|
Irak neden bir İsviçre olmadı
Batı
dünyası
1453
'ten bu yana, İstanbul'dan sonra
Viyana
da, Müslümanların eline geçecek korkusuyla, İslam düşmanlığını akıl almaz boyutlara taşıdı.
Endülüs
ve
Osmanlı
dönemlerinde en güzel örnekleri erilen “
İslam Barışı
” yüzyılları, bütünüyle gözardı edilerek, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasınlar, bütün Müslümanlar terörist ilan edildi. Terörün İslam dünyasından kaynaklandığı ileri sürüldü.

*

Amerika
'nın terörü önleme bahanesiyle,
Pentagon
'un büyük vurucu gücüyle,
Irak'ı
işgal etmesi, bütün
Orta Doğu
'yu yıllarca sürecek, uzun bir iç savaşa sürükledi.
Amerika, sınırsız doğal kaynakları, zengin bilimsel ve teknolojik birikimiyle, Irak'ı Orta Doğu'nun İsviçre'sine dönüştürmeyi düşünüyordu. Ancak, beklenenin tam tersi gerçekleşti. Yalnız Irak değil, bütün bir Orta Doğu barış ülkesi İsviçre değil, savaş ülkesi Filistin oldu.

Amerika İslam dünyasını Filistinleştirdi.

*

İsviçre, huzurun, güvenliğin, katılımcı doğrudan demokrasinin ve kültürel çoğulculuğun, doğal kaynak bolluğundan kaynaklanmadığını gösteren ender ülkelerin başında gelir. Ülkelerin İsviçre gibi, katılıma demokrasiyle yönetilen, çok dilli, çok kültürlü, üretim gücü büyük, bir barış devletine evrilebilmeleri için, doğal kaynaklardan daha çok, küresel hukuk ve etik, kurum ve kurallara saygılı, eğitim düzeyi yüksek, insan kaynaklarına ihtiyacı vardır.

*

İsviçre sürdürülebilir ekonomik yapısı, sağlıklı demokratik yönetimi ve çok dilli kültürel dokusuyla, ülkeyi ayakta tutan başarılı bir orta kesime sahiptir. Bütün ülke ölçeğinde örgütlenen sivil toplum kuruluşlarıyla, İsviçre bir “
siyasal toplum” değil, bir “sivil toplum”dur. Sivil toplum kuruluşları ekonomik ve demokratik düzenin en değerli tatlandırıcılarıdır. Demokrasi ihraç edilemediği gibi, ithal de edilemez. Her ülke kendi demokrasisini kendisi inşa eder.

*

Irak bir İsviçre'ye dönüşmedi, bir Filistin'e dönüştü.
Nasıl Filistin İsrail karşısında bir ölüm kalım savaşı veriyorsa, Irak da Amerika karşısında bir ölüm kalım savaşı veriyor. Filistin gibi, Irak da büyük doğum sancıları çekiyor
. Filistin ve Irak kendi orta kesimine dayanan, kendi sivil toplum kuruluşlarının desteğini alan, kendi tarihinden, kendi üklütürenden, beslenen demokrasiyi, kendisi işlerlik kazandırmaya çalışıyor.

Irak'ın petrol denizinin üzerinde yüzüyor olması, bir İsviçre olmasına yetmedi. Nasıl denizdeki balık sermaye değilse, yer altındaki petrol de sermaye değildir
. Bir ülkenin zengin insan kaynakları yoksa, zengin doğal kaynaklarının olması, o ülkenin, İsviçre demokrasisi gibi, çözüm üreten bir demokrasinin de olacağı anlamına gelmez.

*

Doğal kaynaklar bir mıknatıs gibi çevrelerinde güçlü bir çekim alanı oluştururlar
, Irak petrol kaynaklarını değerlendiremezse, Amerika gelir el koyar.

*

Ülke hazır olduğunda demomkarsi Medine'den gelir.

*

Kaynak gelirsiz dükkan irasız olmaz.

*

İnsan, toprak, kaynak, boş durmaz.

*

Ülke insanıyla devlet olur.

*

Dünyanın lokomotifi insandır.
#İslam Barışı
#viyana
#ırak
#filistin
9 yıl önce
Irak neden bir İsviçre olmadı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset