Seçimi geride bırakan başkentte iktidar icraatlara, muhalefet ise iç hesaplaşmaya gömüldü. Ancak mevcut delege yapıları koltuğunu korumada muhalefet liderlerine kalkan görevi görüyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yükselttiği vites ile değişim baskısının arttığı CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesi uyguladığı ‘hellalleşme’ politikasını parti içinde de sürdürüp sürdürmeyeceği merak ediliyor. Kılıçdaroğlu, partililerinden helallik alabilecek mi? Şimdi sorulan soru bu.
İÇ HESAPLAŞMAYA DALDI
Yenilgi muhalefete milleti unutturdu. Başta CHP olmak üzere tüm eski ortakları yeniden iç hesaplaşmaya daldı. Türk siyasetinde alışıla gelen bir düzen de kaybeden partilerin yakın zamanda kongre tarihi belirlemesi. Parti içi muhalefetin gazı bu şekilde alınır. Çünkü, mevcut delege yapısı ile ‘değişim’ zordur. Delege yapısı liderleri korur. Kısacası lider delegeyi, delege de başkente gelerek lideri seçer. Seçimin ardından kongrelere hazırlanan muhalefette yine bu manzaralara tanıklık edeceğiz.
DİKKATLER CHP’NİN ÜSTÜNDE
Dikkatler ise ana muhalefet olarak doğal olarak CHP’nin üstünde. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, örgütü kendine bağladı, değişim taleplerine kendini pas geçerek MYK’yı yenileyerek cevap verdi. Cumhurbaşkanlığı sürecinde her kesimle “helalleşen” Kılıçdaroğlu, kongrede partililerinden aldığı sayısız yenilgi nedeniyle helallik alabilecek mi?
İSTİFA ONURLU BİR MÜESSESEDİR
Gerek CHP’de gerekse kurultaya gidecek İYİ Parti’de yenilgi bir tarafa bırakılarak özeleştiri yapılacak mı? Muhalefetin geleneğinde ne yazık ki böyle bir durum yok. Hükümete her fırsatta “İstifa onurlu bir müessesedir” çağrıları yapan muhalefet liderlerinin bu onurlu müesseseyi kongre süreçlerinde hatırlayıp hatırlamayacağını merakla bekliyoruz.
ZAMAN MI KAZANMAK İSTİYORLAR
Kendi seçmenlerinin hararetini almak için parti yönetimlerinde değişikliklere gitmek ve kongre tarihi almak olsa olsa yeni yapacakları hamleler için zaman kazanmak amacını taşır.
YENİ KILIFLARI
Genel başkanlık makamına geldikten sonra girdiği hiçbir seçimi kazanamayan ama AK Parti’nin oyu düşünce bunu kazanç olarak kabul eden bir parti yönetimi, kongreye kadar geçen süreyi de başarısızlıklarına yeni kılıflar bulmak için kullanacaktır.
DEMOKRASİ ŞÖLENİ
Türkiye’deki muhalefet partilerine göre “demokrasi şöleni” sadece genel ve yerel seçimlerde yaşanır. Oysa parti içi demokrasiyi kullanmak, kongre süreçlerini işler hale getirmek de demokrasi şöleni değil mi?
