|
Bir Asırlık Tarih Çınarı: Halil İnalcık

Tarihçilerin Kutbu olarak anılan Halil İnalcık, Birinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği günlerde İstanbul’da dünyaya geldi. Sultan Vahdettin’in yönetimindeki bir Osmanlı olarak hayata gözlerini açan İnalcık, doğum tarihinin not edildiği Kur’an-ı Kerim kaybolduğu için iki ayrı doğum tarihi ile kayıtlara geçmiş durumdaydı. 7 Eylül 1916, son kabul gören doğum tarihi oldu.

Kırım göçmenlerinden Seyit Osman Nuri Bey ve Ayşe Bahriye Hanım’ın biricik oğulları Halil İnalcık, 7 yaşında Fatih’te bulunan Numune-i İrfan Mektebi’ne verildi. Mütareke yıllarında babası iflas edince İstanbul’dan Ankara’ya göç etmek zorunda kaldı ve Ankara’da Gazi Muallim Mektebi’nde eğitimini sürdürdü. Kısa bir süre Sivas’ta yatılı okuduktan sonra liseyi Balıkesir Necati Bey Muallim Mektebi’nde tamamladı. Eğitim hayatında Balıkesir yıllarının çok önemi olduğu her fırsatta vurgulayan İnalcık, burada “Edebiyatı ondan öğrendim” dediği Abdülbaki Gölpınarlı’nın öğrencisi oldu.




1936 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi bölümünde yüksek öğrenimine başladı. Sınavla alınan 40 öğrenciden biriydi. Eğitimini başarıyla tamamlayan İnalcık, Timur üzerine yaptığı bir çalışma ile Prof. Dr. Fuat Köprülü’nün dikkatini çekti ve onun tavsiyesi üzerine Yeni Çağ Kürsüsünde İlmi Yardımcı olarak görevlendirildi.

1942 yılında Tanzimat ve Bulgar Meselesi adlı doktora tezini verdi ve sonraki yıl ‘Viyana’dan Büyük Ricat’e Osmanlı İmparatorluğu ve Kırım Hanlığı’ başlıklı teziyle doçentliğe atandı. 1945’te aynı üniversitenin Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Şevkiye Işıl ile evlendi. “Onun anlayışı ve iş birliği olmasaydı bu işleri başaramazdım” sözleri ile eşine olan vefasını dile getirmeyi ihmal etmedi.

1947’de Türk Tarih Kurumu üyeliğine seçildi. 1949 yılında İkinci Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmış durumdaki İngiltere’ye giderek zor şartlar altında British Museum’da Türkçe yazmalar üzerinde çalıştı. 1951 yılında Türkiye’ye döndü ve ilk işi Bursa Şer’iyye Sicilleri üzerine çalışmak oldu. 1952’de ‘Viyana Bozgun Yıllarında Osmanlı-Kırım Hanlığı İş birliği’ teziyle profesörlük unvanı aldı. 20 yıl boyunca Ankara Üniversitesinde hocalık yaptıktan sonra 1972’de emekli oldu. Emekliliğinin ardından yurt dışından 5 ayrı üniversiteden davet alan İnalcık, Chicago Üniversitesi’ni tercih etti. Bu üniversitede Osmanlı Tarihi Kürsüsünü kurdu ve 15 yıl boyunca ders okuttu. 1973 yılında en önemli eseri The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 yayımlandı.

Columbia, Princeton, Pennsylvania, Harvard Üniversitelerinde ziyaretçi profesör olarak dersler veren İnalcık, Bilkent Üniversitesi’nin daveti üzerine 1993 yılında Türkiye’ye döndü ve üniversitenin Tarih Bölümü’nü kurdu. 23 yıl boyunca burada yüksek lisans ve doktora öğrencilerine seminer dersi verdi.

2003 yılında Bilkent Üniversitesi’nde Halil İnalcık Center for Ottoman Studies adlı bir merkez kurdu. Arşivlerde yaptığı araştırmalarda elde ettiği önemli belge ve defterlerin kopyalarını, araştırma metinlerini bu merkeze bağışladı.

“Eğer kaynaklarıyla Osmanlı Tarihi çalışmak istiyorsanız Fransızca, İngilizce ve Almanca gibi üç Batı dilini ve Farsça, Arapça gibi iki şark dilini mutlaka bilmeniz gerekiyor” diyen İnalcık, çok iyi düzeyde Osmanlı Türkçesi, İngilizce, Fransızca, Almanca, orta düzeyde de Arapça, Farsça ve İtalyanca biliyordu.

2002 yılında Kültür Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Halil İnalcık, Cambridge’de bulunan Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2 bin bilim adamı arasında gösterildi.

Bereketli ömrü boyunca çalışmaktan hiç vazgeçmeyen ve kitaplarının çoğunu 80 yaşından sonra yazdığını dile getiren İnalcık, “uzun yaşamak istiyorsanız kendinize bir hedef belirleyin” sözleriyle enerji kaynağını soranlara cevap veriyordu.

Çoklu organ yetmezliği nedeniyle Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 100 yaşında hayatını kaybeden Halil İnalcık, tarih şuuruna adanmış ömrünü 25 Temmuz 2016’da tamamladı. “Bir milletin ilerlemesi, hatta yaşaması için tarih şuuruna sahip olması lazımdır” sözleriyle tanıdığımız İnalcık’ın cenazesi Bakanlar Kurulu kararı ile Fatih Sultan Mehmet’in de türbesinin bulunduğu Fatih Camii Haziresi’ne defnedildi. Ömrüne 25’ten fazla kitap, 300’ü aşkın makale sığdıran bir asırlık ilim çınarı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla geleneksel Osmanlı ulema kabri hazırlandı ve Gazi Osman Paşa ve Ali Emiri Efendi’nin yanlarına sırlandı.

#Halil İnalcık
#tarih
#Kırım
#Abdülbaki Gölpınarlı
#Osmanlı
2 yıl önce
Bir Asırlık Tarih Çınarı: Halil İnalcık
Bayraklı gangsterler!..
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?