|

Bize inanın iyisini yaparız

İstanbul Ticaret Odası’nın desteği ile faaliyete geçirilen Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, genç girişimcilerin fikirlerini projelendirmeye öncülük ediyor. Merkez bünyesinde çalışan gençler; yeterli desteği görürlerse Türkiye’nin Google’ı, Apple’ı ve Microsoft'u olma konusunda iddialılar. Milyar dolarlık global şirketlerin çıkması beklenen kuluçka merkezinde genç girişimcilerle konuştuk.

Yeni Şafak ve
04:00 - 24/10/2017 Salı
Güncelleme: 00:52 - 24/10/2017 Salı
Yeni Şafak
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimci fabrikası gibi çalışıyor.
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimci fabrikası gibi çalışıyor.

İstanbul Ticaret Odası’nın “Al fikrini gel, fikrin iş yapsın” sloganı ile yola çıktığı Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimci fabrikası gibi çalışıyor. Ekonomiye katkı sağlayabilecek fikri olanlar, bu merkezde 8 haftalık bir ön çalışmanın ardından yatırımcıların karşısına çıkarılıyor. İTO'nun 407 bin üyesi içinde söz konusu fikirle ilgilenebilecek iş adamlarına projelerini sunan gençler, yüz yüze görüşmelerinin ardından yatırımcılarla eşleştiriliyor.

KULUÇKA MERKEZİYİZ

Resmi açılışı önceki hafta yapılsa da 5 aydır faaliyette olan BTM, şimdiden birçok fikrin olgunlaşmasına katkı sağlıyor. Bu zaman diliminde yaklaşık bin girişimcinin başvuru yaptığını öğreniyoruz. Kuluçka merkezinde, hangi fikirlerin olgunlaşmaya başladığını yerinde tespit etmek için BTM’nin yolunu tuttuk. İlk önce BTM Direktörü İbrahim Elbaşı dinledik. Bu kuluçka merkezinden milyonlarca dolarlık global şirketlerin çıkmasını beklediklerini ifade eden Elbaşı, “Bize gelen projeler yeterli desteği gördüğünde, Türkiye’nin Google’ı, Apple’ı, Microsoft’u bu merkezden çıkacak” diye konuştu.

SİBER GÜVENLİKLE İLGİLİ GİRİŞİMLER VAR

Gelen projeler arasında tamamen yerli bir arama motoru projesi olduğu bilgisini veren Elbaşı, “Bunun yanında, işletim sistemleri, sanal gerçeklik, siber güvenlik, gibi konularla ilgili girişimler var. Sanayi 4.0 ile gelen Microsoft’lar, yapay zeka bu tür girişimlerden çıkacak” dedi. Dünyadaki firmaların birçoğunun Ar-Ge harcamalarında yeni düzenlemelere gittiğine de değinen Elbaşı, şirketlerin Ar-Ge’ye yatırım yapmaktansa Startup’ları satın alarak ilerlemeyi tercih ettiğini, Google’ın ise dünyada en çok Startup satın alan firma olduğu bilgisini verdi.

GİRİŞİMCİLİĞİN YAŞI YOK

“Biz sektör ve yaş ayrımı gözetmiyoruz. Bizim için önemli olan yenilikçi fikirler olması” diyen Elbaşı, önemli olanın bu fikrin modellemesi ve ticarileştirilmesi olduğunu kaydetti. Elbaşı, şu ana kadar başta teknoloji olmak üzere tekstil, inşaat, gıda, perakende ve sağlığa kadar 40’a yakın sektörden projelerin geldiği bilgisini paylaştı.

  • Silikon'dan gelen teklifi reddetti
  • Raşit Irmak, henüz 21 yaşında ve üniversite okuyor. Projesinin ismi ‘Vrartion’. İki yıldır 19 kişilik bir ekiple sanal gerçeklik ve 360 derece çözümler alanında çalışıyor. Silikon Vadisi’nden teklif aldığını öğrendiğimiz Irmak, teklifi neden kabul etmediğini ise şöyle açıklıyor: “Kabul etmedik. Çünkü, bu algoritmayı kendi ülkemizde değerlendirmek istiyoruz. Ülkemizde kalmak hizmet etmek büyük bir problem değil. Biz yurtdışına da işler yaptık. Çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
  • Eğitim, oyun, inşaat sektörleri için çalışmalar yaptıklarını belirten Irmak, "Önceliğimiz olan yapı inşaat sektöründe daha hiç kazma vurulmamış bir projeyi dahi, gözlükle evin içerisinde gezerek test etme imkanı buluyorsunuz" dedi.
Yerli arama motoru

Görüştüğümüz bir başka fikir sahibi, belki de Türkiye’nin Google’ını hayata geçirecek isim: Kamil Tellioğlu. “Tarmot” adlı milli arama projesini geliştiriyor. Tellioğlu, yazılımını geliştirdiği sitenin şu anda aktif olduğunu ve tarmot.com adresinden ziyaret edilebildiğini söyledi. Google her gün 1 milyar veri tararken, kendilerinin şu anda 100 bin veri taradıklarını belirten Tellioğlu, projesini destekleyecek yatırımcılarla bu sayıyı büyütmek istediklerini kaydetti. Türkiye’de altyapı yetersizliği nedeniyle hızlı büyüme konusunda zorlandıklarını belirtti.

Üç kızkardeşin interaktif romanı

Merkezdeki üç kızkardeş el ele vererek, ‘Puura Games’ adlı mobil uygulama oyun geliştirdi. Biri hikayeyi yazdı, öbürü tasarladı, diğeri de kodlayarak yazılımını tamamladı. Türkiye’nin ilk interaktif roman oyununu yaptıklarını söyleyen Sevda Yiğit, “Okuduğunuz romanda başrolün karakterine bürünerek, kritik noktalarda seçim yapıyorsunuz. Kendi hikayenizi yazma, kurguyu değiştirme imkanınız oluyor. Oyun oynayarak kitap okuyorsunuz. Oyunun haftada bir yayınlanıyor" dedi.


Küflenmeye karşı önlem
Projesi BTM’de kabul edilmiş bir başka isim ise Hande Özkan. Özkan’ın geliştirdiği ‘Enzybiotic’; ihracat değeri yüksek tarım ürünlerinin hasat sonrası gümrük sürecinde küflenmesini engelleyerek raf ömrünü uzatan tamamen doğal koruyucu bir ürün. Bu fikirle gıda israfının da önüne geçmeyi hedefleyen Özkan, yatırımcılarla görüşmelere devam ediyor. Hande’ye şimdiden milyonluk teklifler gelmeye başlamış bile.

Park programıyla 100 bin lira

‘Real Car Parking ‘2017 oyunu ile IOS ve Android’de 9 milyona yakın indirilme rakamına ulaşan Genetic Studios ekibi ise eğitici uygulamalar geliştiriyor. Real Car Parking 2017 uygulaması ile araba park etmeyi amaçlıyor. Bu zamana kadar geliştirdikleri uygulamalar ile 17 milyondan fazla indirilme rakamına ulaşan ekip, ikiz kardeşler Yusuf Yörük ve Salih Yörük, Abdülmecit Dündar, Faruk Can ve Metehan Nur’dan oluşuyor. Ekip, bu oyundan bu zamana kadar 100 bin lira gelir elde etti.


#Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi
#Girişim
#Teşvik
7 yıl önce