Trakya Üniversitesi’ndeki skandal derinleşiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Yalancı, talancı, şerefsiz...” gibi ağır hakaretler eden Doç. Dr. Erdem Öngün ve Dr. Ayşe Seden Özbek Püskül hakkında hiçbir işlem yapmayan Rektör Erhan Tabakoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim zaferini kutlayan Doç. Dr. Ahmet Deniz’in hayatını kararttığı ortaya çıktı.
24 HAZİRAN DÖNÜM NOKTASI
Tabakoğlu ve ekibinin başlattığı tartışmalı soruşturma süreçleri ile meslekten ihraç edilen ve taksicilik yaparak geçimini sağlamaya çalışan Doç. Dr. Ahmet Deniz, Tabakoğlu’nun imza attığı kıyımı Yeni Şafak’a anlattı. Deniz’in verdiği bilgiye göre süreç şöyle işledi: 24 Haziran 2018 seçimlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanması, sürecin başlangıç noktası oldu. Deniz, seçim gecesi sonuçların kesinleşmesinin ardından akademisyenlerin bulunduğu WhatsApp grubunda üzerinde “Reisle Yola devam” yazan bir resmi “Komünistlere, Ateistlere rağmen…” notuyla paylaştı.
JET SORUŞTURMA JET KARAR
Deniz’in bu paylaşımı iki akademisyen tarafından “ayrımcılık” yaptığı iddiası ile şikayet edildi. Şikayet eden akademisyenlerden birisi hazırladığı sınav sorusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “çapulcu” imasında bulunduğu için eski rektör tarafından hakkında soruşturma açılan Gökcan Tazeler oldu. Cumhurbaşkanı’na hakaret edenler hakkında yıllardır adım atmayan Tabakoğlu yönetimi, Deniz hakkında açtığı soruşturmayı jet hızıyla tamamladı. Deniz, “Ayrılık yaratmaya çalıştığı” gerekçesiyle uyarı cezasına çarptırıldı.
KINAMA OLMADI İNTİHAL
Ancak Deniz’in cezası bununla bitmedi. Üniversite yönetimi bu kez Ahmet Deniz hakkında “intihal” soruşturması başlattı. Rektör Tabakoğlu ile birlikte hareket eden Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Adil Oğuzhan, ortak bir makale kaleme alan Yardımcı Doç. Dr. Derya Kuloğlu ve Doç. Dr. Ahmet Deniz’i “intihal” iddiasıyla şikayet etti. Ancak bu süreçte da tam bir hukuk skandalı yaşandı.
İHRAÇ SOPASI DEVREDE
Adil Oğuzhan’ın şikayet dilekçesindeki yer alan iddiaların aynısı, İstanbul’dan 3 kişinin imzasıyla bilirkişi raporu olarak dosyaya konuldu. Ayrıca her bilirkişinin ayrı rapor hazırlaması gerekirken, tek rapora 3 imza atıldı. En geç 2 ay içerisinde hazırlanma zorunluluğu olan raporun 10 ay sonra ancak dosyaya girmesi de ayrı bir hukuksuzluk oldu. Şaibelerle dolu bu sürecin ardından Deniz, 23 Eylül 2021’de ‘intihal’ yaptığı iddiasıyla mesleğinden ihraç edildi. Doç. Dr. Deniz, hukuksuzluğa karşı hukuk mücadelesi başlattı.
Erdoğan’ı Kasımpaşa’dan beri tanırım
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Kasımpaşalı yıllarından, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri tanıdığını ifade eden Deniz, o döneme ait bir anısını da paylaştı. 28 Şubat sürecinin yaşandığı dönemde işçi olarak çalıştığını ve sendikal faaliyetlerle uğraştığını aktaran Deniz, “Deniz Kuvvetleri’nde çalışan 3 arkadaşımız namaz kıldıkları için işinden atılmıştı. O dönem başkan olan Cumhurbaşkanımızın yanına gittik. Durumu anlattık. Bize ‘ Atıldıkları şeye bak. Namaz kıldıkları için atanmışlar, sıkıntı etmeyin’ dedi. İkisine bir belediyede, diğerine de Halk Ekmek’te işe başlattı. Ben arkadaşlarımıza zulmedenlerin kanunlardaki boşlukları iyi bildiklerini söyleyince, elini omzuma koyarak, ‘Sana görev veriyorum. Sen çok gençsin, okuyup onları geçeceksin’ dedi. Biz de okuduk ama şimdiki durumumuz ortada” diye konuştu.
Taksicilik yapıyor
- Evli ve 3 çocuk babası olan Deniz, İstanbul’da taksicilik yaparak ekmek parasını çıkarmaya çalışıyor. “İntihal” gibi bir suçlamayla karşı karşıya kalmanın en az meslekten ihraç edilmek kadar yıkıcı olduğunu vurgulayan Deniz, “Bizim için çok yıkıcı oldu. Bu suçlamaların ardından bazı arkadaşlarımız bize selam bile vermedi. Hukuksuzluklara karşı sesimizi duyurmak için çok uğraştık ama başaramadık. Şimdi hukuk sürecinin bir an önce tamamlanmasını ve mesleği yeniden iade edilmemizi bekliyorum” dedi.
