|

Yaşananlar hangi kitaba sığar?

Azerbaycanlı eski milletvekili ve tarihçi Prof. Dr. Havva Mammadova, Hocalı Katliamı’nın şahidi olarak açıklamalarda bulundu. Mammadova, “Hocalı tüm insanlığın faciasıdır. Burada insanlığın şerefi ayaklar altına alındı. Savaşın kanunları vardır. Bu hangi kanuna, hangi kitaba sığar?” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 27/02/2016 Cumartesi
Güncelleme: 23:36 - 26/02/2016 Cuma
Yeni Şafak

26 Şubat 1992 yılında Ermeniler'in Dağlık Karabağ bölgesinin Hocalı Kasabası'na yaptığı katliamın üzerinden 24 yıl geçti. 1992 yılında Ermeni güçleri 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece Hocalı kasabasının giriş ve çıkışını kapattı. 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 Azeri vahşice öldürüldü, 487 kişi ağır yaralandı. 8 aile tamamen yok oldu, 487 kişi sakat kaldı ve 1275 kişi esir alındı. Esir alınanlardan 68'i kadın ve 28'i çocuk toplam 150 kişi kayboldu. Gelinen süreçte İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katlimı'nı Dağlık Karabağ Savaşı içerisinde yapılan en büyük katliam olarak niteledi. Azerbaycan Parlamentosu katliamın “soykırım” olduğunu ilan etti. İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü, sivil ölümlerden Karabağ Ermeni güçlerinin doğrudan sorumlu olduğunu belirtti. Azeri güçlerin sivillerin kaçışını engellediğine ve sivillere ateş açtığına dair argümanı destekleyen herhangi delilin içermediğini ifade etti.



KİTAPLARA SIĞMAYACAK ACILAR YAŞANDI


O kara gecede yaşananlar ise hiç unutulmadı. Azerbaycan eski Milletvekili ve Tarihçi Prof. Dr. Havva Mammadova, katliam gecesinin ardından tüm tanıklarla konuştu ve bir rapor hazırladı. Raporuyla ilgili Yeni Şafak'a açıklamalarda bulunan Mammadova, “Hocalı yeryüzünde yaşayan tüm insanlığın faciasıdır. Burada insanlığın şerefi ve onuru ayaklar altına alındı. Savaşın kanunları vardır. Bu hangi kanuna, hangi kitaba sığar?” dedi. Mammadova, Hocalı'da yaşananların ne kitaplara ne de filmelere sığmayacak kadar derin acıları olduğunu söyledi.



ANNE BENİM GÜNAHIM NEYDİ?


Yürek burkan hikayeyi anlatan Mammadova şunları söyledi; "Bir anne Hocalı'dan 500 kişiyle birlikte kaçarak bir ormana sığınıyor. Geceyi korku içinde geçiriyorlar. Annenin çocuğu açlıktan ağlıyor. Çevredeki insanlar ise bebeği susturması gerektiğini aksi taktirde yakalanacaklarını söylüyor. Anne sağa bakıyor, sola bakıyor yapacağı hiçbir şey yok. Mecbur kalarak çocuğunun ağzını kapatıyor. Belki çocuk sesini keser diye. Etrafındaki insanları korumak için. Bir an bebeğin öldüğünü sanıp, sırtına bağlayarak yola çıkıyor. 3 gün ormanda aç ve susuz kalıyorlar. Üçüncü gün Ermeniler'e yakalanıyorlar. Esir götürüldükleri zaman bakıyorlar ki çocuk yaşıyor ve baygın halde. Anne bu olay karşısında çok etkileniyor. Ve pişman oluyor "Neden çocuğuma böyle yaptım?" diye. Diğer taraftan da 500 kişinin hayatını kurtardığını düşünüyor. O çocuk şu anda 24 yaşında ve adı Selahattin Ahmedova. Selahattin şimdi büyüdü ve annesine soruyor: "Anne bana neden böyle yaptın o zaman? Benim günahım neydi?"



Katliama Rusya neden oldu


“Bizim tek suçumuz Müslüman ve Türk olmak” diyen Mammadova, Rusya'nın Ermeniler'i desteklediğini ve onu büyüterek kendilerine karşı kullandığını dile getirdi. Mammadova, “Ermenilerin arkasında duran Rusya'dır. Karabağ aslında Rusya'nın elindedir. Ve Rusya'nın askerleri, bütün tarih boyunca Ermenistan'ın arkasında durup bize karşı katliamların yapılmasına sebep oldu” diye konuştu. Mammadova, Avrupa'nın tanınmış medyasının hepsinin Hocalı faciasını görüntüleyip, orada ölenlerin Ermeni olarak lanse edildiğini de anlattı. Türkiye'ye de mesaj gönderen Mammadova, “Türkiye bizim daimi kardeşimiz. Her zaman arkasındayız. Şimdi Azerbaycan ile Türkiye'nin arasını bozmaya çalışıyorlar. Bizler buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.


#Dağlık Karabağ bölgesi
#Havva Mammadova
#Hocalı katliamı
8 yıl önce