Yeni kuzum Datça’ya gömün/ Geçin Ankara’yı İstanbul’u diyor Can Yücel “Vasiyet” şiirinde. “Can Yücel” dendiğinde akla gelen şeylerin belki ilki Datça. O kadar da güzel bir ilçe. Turizmde belli bir yeri olsa da, devasa tatil köylerinden azade, gerçek, samimi tatillik köyleri var. Teyzelerin başında oturup hem işlediği, hem sattığı el işi boncuk oyalar, yerel otlar, taşlık ve yeşil sokaklarında. Covid-19 salgınıyla beraber değişen şeylerden biri de tatil anlayışımız oldu. Artık kalabalıktan uzak, doğa ile iç içe ,mümkün olduğu kadar yemekleri doğal ve steril tatiller arıyoruz. Türkiye’de bize bu imkanları sunabilecek bir çok yer var. Bunlardan biri de Datça. Bu yüzden Datça’yı konu aldım. Datça, çok sıcağa gelemeyen Anadolu insanı için bolca ruzgar vaad ediyor. Mütevazi ve sade oluşu da cabası. Özellikle M. Ö. 1100den beri Eski Datça, çağlar boyunca ikameti kesintisiz bir yer olarak bambaşka duygular hissettiriyor. Ayrıca Kumluk Plajının hemen kıyısında Ilıca Gölcüğü kükürtlü suyuyla şifa dağıtan bir başka güzelliğidir Datça’nın.
Datça mutfağında, Ege’nin yerel otlarına çeşit çeşit balıklar eşlik ediyor. Zeytin ve keçiboynuzu bolca bulunuyor. Keçi ve koyunun tercih edildiği köylerde, sütün içine taze keçiboynuzu dövülüp ilave edilerek yoğurda benzeyen hoş bir süt ürünü yapılıyor. Yerel otlar yemek olduğu kadar demlenmiş haliyle de tüketiliyor. Ayrıca balı, bir de bademi çok meşhur. Yörede bademin hemen her şeyi yapılıyor. Bademli köfte, bademli katmer, bademli baklava, badem kahvesi bunlardan bazıları. Hafif, lezzetli ve sağlıklı mutfağı, temiz denizi ve havasıyla birleşince vaad ettiği iyilikler ölçülemez oluyor.
Gelin, bugün Datça’nın mutfağından bir kaç tarif paylaşalım. Sağlıklı ve mutlu bir hafta sonu dilerim.
20 küçük kabak çiçeği
1 çay bardağı pirinç
½ çay bardağı kırmızı mercimek
½ çay bardağı bulgur
Bir kuru soğan
Bir domates
Bir avuç maydanoz
Bir çay bardağı zeytinyağı
Tuz, karabiber, yenibahar
Pirinci, bulguru ve mercimeği yıkayalım. Soğanı kuş gözü doğrayalım ve bir fincan zeytinyağında çevirelim. Kavrulan soğana pirinç, bulgur ve mercimeği ilave edelim. Bir su bardağı su ekleyip ocağı kısalım ve dolma içinin hafifçe pişmesini bekleyelim. Domatesin kabuklarını soyup doğrayalım ve bulgurlu içe ekleyelim. Tuz, karabiber ve yenibaharı ekleyelim. Kabak çiçeklerinin içini dikkatlice temizleyip soğuk suya yatıralım. Soğuttuğumuz dolma içine doğranmış maydanozu ekleyelim. Kabak çiçeklerini yarısına kadar doldurup ağzını hafifçe kapatalım. Düz dipli bir tencereye dizelim. Bir çay bardağı kadar su ilave edip pişirelim. Ocağı kapattığımızda kalan zeytinyağını üzerinde gezdirelim. Afiyet olsun.
300 gram taze börülce
5 diş sarımsak
Bir çay bardağı koruk suyu
Bir fincan zeytinyağı
Bir çay kaşığı tuz
