|

Evini çöpe çevirme

Bêa Johnson, yılından beri ailesiyle birlikte çöpleri günlük hayatlarından çıkardılar. Ambalajlı ürünlerin hiçbirini evlerine sokmadılar. Yılda sadece bir kavanoz kadar atık çıkarıyorlar. Sıfır Atık gurusu Jonson, “Sıfır Atık evimizde mutlak mutluluğa dönüştü. Deneyimlere dönük bir hayat yaşıyoruz” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 20/05/2018 Pazar
Güncelleme: 23:27 - 18/05/2018 Cuma
Yeni Şafak
Sıfır atık eşittir mutlak mutluluk
Sıfır atık eşittir mutlak mutluluk

İtiraf edelim, Sıfır Atık ailesini ilk duyduğumuzda kendine hiç bakmayan, saçı başı dağınık neredeyse ‘evsiz’ gibi görünen insanlar olacağını düşünürüz. Ya da hiç çalışmayan bütün derdi atıklar olan bir ev kadını gibi düşünenler de olabilir. Ancak karşımızdaki aile hiç de öyle değil. Böyle ön yargılarla çok karşılaştığını söyleyen Johnson, “Tam zamanlı ve yoğun çalışıyorum. Sıfır atık yaşam sadece çevre için değil sağlık için de faydalı. Kirpiklerim için maskara satın aldığım zaman gözlerimi rahatsız ediyordu şimdi kendi yöntemimi geliştirdim. Eşimin kronik sinüziti vardı. Yılda iki defa antibiyotik alırdı. Bu da ortadan kalktı. Üstelik bütçemizin yüzde kırkını tasarruf ediyoruz” diyor.

Bêa Johnson, Kaliforniya’da yaşayan bir Fransız. Onu diğer Fransızlardan ve Amerikalılardan ayıran ise hayatını ‘Sıfır Atık’a adaması. O bir Sıfır Atık gurusu. Eşi ve iki oğluyla birlikte yaşadıkları evde yılda sadece bir kavanoz atık çıkarıyorlar. Plastik ambalajlı hiçbir şeyi evlerine sokmuyorlar. Gereksiz bütün kıyafetlerden eşyalardan kurtulmuşlar. Sadece ihtiyacı kadarı olanı alıyorlar ve onları da mümkün mertebe geri dönüştürülebilir tercih ediyorlar. Johnson’un bütün çabasını anlattığı 17 dile çevrilen ve çok satanlar listesine giren Zero Waste Home adında bir de kitabı var. Atık azaltarak insanlığı geliştirmenin savunuculuğunu yapan üniversitelerde sık sık konuşuyor, konferanslarda sunum yapıyor. İstanbul’a da geldi. İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali kapsamında Fransız Kültür Merkezi’nde bir konuşma yapan Johnson’la Sıfır Atık’la nasıl yaşadığını konuştuk.


ÇOCUKLARI DÜŞÜNDÜK

Sıfır Atık yaşamaya başlamalarını “Çocuklarımız için yarattığımız geleceğin çok üzücü olduğunu fark ettik ve bu motivasyonumuz tüketim alışkanlıklarımızın değişmesine yol açtı. Başlangıçta tüketimimize ve enerji tüketimine dikkat etmeye başladık. Su tüketimine dikkat etmeye başladık ve sonra da yavaş yavaş atıklara yöneldim. Çözüm ararken bir gün sıfır atık terimiyle karşılaştım. Bunun aynı zamanda bazı belediyelerde kullanılan atık yönetimiyle ilgili bir terim olduğunu gördüm. Benim kafamda bir ışık yaktı” sözleriyle anlatıyor Johnson.

SADE YAŞAM

Bu yaşam tarzının onlara kazandırdığı en büyük şeyin de mutlak mutluluk olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Bu yaşam tarzının en öçnemli avantajlarından biri sade yaşam. Hayat. Basit bir hayat. Deneyimler üzerine kurulu bir hayatımız oldu mallara sahip olduklarımıza bağlı bir hayat değil. Sahip olmaktan, olmaya geldik. Yapmayı hayal bile edemediğimiz şeyler yaptık. Mesela Litvanya’da batıkların içinde gezdik. Buzulların üstünde tırmandık. Balinalarla daldık. Evde bir ergen çocuğunuz varsa onların yüzünü güldürmenin zor olduğunu biliyorsunuzdur. Sıfır atık bize mutlak mutluluk verdi. Gerçekten mutlak bir mutluluğa dönüştü.”


DENEYE YANILA DOĞRUYU BULDUK

Sıfır Atık’la bir insanın hele hele dört kişilik bir ailenin yaşamadı nasıl mümkün olur? “Sıfır Atık’la ilgili bana rehberlik edecek herhangi bir blog veya kitap yoktu. Yani evde bu atıkları nasıl ortadan kaldıracağımı bilmiyordum ve bir sürü şey üzerinde çalışmam gerekti. Bazı alternatifler maalesef bizim için yaramadı” diyen Johnson ilk başta zorlandıklarını itiraf ediyor. Örnek verecek olursak şampuan yerine kullandıkları malzemeden saçları yağ içinde kalmış. Dudaklarını dolgunlaştırmak için kullandığı ısırgan otu bir parça acı çekmesine vesile olmuş. Tuvalet kağıdı yerine yosun kullanmanın pek de iyi sonuç vermeyeceğini yaşayarak öğrenmişler. En nihayteinde zamanla kendi dengelerini kurmuşlar.

BEŞ KURALI VAR

Öncelikle Sıfır Atık yaşamanın beş kuralını belirlediklerini söyleyen Johnson, bu kuralları “Reddetme, Azaltmak, Yeniden Kullanmak, Geri Dönüştürmek ve Gübrelemek” şeklinde sıralıyor. Reddetmeyle başlıyoruz. Johnson ihtiyaçları olmayan her şeyi redderek başladıklarını söylüyor ve ekliyor: “Mektuplara, broşürlere, naylon poşet içerisinde verilen her şeye hayır dedik. Zaten dünyada çok sayıda çöp var. Konforlu bir hayat için evde çok fazla eşyaya gerek yok. O konfor eşiğini aştıktan sonra geri aklan her şey ihtiyaç fazlası olmaya başlıyor. Azlatmaya gittik. Tek kullanımlık olan her şey için piyasada yeniden kullanılabilir bir alternatif var. Kıyafetlerinizi eşyalarınızı geri dönüştürebileceğimiz yerler bulduk. Son olarak ev çöplerinin yüzde kırkını birleştirerek gübre haline getiriyoruz.”

TEMİZLİK İÇİN TEK ÇÖZÜM

“Eskiden çok fazla temizlik malzemesi kullanırdım. Reklamlarda söylenen her şeye inanır her yer için ayrı temizlik deterjanı alırdım. Bütün evi temizlemek beyaz sirke ve suya ihtiyaç olduğunu anladık. Ellerimizi yıkamak, yerleri temizlemek, bulaşık yıkamak hatta köpeğimizi yıkamak için de sıvı marsilya sabunu almaya başladık” diyen Johnson fazla eşyalardan nasıl kurtulduklarını şöyle anlatıyor: “Normal bir dolapta sadece kıyafetlerimizin yüzde yirmisini kullanıyoruz. Geri kalan yüzde sekseni sadece lazım olur diye tutuyoruz. Benim iki elbisem, iki pantolonum, bir tane yoga pantolonum, sekiz tane de üstüm var. Az olması daha az seçeneğim olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü çok işlevli kıyafetler seçtim. Benim onbeş kıyafetim farklı elli kombin yaratmama imkan veriyor.”


Altın değerinde tavsiyeler

Kimseye nasıl yaşayacağını söyleyemeyeceğini ancak birkaç tavsiye verebileceğini belirten Johnson, atıklarını en aza indirmek isteyenlere tavsiyelerini şöyle sıralıyor: “Beş metodolojimi uygulamanızı tavsiye ederim. Birisi size bir broşür, kartvizit veya plastik poşet verirse evinize getireceğiniz çöp hakkında iki kez düşünün. Sadece hayır demeyi öğrenin. İnsanları evlerinde sahip oldukları eşyalardan vazgeçmeye ve bu şeylere olan gerçek ihtiyaçlarını sormaya teşvik ediyorum. Kullanmadığınız veya ihtiyaç duymadığınız şeyleri bıraktığınız zaman, başkalarına verebilirsiniz. Giysilerinizi bırakmanız zorsa, mutfakla başlayın ve her seferinde bir çekmeceden geçin, bir kerede bir dolap. Yeniden kullanılabilir bir alternatif için evinizdeki herhangi bir şeyi değiştirin. Geri dönüşümünüzü azaltmak için reddedin, azaltın ve mümkün olduğunca yeniden kullanın. Bir kompostlama sistemini devreye alır almaz, atıklarınızda ciddi bir azalma göreceksiniz.”


Bütçemizin yüzde kırkını tasarruf ediyoruz

İtiraf edelim, Sıfır Atık ailesini ilk duyduğumuzda kendine hiç bakmayan, saçı başı dağınık neredeyse ‘evsiz’ gibi görünen insanlar olacağını düşünürüz. Ya da hiç çalışmayan bütün derdi atıklar olan bir ev kadını gibi düşünenler de olabilir. Ancak karşımızdaki aile hiç de öyle değil. Böyle ön yargılarla çok karşılaştığını söyleyen Johnson, “Tam zamanlı ve yoğun çalışıyorum. Sıfır atık yaşam sadece çevre için değil sağlık için de faydalı. Kirpiklerim için maskara satın aldığım zaman gözlerimi rahatsız ediyordu şimdi kendi yöntemimi geliştirdim. Eşimin kronik sinüziti vardı. Yılda iki defa antibiyotik alırdı. Bu da ortadan kalktı. Üstelik bütçemizin yüzde kırkını tasarruf ediyoruz” diyor.

#Bêa Johnson
#Çöp
#Atık
6 yıl önce