Diyanet’ten 174 ülkeye Kudüs mektubu: Saldırılara karşı birlikte duralım

Erbaş yazısında, İsrail’in masum sivillere yönelik keyfi olarak yaptığı saldırılarına karşı ortak hareket etme çağrısında bulundu.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, işgalci İsrail’in sistematik olarak Filistin halkına yönelik yaptığı saldırılar ile Mescid’i Aksa’nın altının kazılması çalışmalarının son bulması için 174 ülkeden Müslüman, Yahudi, Hristiyan dini lider ve temsilciye mektup gönderdi.

Erbaş, mektubunda İsrail’in dünyayı savaşa sürüklemek istediğini ve yaptıkları zulümlerin karşısında ortak tavır göstermeleri gerektiğini vurguladı.

Erbaş yazısında, İsrail’in masum sivillere yönelik keyfi olarak yaptığı saldırılarına karşı ortak hareket etme çağrısında bulundu.

İBADET ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLİYOR

Erbaş Kudüs’ün son yüz yıl içerisinde terör devleti İsrail yüzünden sadece kan ve gözyaşının aktığı topraklar haline geldiğini belirterek, Kudüs’e sahip çıkmanın en çok dini liderlerin vazifesi olduğuna dikkat çekti.

Erbaş, masum sivillere yönelik yapılan saldırıların durmasına, ibadethanelerin yakılıp yıkılmasının önüne geçilmesine ve insanların özgürce ibadetlerini yapabilmelerine yönelik ortak tavır sergilenmesini istedi.

Erbaş,

“İnsanlığı, kadim geleneği, uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayan zalimane bir anlayış Kudüs’te pervasız bir yaklaşım sergilemekte, insanlığın ortak mirasına acımasızca saldırmaktadır. Bugün Kudüs’te o mübarek Peygamberlerin aziz hatırası hayasızca çiğnenmekte; dinlerin, dillerin, kültürlerin ve medeniyetlerin ortak değeri talan edilmektedir. Tüm dünyanın gözleri önünde insanların temel hakları olan yaşama ve ibadet özgürlüğü ihlal edilmekte, mabet masuniyeti kirletilmektedir”

dedi. Erbaş, terör devleti İsrail’in Kudüs üzerinden dünyayı savaşlara ve kargaşaya sürüklemek istediğini ve bu yolda hiçbir şekilde hukuk, insaf, vicdan, demokrasi, insan hakları ve benzeri değerlerin hiçbirini umursamadığını söyledi.

FARKLILIKLARIMIZ ENGEL OLMASIN

Erbaş, dini farklılıkların Kudüs için beraberce çaba harcanmasına engel olmaması gerektiğini savunarak

“Geliniz, zulüm altında inleyen insanların haykırışlarına beraber çözüm olalım. Geliniz, Kudüs’te akan kan ve gözyaşına hep birlikte sesimizi yükseltelim. Geliniz hangi dinden, hangi anlayıştan olursa olsun mabetlere saldıranlara hep birlikte karşı duralım”

çağrısında bulundu.