçilerin kendi içinde gruplaşmasına, öne çıkmalarına neden oldu. Süper Lig’den kadroya çağrılan oyuncuların bu yaklaşımlardan rahatsız olduklarını duyuyoruz. Öte yandan Türk Milli Takımı’nı bir yabancı teknik direktör çalıştırıyorsa ekstra bir özelliği, ekstra meziyetleri ve ortaya koyduğu bir farklılık olması lazım. Peki biz geride kalan süreçte Kuntz’un herhangi bir farkını gördük mü? Ben göremedim. Görenler bize anlatsın. O halde Samet Aybaba’nın Sergen Yalçın’ın, Hikmet Karaman’ın, Yılmaz Vural’ın, Aykut Kocaman’ın ve onlar gibi birçok ismin kabahati nedir... Ki bu teknik adamların sahaya dair tecrübesi Kuntz’dan fersah fersah fazla...

O ORTA SAHAYLA OLMAZ

8 maçlık kısa bir eleme grubu oynuyoruz. Bu durum her maçı final havasına sokuyor. Bugün oynayacağımız Hırvatistan grubun favorisi. Evimizde alacağımız bir 3 puan bize büyük avantaj sağlayacaktır. Yalnız Ermenistan maçındaki tercihler, Hırvatistan karşısında işe yaramaz. Yaramayacağı gibi ciddi bir hezimete de götürebilir. Kuntz’un gerek ilk 11 gerekse orta saha tercihleri bugün net olarak değişecektir. Hakan-Orkun orta sahası Salih Özcan ya da İsmail’le yüzde yüzde desteklenmek zorunda. Ermenistan’ın bile 3-4 kere kolayca geçtiği bölgeyi Hırvatlar hallaç pamuğu gibi atar. O yüzden orta sahaya dikkat! Kuntz, bu maçta 3’lü sistemden vazgeçip takımı 4-5-1 oynatacaktır. Bu dizilişte de gerek tecrübesi gerekse son vuruşlarıyla golcünün Cenk Tosun olması gerekiyor. Enes’in azmine çok saygı duyuyorum, formayı hak ediyor ancak bitiricilik dediğin şey golcü için çok önemli. Bu da Cenk’te daha fazla. Umarım Bursa’da hem iyi oyun hem iyi skorla kazanıp, hem içinden geçtiğimiz sıkıntılı günlerde milletçe moral bulur hem de Avrupa Şampiyonası için hatırı sayılır bir yolu kat etmiş oluruz.