|

Artık bizim yazarları okuyacaklar

Introtema Telif Hakları ve Tercüme Ajansı Kurucusu Dr. Muhammed Ağırakça, daha önce yurt dışında tanıtılmamış yazarların 47 ülkede 30 farklı dile çevrildiğini söylüyor. Ağırakça, Türk edebiyatından Necip Fazıl Kısakürek, Mustafa Kutlu, Peyami Safa, Tarık Buğra, Cengiz Dağcı, Nazan Bekiroğlu gibi birçok ismin dünyaya açıldığını dile getiriyor.

Dilber Dural
04:00 - 26/03/2023 Pazar
Güncelleme: 05:52 - 26/03/2023 Pazar
Yeni Şafak
Dünyaya açılıyoruz.
Dünyaya açılıyoruz.

Türk edebiyatı Cumhuriyet döneminden sonra dil ve alfabe değişimiyle beraber içine kapanık bir şekilde büyümüş ve gelişmiş bir edebiyat olarak karşımıza çıkıyor. 1980’ler de sınırlı bazı eserlerimizin İngilizceye ve Fransızcaya çevrildiğini görüyoruz. Özellikle Türkiye’de Nazım Hikmet’in vermiş olduğu siyasi mücadeleyle beraber yurt dışına gitmesi, orada yaşamış olması bu nedenle eserlerinin tercümesiyle beraber, Aziz Nesin’in de etki alanı üzerinde olması bu iki yazarımızın yurt dışında çok farklı dillere çevrildiğini biliyoruz. Ancak bu iki yazarımızın dışında Türk edebiyatının dünyaya açılımının temel noktalarında bir tanesinin Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü’nü almasıyla gün yüzüne çıktığını görüyoruz. Zira Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonra dünyada gözler Türk edebiyatına çevrildi ve hemen akabinde de 2008 yılında ülkemizin Frankfurt Uluslararası Kitap Fuarı’nda onur konuklukları süreciyle beraber edebiyatımızın bir dışa açılım süreci başladı. Aynı yıl gelen Kültür Bakanlığımızın oluşturmuş olduğu Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Dışa Açılımını Destekleme Projesi olarak TEDA’nın varlık göstermesi, hemen akabinde İstanbul’un kültür başkenti olması Türk edebiyatının dünyada tanınması açısından büyük bir etki uyandırdı ve ülkemiz kültürel dünyada bir sıçrama yapmış oldu.

Bundan sonra Türkiye’de kurulan telif hakları ajansları ve yayınevleri bünyesinde telif hakları sorumlularının bulunması da bu açılımı destekledi. Türk edebiyatının dünyada tanıtımı adına beş yıl önce yola çıkan Akdem Telif Hakları Ajansı da bunlardan biri ve Akdem Ajans, yeni dönemde Introtema Telif Hakları ve Tercüme Ajansı olarak faaliyetlerini sürdürecek. Introtema Ajans ekibi ülkemiz yayıncılığını yurt dışında daha iyi temsil etmenin yanı sıra farklı ülkelerden yazarları ve yayınevlerini de dünyaya tanıtacak, bunu bir Türkiye markası olarak gerçekleştirecek bir yapıda kuruldu. Türkiye’nin dünyadaki küresel kültür markası olmak için yola çıkan Introtema Telif Hakları ve Tercüme Ajansı, sektörü ileriye taşımayı hedefliyor. Ajansın Kurucusu Dr. Muhammed Ağırakça ile konuştuk.

Mustafa Kutlu.
Necip Fazıl Kısakürek.

NECİP FAZIL’DAN MUSTAFA KUTLU’YA

Dr. Muhammed Ağırakça, Türk edebiyatının son dönemlerde Türkiye Basın Meslek Yayınları Birliği tarafından başlatılan uluslararası yayıncılık profesyonelleriyle buluşmalarıyla beraber Türkiye’de daha önce yurt dışında tanıtılmamış eserlerin farklı coğrafyalarda tanıtılmaya başlandığını söylüyor. Bu bağlamda 7 yıldır içinde bulunduğu Istanbul Publishing Fellowships profesyonel yayıncı buluşmalarının dönüm noktası olduğunu söyleyen Ağırakça, Türk edebiyatının dünyadaki yayılımına büyük bir ivme kazandırdığını düşündüğünü dile getiriyor.

Ağırakça, Türk edebiyatından Necip Fazıl Kısakürek, Mustafa Kutlu, Peyami Safa, Tarık Buğra, Cengiz Dağcı, Nazan Bekiroğlu, Bahadır Yenişehirlioğlu, Melike Günyüz gibi birçok ismin dünyaya açıldığını söylüyor. Son dönemlerde kişisel gelişim alanında vefatından sonra Doğan Cüceloğlu’nun kitaplarının uluslararası anlamda ivme kazandığını ifade eden Ağırakça, İlber Ortaylı’nın ise Türkiye’deki çalışmalarının ekran yüzünün dışında farklı coğrafyalarda farklı dillere çevrildiğini dile getiriyor. Ağırakça, sadece yazarlar bağlamında değil, karşı taraftaki yayınevleri bağlamında da olaylara baktıklarını dile getiriyor ve ekliyor: “Bugün dünyada ünlü olan HarperCollins Yayınlarının Peyami Safa’nın kitabını İspanyolcasını basması, Arap dünyasının en büyük yayınevlerinden olan Adab Yayınları’nın Elif Şafak kitaplarını basması, aynı şekilde, Mustafa Kutlu kitaplarını basması, genç yazarlarımızın eserlerinin farklı coğrafyalarda yer alması önemli. Zira daha önce Türk edebiyatı belli dillere ve belli coğrafyalara sadece çevrilmekteyken yeni dönem açılım sürecinde bu çevirinin ve gücün arttığını görüyoruz.”

EN ÇOK TELİF ALAN ÜLKE ARAP COĞRAFYASI

Türkiye’den en çok telif alan ülkeler arasında en büyük telif pazarının Arap coğrafyası olduğunu belirten Ağırakça, kültürel bir yakınlaşmanın olduğunu söylüyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Çocuk kitapları alırken Arap coğrafyası Türkiye’den almayı tercih ediyor. Çünkü Türkiye’de içerik ve resimler çok kaliteli. Bir anne figürünün kıyafetlerinden çocuğuyla olan temasının kitaba yansıması kültürel yakınlaşmayı sağlıyor. Yerde sofra kurulması, masada duaların yapılması gibi dini ve kültürel öğeler çocuk kitaplarında ayrı bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.”




#Edebiyat
#Necip Fazıl Kısakürek
#Çeviri
#Kültür
1 yıl önce