Yeni Şafak'ın “FETÖ'cüyüm dedi, teslim oldu” manşetiyle duyurduğu Akın, deşifre ettiği Fuat Söylemez, eşi Ayşe Söylemez ile mahrem imamlar Hüseyin Çetinkaya ve Mustafa Çopuroğlu hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçu yöneltildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, 5 ismin de etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılarak, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı bildirildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Çopuroğlu dışında kalan tüm şüpheliler hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması talep edildi. Ancak Çopuroğlu'nun beyanları samimi bulunmadığından etkin pişmanlıktan yararlandırılmaması istendi. Çopuroğlu'nun, FETÖ içerisinde yer aldığını belirttiği ancak örgütün çözülmesi için mahrem yapı ile ilgili açık net bilgi vermediği, ayrıca Mersin'de FETÖ'nün mühendisler grubu içerisinde örgütsel faaliyetine devam ettiği vurgulandı.
İddianamede ifadesi yer alan 'Cenk' kod adlı şüpheli Burak Akın, darbe girişiminden sonra koruma müdürünün sürekli olarak FETÖ'den olduğuna dair kendisine imalarda bulunulduğunu kaydetti. Akın, teslim olduğu 26 Aralık günü de MİT'ten olduğu söylenen bir kişinin Orgeneral Yaşar Güler'in emir subayı ile görüşmesinden tedirgin olduğunu belirterek, daha sonra da kendisine ihanete ilişkin bir notun okutulması üzerine yakalanacağını anladığını ve teslim olmaya karar verdiği anlattı.
İddianamede, Burak Akın'ı darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda vuran darbeci Halit Kazancı'nın, şüphelinin FETÖ içerisinde yer aldığını bildiği, bu nedenle ateş ederken bacağını hedef aldığı ifade edildi. Kazancı'nın, Akın'ı öldürme imkanı varken öldürmediği ancak şüphelinin yanında bulunan koruma ekibinden arkadaşının ise şehit edildiği aktarıldı.
