Osmanlı döneminde Güney Afrika’da kalan ve günümüzde Paşa, Bey, Efendi, Remzibey, Emcedi ya da Ataullah gibi soyadlarıyla dikkat çeken aile mensupları, yaşadıkları ülkedeki Osmanlı kültür mirasını muhafaza etmek ve tanıtmak için bir vakıf kurdu. Vakfın tarih danışmanı olan Afrika sömürge tarihi uzmanı Dr. Halim Gençoğlu, Long Street’teki Mescid-i Nur’ul Hamidiye, Paarl’daki Mescid-i Nur’ul Osman, Port Elizabeth’deki Mescid-i Aziz’in Güney Afrika’daki Türk kültür mirasının sadece birkaç örneği olduğunu söyledi. Gençoğlu, “Bugün ülkenin en eski Müslüman mezarlığı olan Tana Baru Kabristanı’nda iki önemli Osmanlı âlimi, Ebubekir Efendi ve Hasanüddin Efendi yatıyor. Yine Mowbray Mezarlığı Osmanlı münevverleriyle dolu. Bunlar bizim sahip çıkmamız gereken mirasımız ve tarihimiz” dedi.
ÖMÜRLERİNİ VAKFETTİLER
Osmanlı âlimlerinin İngiliz, Fransız ya da Almanlar gibi Afrika’ya topla tüfekle değil, kalem ve kitaplarıyla geldiklerini vurgulayan Gençoğlu, “Bu insanlar ömürlerini bölge insanına vakfetti. Afrikalı bu hakikati bilirse sokaklarına mezkûr Osmanlı âlimlerinin isimlerini verecektir. Türkiye ile Güney Afrika arasındaki uzun mesafelere rağmen, Güney Afrika’da dikkate değer bir Türk-İslam mirası bulunmaktadır” diye konuştu.
OSMANLI İZİ ÇOK
Osmanlı mirasının dünyanın ucunda halen canlılığını koruduğunu söyleyen Osmanlı âlimlerinin torunları da bu mirasın korunması için gösterdikleri gayreti anlattı.
Sultan Abdülhamid döneminde Güney Afrika’da uzun seneler hizmet eden Osmanlı âlimlerinden Müderris Mahmud Fakih Efendi’nin torunlarından Nathri Efendi, “Osmanlı, Güney Afrika’da çok iz bıraktı. Bugün Türk bayrağının asılı olduğu Bo-Kaap Müzesi 1913’te ölen ve Mowbray mezarlığına gömülen Türk Profesör Mahmud Fakih Efendi’nin ikametgâhıydı. Ne yazık ki Türkiye’den gelen turistler bilmedikleri için bu tarihi müzeyi ziyaret etmiyor. Bunları tanıtmayı amaçlıyoruz” dedi.
Sultan Abdülaziz tarafından 1862’de Cape Malay Müslümanlarına dini hizmet vermesi için Güney Afrika’ya gönderilen Osmanlı âlimi Ebubekir Efendi’nin torunlarından Hişam Nimetullah Efendi, “Dedem 1866’da Mozambik’i ziyaret ettiğinde Maputo’da bir Osmanlı Camii gördü. Mozambikli Müslümanlara yaptığı bağışlardan dolayı, yerel Müslümanların Sultan Selim için dua ettiklerini kaydetti. Bu, Maputo’da 1500’lerden kalma somut Osmanlı mirasını gösterir. Ebubekir Efendi, Cape Town’da bir Müslüman ilahiyat okulu kurdu. Çok sayıda öğrenci eğitim aldı. Ebubekir Efendi vefat edince bu Osmanlı Okulu ailenin elinden çıktı. Bu okul halen eski tarihi yapısını koruyor, satın alıp müze yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
AMAÇ MİRASI KORUMAK
Osmanlı Kültür Vakfı adıyla kurulan vakfın diğer bir üyesi Mahmud Paşa’nın torunlarından Ferid Manan da Güney Afrika’daki Osmanlı ailelerinin mirasını korumayı amaçladıklarını söyledi. Manan, tek hayalinin Osmanlı ileri gelenlerinin torunları olarak oturup Türk kahvesi içebildikleri bir ortam oluşturmak istediklerini anlattı.