|

Terör hattını paramparça edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, tarihin en büyük kuşatmasıyla karşı karşıya olduğunu, Suriye meselesinin de S-400 ve F-35 krizlerinden ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayarak, “Suriye’de Fırat’ın doğusunda terör hattını paramparça edeceğiz” dedi.

Fazlı Şahan
04:00 - 13/06/2019 Perşembe
Güncelleme: 01:38 - 13/06/2019 Perşembe
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde PKK’ya verilen desteğin yanı sıra, S-400 ve F-35 meseleleri ile Doğu Akdeniz gerilimini bir arada düşünmek gerektiğini söyledi. Türkiye’nin çok yönlü bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ülkemizin son dönemde yaşadığı sıkıntıların hiçbiri tesadüfi değildir. Terör örgütlerine verilen destekle toplumumuzda huzursuzluk çıkarma çabaları aynı projenin ürünüdür” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye, PYD’ye, PKK’nın bunlar uzantıları değil mi? Bunlara en büyük desteği veren kim? Bizim stratejik ortağımız. ‘Acaba AK Parti’yi biz iktidardan nasıl indirebiliriz’ dertleri bu. Ama indiremeyecekler, buna güçleri yetmez” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle: Ülkemizin son dönemde yaşadığı sıkıntıların hiçbiri tesadüfi değildir. On binlerce TIR’larla silah mühimmat gönderdiler mi? Her şeyi gönderdiler. Daha neyi anlatayım.

TEK HEDEFLERİ AK PARTİ’Yİ İNDİRMEK

Şimdi bunların tek hedefi nedir biliyor musunuz? Acaba AK Parti’yi iktidardan nasıl indirebiliriz? Ama indiremeyecekler, bunlara gücü yetmez. İşte bunun için bu ekibin çok iyi çalışması lazım. Bizim gayretimiz çok önemli. ‘Ya işte onlar, uğraşılır mı, şöyle güçlü bir ülke, böyle güçlü bir ülke.’ Arkadaşlar, hepsi doğrudur ama unutmayın, hep söylüyorum ‘La galibe illallah.’ Asıl güç burada, yeter ki biz dik duralım, inanarak, azmederek işlerimizi yapalım ve önümüzün kapalı olduğunu zannettiğimiz yerde nasıl açıldığını göreceksiniz. Şu ana kadar böyle oldu. İşte terör örgütlerine verilen destekle toplumumuzda huzursuzluk çıkarma çabaları aynı projenin ürünüdür.

TERÖRÜN ÜSTÜNE GİDEMEDİNİZ

Şu anda teröristler kaçacak delik arıyorlar. Ama biz terörle mücadeleyi verirken daha önce yine silahlı kuvvetlerinin içerisinden gelmiş birileri bakıyorsunuz bu ülkedeki o milli ve yerli olmaktan uzak yapılarla oralara kendilerine göre bilgileri sufle ediyorlar. Yapılan işlerin yanlış olduğuna varıncaya kadar.

Bakıyorsunuz yeni askerlik yasasıyla ilgili yazıyorlar, çiziyorlar.
Siz korkaksınız, korkak! Siz hiçbir zaman bu milletin askeri şanına yakışır bir komuta kademesi olmadınız, olamadınız! Onların da üstüne gitmediniz, gidemediniz. Biz onlarla da çalıştık, neler yaptıklarını gayet iyi biliyoruz.
Şimdi sivil hayata döndükten sonra yazıyorlar, çiziyorlar, kendilerine göre çeşitli bilgileri sızdırıyorlar. Biz abdestimiz var, eminiz, emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz.

SENİN AKDENİZ’DE NE İŞİN VAR

Suriye meselesini S-400 ve F-35 krizlerinden ayrı düşünmeyiniz. Şu anda hidrokarbon arama olaylarında 4 tane gemiye sahip olduk. Bizden önce böyle bir şey yoktu. Şimdi bizde hem arama hem sondaj, bunlarla çalışmayı yürütüyoruz.

Tarihimiz boyunca böyle bir şeye sahip değildik, yoktu, ama şimdi var. Çalışmalarımızı Deniz Kuvvetlerimizin refakatiyle yürütüyoruz.
İnşallah bir yerden çıkacak. Çıktığı anda da bizim Kuzey Kıbrıs’taki Türklerin oradaki haklarını hukukunu da biz uluslararası deniz hukukuna dayalı olarak koruyacağız. Kimse bize ‘niye bunu şöyle yaptınız’ diyemez.
Adama sorarlar, senin burada ne işin var. Biz garantör ülkeyiz. Haklarımız nelerse bu hakları sonuna kadar koruyacağız. Oradaki Türk kardeşlerimizin hakkını da kimseye yedirtmeyeceğiz, kusura bakmasınlar.

S-400 ALDIK BU İŞİ BİTİRDİK

Türkiye S-400 savunma sistemlerini bakınız alacaktır demiyorum, almıştır. Biz bu işi bitirdik. İnşallah önümüzdeki ayda bu sistemin ülkemize teslimi yapılacaktır. Bu sistem taarruz değil savunma sistemidir. Ben ülkemi savunmak için gerekli tedbirleri almayacak mıyım? Birilerine mi soracağım. Böyle bir sistemi Amerika’dan istedik mi, istedik. Verdin mi, vermedin.
Dedin ki, ‘kongre müsaade etmedi’. Müsaade etmediyse başımızın çaresine bakacağız. S-400 gayet uygun fiyatlarla ve üstelik ortak üretime de geçebilme imkanlarını, sözünü almak suretiyle sözleşmemizi imzaladık.
Şimdi inşallah kısa zamanda da geliyor. Bu konuda işbirliği yapmak isteyen herkese kapımız açık. Sayın Trump’a da siz de bize bu şartlarda verecekseniz sizden Patriot alırız dedik. Ama buna benzer şartları sürerek evet diyemediler.

TERÖR HATTINI PARAMPARÇA EDECEĞİZ

Doğu Akdeniz’de hiçbir çıkarlarımızı gözetmeyen hiçbir adım atılmasına müsaade etmeyeceğiz. Suriye’de Fırat’ın doğusunda terör hattını paramparça edeceğiz. Bir gece ansızın gelebiliriz, hep söylediğimiz gibi. Türkiye’ye ekonomik tuzaklarla diz çöktüreceklerini sananlar açık konuşuyorum bu milleti hiç tanımamış demektir. Biz gerektiğinde kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyen istiklali için canını ve malını ortaya koymaktan çekinmeyen bir milletiz.

BU TUZAĞA ASLA DÜŞMEYECEĞİZ

Siyasi istikrarsızlık oluşturmak için çevrilen numaraların farkındayız ve bu tuzağa asla düşmeyeceğiz. Gerilim siyasetine asla tevessül etmeyecek, demokrasiden taviz vermeden bu uzun ince yolu kat edeceğiz.
Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu mesajların muhataplarımız tarafından doğru şekilde anlaşılacağını ümit ediyorum.

Türkiye bir yandan son bir asırdaki en büyük atılımlarını gerçekleştirirken diğer yandan da aynı dönemdeki en büyük, çok yönlü kuşatmayla karşı karşıyayız. Allah’ın izniyle milletimizle kol kola, gönül gönüle vererek tüm bunların üstesinden gelecek iradeye, kararlılığa sahibiz. AK Parti’nin kendi içinde sağlam durması, hedeflerini güçlü tutması gerekir.

Yeni askerlik kanunu devrim niteliğinde

Yeni askerlik yasası ile yılların beklentisini hayata geçirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ana hatlarıyla şunları söyledi:

“Askerlikte devrim niteliğinde reformu hayata geçiriyoruz. Günümüz dünyasında askerlik görevi çok iyi eğitim gerektiren, uzman meslek haline dönüşmüştür. Kısa süreli eğitimle sahaya sürülen askerlerin can güvenliğini sağlamak da zorlaşmaktadır. Türkiye epeyce vakittir planlı bir şekilde profesyonel askerliğe geçişin hazırlıklarını sürdürmektedir.

HİÇBİR AKSAKLIK YAŞANMAYACAK

Zaman zaman başvurulan bedelli askerlik uygulamaların hedefi yığılmayı ortadan kaldırmaktadır. Gençlerimizin kariyer planları da ileriki yaşlarda askere gitmesi de bir başka husustur. Ben Genelkurmay Başkanı değilim. Bize Anayasa gereği Başkomutan diyorlar. Birçok genelkurmay başkanıyla çalıştım. Burada kuvvet komutanlıkları, en son Genelkurmay Başkanlığı ve daha sonra da Savunma Bakanlığı görevinde olan Hulusi Paşamızı burada dinleyeceğiz.

Bugün toplamda 419 bin olan TSK mevcudunun 200 bine yakını, yaklaşık yarısı subay, astsubay, yedek subay, uzman, sözleşmeli er erbaş kadrolarındaki muvazzaf personelden oluşmaktadır. Yükümlüler daha çok kıta görevlerinde geri hizmetlerde değerlendiriliyor. Yeni askerlikte yükümlülerin yarıya yakını terhis olacaktır. Yeni askerlik sistemine geçilmesiyle ne ülkemiz sınırlarında ne de KKTC’de hiçbir aksaklık yaşanmayacaktır.

ASKERLİKLE BAĞIMIZI KESEMEYİZ

Bu düzenleme bir yandan profesyonel askerliği yaygınlaştıracak diğer yandan bu ülkenin evlatlarının genel askerlik eğitiminden geçmeyi sağlayacaktır. Böyle bir milletin evlatlarının askerlik sistemiyle tümünden bağını kesmek düşünülemez. Muvazzaf kadrolara geçişler ilk 6 aylık ve ardından ücret mukabili yapılacak ikinci 6 aylık görevinin ardından olabilecektir. Yedek astsubaylık uygulamaları da personel ihtiyacının karşılanmasında önemli bir imkandır. Yeni sistemle TSK’da zafiyet oluşacağı iddialarının hiçbir temeli yoktur. Bu düzenlemelerin bir kez daha ülkemize, milletimize, gençlerimize TSK’ya hayırlı olmasını diliyorum.

  • Faşizm kokan işler
  • CHP’li belediyelerin sahilleri insanların bir kısmına yasaklama gibi işlere imza attığını söyleyen Erdoğan şunları ekledi: Bireysel birtakım istisnalar dışında belediyecilik konusunda ülkemizin en kötü siciline sahip partinin CHP olduğu gerçeği 31 Mart’ın ardından bir kez daha teyit edilmiştir. Şehirlerimize verecek hiçbir şeyi olmayan CHP’li belediyeler yetkileri olmadığı halde sahilleri insanların bir kısmına yasaklama gibi buram buram ayrımcılık kokan, faşizm kokan Hitlervari işlerle uğraşıyorlar.
  • İŞÇİ KIYIMINA BAŞLADILAR
  • Kılıçdaroğlu 31 Mart seçimleri öncesi CHP’li adaylar tarafından kazanılacak hiçbir belediyede tek bir personelin dahi ekmeğiyle oynanmayacağını, kimsenin işten atılmayacağını üstüne basa basa söz verdi. Seçimden önce ‘kimsenin aşıyla, işiyle uğraşmayacağız’ diyenler, 31 Mart sonrası ilk iş 14 binin üzerinde işçiye baskıyla sendika değiştirdiler. Bununla da yetinmeyip Bolu’dan Antalya’ya, Adana’dan İzmir’e kadar Türkiye’nin her yerinde işçi kıyımına başladılar.

Yerel mankurtlar çetesi

AK Parti’nin her milletvekili ve teşkilat mensubunun sorumluluk duygusuyla hareket etmek zorunda olduğuna işaret eden Erdoğan şöyle devam etti: “Bir insan hele hele Müslüman, eşref-i mahlûk olarak yaratılmışların en şereflisine layık olmalıdır, bunu korumalıdır.
Karşımızda küresel bir ittifak ve yerel mankurtlar çetesi vardır karşımızda bunu bilmenizi isterim. Giriştiğimiz her bencil hesabın bedelini koskoca davanın, milletin, tarihin kaderini etkileyeceğini asla unutmamalıyız. Hiç kimsenin bilerek isteyerek böyle bir vebalin altına girmeyeceğine inanıyorum.
Biz istişare yolunu milletimizle hep açık tuttuk, işlettik.

Milletin sesine kulak vermek yerine onu istiskale yöneltilenler bu partinin mensubu olamazlar. Milleti muhatap almayanı elbette biz de muhatap almayız. Yapılabilecek bir şey yoksa izah edilir, insanların gönlü alınır. Biz tebliğle mükellefiz. İkna ile değil. O Rabbimizin yedinde olan bir şeydir. Bizim siyaset anlayışımız budur. Ekonomimizi güçlendirerek, sınırlarımızın güvenliğini sağlama alarak, yatırımı, ihracatı, istihdamı arttırarak inşallah hedeflerimize ulaşacağız. Türkiye’yi dünyanın 12 ekonomisinin arasına sokmakta kararlıyız”

F-35’in üretim ortağıyız

F-35 projesiyle ilgili gelişmelere de değinen Erdoğan şöyle devam etti:
1 milyon 250 bin dolar ödeme yaptık. Arkadaşlarım gerekli görevleri verdim, gerekli görüşmeleri yapıyor. “Başkan Sayın Trump’la ay sonu Japonya’da bir arada olacağız, orada zaten kendileriyle ayrıca görüşmemiz var. Orada da bu konuları inşallah karşılıklı olarak görüşeceğiz. Türkiye F-35’lerin sadece müşterisi değil, aynı zamanda üretim ortağıdır. F-35 projesinden hiçbir hakkı olmayan gerekçelerle dışlanmamızın hesabını tüm platformlarda soracağız.
#Recep Tayyip Erdoğan
#Türkiye
#Rusya
#ABD
5 yıl önce