Türkiye’deki tüm karanlık olayların tam da merkezinde olduğu anlaşılan eski MİT’çi Enver Altaylı’nın, yasa dışı yollardan kaçma planı da iddianamedeki ayrıntılarla deşifre edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Altaylı’ya yöneltilen suçlamalardan birisi de eski MİT mensubu Mehmet Barıner’i yurt dışına kaçırma girişimi. İddianamede, MİT’in İran masasında çalışan Barıner’in, şüpheli Enver Altaylı tarafından ülke dışına kaçırıldıktan sonra ABD’nin New York kentinde sürdürülen Halkbank davasına yabancı istihbarat servislerinin yardımıyla müdahil olacağı belirtiliyordu. Ancak yurt dışına kaçacağı tespit edilen Barıner tutuklanınca, Türkiye Cumhuriyetini ve hükumetini karalamayı amaçlayan ABD yargılamaları için bizzat aktif çalışma içerisinde olduğu belirlenen Altaylı kendisi için kaçış planı yapmış.
İddianamede, şüpheli Altaylı’ya nasıl ulaşıldığına ilişkin de önemli ayrıntılar yer aldı. Buna göre, MİT’in mahrem yapılanmasında yer aldığı tespit edilen ve hakkında yakalama kararı çıkarılan mahrem imam Mustafa Özgür Gültekin, 21 Nisan 2017 günü yapılan ihbar sonucunda Ankara Kurtuluş’ta gözaltına alındı. FETÖ’nün MİT yapılanmasına yönelik çalışmalar başlatıldıktan bir süre sonra eski MİT personeli Mehmet Barıner’in kaçak yollardan yurt dışına çıkma hazırlığı içerisinde olduğu şeklinde bilgiler elde edildi. Bunun üzerine Barıner, 27 Temmuz 2017 tarihinde Balıkesir’de gözaltına alındı. Şüpheli Barıner, sorgunun ardından yurt dışı yasağı konularak adli kontrolle serbest bırakıldı.
Ancak takibe alınan Barıner’in serbest bırakıldıktan sonra da FETÖ mensuplarıyla irtibatını devam ettirdiği ve yasal olmayan yollarla yurt dışına çıkma hazırlığı yaptığı tespit edildi. Bunun üzerine Barıner, 8 Ağustos 2017’de tekrar gözaltına alındı. Bu sefer ifadesinde, yurt dışına kaçmak istediğini itiraf eden Barıner, kendisini yurt dışına kaçıracak kişilerin ise Enver Altaylı ve damadı Metin Can Yılmaz olduğunu belirtti.
Şüpheli Barıner, 18 Ağustos günü çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı gün polis, Altaylı’nın evine operasyon düzenledi. Baskın yapılan evde Altaylı bulunamazken, evde arama yapıldı. Yine 18 Ağustos günü Altaylı’nın kimlerle irtibat kurduğu bilgisi de iddianamede yer aldı.
Yapılan araştırmada, Barıner’in avukatı Recep S.’nin güvenli yol olarak gördükleri WhatsApp üzerinden Altaylı’yı aradığı belirlendi. Altaylı ve avukat Recep S.’nin, 12.14 ile 14.04 saatleri arasında toplam 7 kez görüştükleri anlaşıldı. Şüpheli Altaylı’nın, avukatın numarasını 15 Ağustos günü kaydettiği tespit edilirken, söz konusu görüşmelerde Barıner’in tutuklandığı bilgisini Altaylı’ya ilettiği değerlendiriliyor.
- Beni ara, polis evde
- Barıner’in kaçırılması organizasyonunda parmağı olduğu değerlendirilen FETÖ’den hapis cezası alan Nazlı Ilıcak’ın akrabası Ali Serhat Ilıcak’ın da aynı gün Altaylı’ya WhatsApp üzerinden mesaj gönderdiği tespit edildi. Almanya’da matbaacılık yapan Alman vatandaşı Ilıcak’ın saat 14.49’da gönderdiği mesajında, “Çok önemli beni ara. Evde polis arama yapıyor. Ben dışardayım” dediği görüldü.
- Çok değerli yazar arkadaşım yurtdışına kaçacak
- Dosyanın şüphelisi olan Seda C., Ali Serhat Ilıcak’ın kendisini aradığını belirterek, “Çok değerli bir yazar arkadaşının olduğunu, bu şahsın mutlaka kaçak yollardan yurt dışına çıkarılması gerektiğini söyledi. Sonrasında Kos Adası’nda bulunduğu bir gün telefon görüşmesi yaptı, ben de o sırada yanındaydım. Bir anda suratı değişti, morali bozuldu. Ben de kendisine ne olduğunu sorduğumda ‘Enver Altaylı teslim olmuş ya’ dedi. Ben de kendisine ‘Enver kim diye?’ sorduğumda, ‘sana geçenlerde söylediğim yazar’ dedi” ifadelerini kullandı.
