Hem kuraklık hem de iç savaşın hakim olduğu Somali'de yaşanan patlamalar sonucu insani kıyım yaşanırken Suriye'nin Doğu Guta bölgesindeki açlık gün geçtikçe artıyor. Somali'nin başkenti Mogadişu'da 358 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırının acısı henüz tazeyken geçtiğimiz günlerde başkentte yeni bir saldırı meydana geldi. Suriye'de de yaşanan iç savaş sebebiyle Doğu Guta'da yetersiz beslenme sebebiyle 2 kiloya düşerek hayatını kaybeden Dofdaa bebek, savaşın soğuk yüzünü hepimize hatırlattı. Yıllardır süren çatışmaların yaraları ise gönüllü insanlar tarafından sarılıyor. Somali'deki iki hafta önceki patlama sonrası yardım amacıyla Türkiye'den bölgeye giden doktor İlter Yenidede ve çatışmaların başından beri Suriye'de yaşayan eczacı Züheyr Hanşûr'dan iki farklı coğrafyanın ortak sorunlarını dinledik.
Cerrah İlter Yenidede, Somali'deki patlamadan sonra bölgeye giden Yeryüzü Doktorları ekibinde gönüllü çalışanlardan biri. Patlama alanına 3 kilometre uzaklıktaki Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi’ne ulaştıklarında hastanenin asma tavanlarında çökmeler olduğunu söyleyen Yenidede, morglarda yer olmadığı için ölülerin koridorlara dizildiğini anlatıyor. Doktorların korkmuş vaziyette olduklarını belirten Yenidede, "Gelen ölü bedenler yanmış olduğu için hastanedekilerin psikolojileri oldukça kötü etkilenmiş durumdaydı. Hasta yakınları tespit yapamadıkları için gergindi. Hastaneye gelir gelmez ameliyatlara başladık. Şarapnel parçalarından etkilenmiş çene kırığı, kaval kemiği kırılması ve parçalanmış iki kişinin ameliyatını genel cerrahi doktorlarımız gerçekleştirdi. Somali’de ölüm karşısında ağlamak yok, yakınları cenazelerini alıyorlar, teşekkür ediyor ve gidiyorlar. Çünkü Somali ölüme çok alışmış” şeklinde konuşuyor.
Yeryüzü Doktorları ile gönüllü olarak farklı ülkelere giden Yenidede, hâlâ Somali'de gönüllü olarak çalışmaya devam ediyor. Güvenlik sebebi dolayısıyla hastaneden dışarı çıkamadıklarına değinen Yenidede, "Patlamadan etkilenen kadınlarda düşükler, kadın kanserleri ve üreme sorunları konusunda tedaviler yaptık. Hala buradayız. Çünkü Somali’nin doktorlara çok ihtiyacı var. Hekim olarak hepimizin karşılaştığı zorluklar vardır ama patlama sonrası hele ki böyle büyük bir patlama sonrası göreve gelmişseniz görmüş olduğunuz birçok şey oluyor. İnsanların yüzlerinde acı var ama asla bu acı karşısında ağlamayışları tüyler ürpertici" ifadelerini kullanıyor.
Suriye Doğu Guta'da yaşananları ise eczacı Züheyr Hanşûr'dan dinliyoruz. 5 yıldır kuşatma altında yaşadıkları için temel yaşam malzemelerini bulmakta zorlandıklarını söyleyen Hanşûr, "Eğer finansal destek alıyorsanız bazen marketlerden alışveriş yapabilirsiniz. Fiyatlar sürekli yükseliyor. Şekerin fiyatı geçtiğimiz aya göre iki katına çıktı. Patates, un, buğday, yumurta gibi bazı temel besin maddeleri hiç yok. Doğu Guta kuşatma altında ama en kötü ay Ekim ayıydı. Fiyatlar tavan yaptı ve hiçbir ürün marketlerde bulunamıyor. Anne çocuk ve bebeklerde görülen malnutrisyon seviyesi arttı. Bütün kötü koşullara rağmen sene başından beri çalışmalarımıza Türkiye'den Yeryüzü Doktorları ile devam ediyoruz. Doğu Guta’da 25 bin bebek var. Hepsine destek olamasak da çalışıyoruz. 10 ayda 513 çocuğun tedavisini gerçekleştirebildik" diyor.
Doğu Guta'da iki üç gün önce yaşamış olduğu bir anıyı paylaşan eczacı Züheyr Hanşûr, "Bir anne iki çocuğuyla birlikte destek paketi almak için geldi. O paketi aldıktan sonra çocukların ve annenin sevincini tahayyül bile edemezsiniz. Bölgede insanlar aylardır bir öğünden fazla yemek yemiyorlar. İnsanlar sokaklarda açlıktan bayılıyor. Beslenme tedavisi sırasında hemşireler dahi açlıktan bayılıyor. Artık birkaç günde geçebilecek bir rahatsızlık hastaların bünyesi zayıf olduğu için aylarca geçmiyor"diyor.
Doğu Guta’da 80 bin aile yaşadığını ve işsizlik sebebiyle hiçbir gelir kaynakları olmadığını belirten eczacı Hanşûr, "5 yıllık yoğun ablukanın ardından her şey gittikçe daha çok zorlaşıyor. Kışa giriyoruz ve bahçelerde meyve de olmayacak artık. Anneler ve çocuklar açlıktan ölmek üzere. Bebek maması kuşatma altında zor bulunduğu için bisküvi bulamıyorsak onu tamamlayacak alternatifleri kendimiz yapmaya çalışıyoruz. Anneyi destekleyrek emzirmenin iyi olması için uğraşıyoruz" diye anlatıyor.
