Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu'nun 2'nci toplantısı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın başkanlığında yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Oktay, ilk toplantıyı haziran ayında gerçekleştirdiklerini, coğrafi bilgi altyapısını bireysel kullanıma açarak, günlük yaşamı herkes için kolaylaştıracak süreci başlattıklarını hatırlattı. İlgili kurumların 4 aydır, uydu ve hava görüntülerinin sayısal veriye çevrilmesi ve veri dilinin standart hale gelmesi için eşgüdüm içinde çalıştıklarını belirten Oktay, "Ülkemizin her bir noktasındaki parsel ve binalara ait verileri, tarım potansiyeli, doğal kaynaklar ve üretim faaliyetlerine ilişkin bilgileri, okunması kolay haritalar ile kullanıma açıyoruz. Vatandaşımızın tapuya gittiğinde satın almak istediği evin kat planlarını görebileceği, tarım alanlarını izleyebileceği, akıllı trafik sistemleri ile günlük hayatın akışını değiştirebileceği sistem çalışmaları, meyvelerini vermeye başlamıştır" dedi.
"Deprem risk haritaları oluşturuldu"
Oktay, ilk toplantıda alınan kurul kararları doğrultusunda Ulusal Coğrafi Bilgi Stratejisi ve Eylem Planı'nın Resmi Gazete'de yayımlanarak uygulamaya geçirildiğini, Türkiye'nin coğrafi verilerini standart hale getirmek için hazırlanan 'Tanımlama Dokümanları' ve hangi veriden hangi Bakanlığın sorumlu olduğunu gösteren 'Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisi'nin de Resmi Gazete'de yayımlandığını ifade etti. Bu kapsamda Bakanlıkların ürettikleri her bir veriyi, Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu ile hızla paylaşmaya başladıklarını anlatan Oktay, yürütülen çalışmalar hakkında şu bilgileri paylaştı:
"Her bölgedeki toprak tipi ve özelliği bu haritalara işlendi"
"Şu ana kadar 669 coğrafi veri katmanından 388'i Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu’na entegre edildi, paylaşılabilir nitelikte olan 124 katman daha yıl sonuna kadar paylaşılmış olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, ülkemizin tüm il ve ilçelerini kapsayan 3 boyutlu şehir modelleri hazırlayarak kamu kurumlarının kullanımına açtı. Tarım ve Orman Bakanlığımız 36 milyon tarım parselini ulusal ölçekte sayısal toprak haritalarına dönüştürdü ve tarım parsellerinin tamamı sayısallaştı. Her bölgedeki toprak tipi ve özelliği bu haritalara işlendi. Böylece pamuk gibi ürünlerde ekim alanlarının tespiti ve verimlilik çalışmaları çok daha kolay şekilde yapılmaya başlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile İçişleri Bakanlığımızın eşgüdümlü çalışmaları sonucunda deprem risk haritaları ile heyelan, kaya düşmesi ve çığ afetleri duyarlılık haritaları oluşturuldu."
"Yıl sonuna kadar büyük veri artık elimizin altında"
Oluşturulan bu haritaların Afet Risk Azaltma Sistemi (ARAS) vasıtasıyla valiliklerin kullanımına açıldığını bildiren Oktay, "Bunların yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, 81 ilimizi birer akıllı şehre dönüştürecek projeyi bu ay itibariyle başlattı. ‘Akıllı Şehir Ulusal Referans Mimarisi’ olarak adlandırılan çalışma ile coğrafi bilgi sisteminden faydalanarak Türkiye’nin farklı noktalarında uygulamaya geçecek akıllı şehir teknolojilerinin birbiriyle uyumlu ve birlikte çalışabilir olması yönünde yerel yönetimlere rehberlik edeceğiz. 3 ay içinde kamunun elinde bulunan paylaşılabilir tüm coğrafi veriler, Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu’na eklenmiş olacak. Dolayısıyla yıl sonunda, yani 3 ay içerisinde büyük veri artık elimizin altında. 2020 yılı, tüm illerimizle birlikte bürokraside anlık veriye dayanan etkin yönetimi sağladığımız ve akıllı şehirler yönünde önemli adımlar attığımız bir milat olarak hatırlanacaktır" diye konuştu.
