|

Kültürel bellek kesintisiz işlemiş

Troya Antik Kenti’nde kazılarında yeni bir kutsal mekan bulundu. Tunç Çağı’na ait mekanda önemli buluntular da ortaya çıktı. Kazı Başkanı Prof. Rüstem Aslan keşfin önemini “Troya Savaşı sonrasında kesintiye uğrayan bölgede kültürel belleğin, ritüellerin burada kesintisiz şekilde işlediğini gördük” sözleriyle anlattı.

Seray Şahinler Demir
04:00 - 26/08/2019 Pazartesi
Güncelleme: 04:17 - 26/08/2019 Pazartesi
Yeni Şafak
Alandaki çalışmalardan bir görüntü
Alandaki çalışmalardan bir görüntü

Tarihi M.Ö. 3000’li yıllara dayanan dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından Çanakkale’deki Troya Antik Kenti’nde 156.dönem kazılar başladı. Geçen yıl ören yerinin hemen yanında açılan müze ve 2018’in Troya Yılı ilanıyla birlikte bölgeye ilgide zirve yaşanmıştı. Bu yılki çalışmaların seyri de bir süredir merakla bekleniyordu. Çalışmalar kapsamında arkeoloji ve tarih meraklılarını heyecanlandıracak yeni keşif haberleri gelmeye başladı. Kazı heyeti başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan bu yılki kazılarda Troya’nın güney girişinde heyecan verici yeni sonuçlara ulaştıklarını belirtti. Arkaik dönemden yeni bir kutsal alanı keşfettiklerini belirten Aslan, Troya’da üçüncü bir kutsal alanını varlığını ispatladıklarını söyledi.


BULUNTU KOMPLEKSİ

Aslan, uzun yıllardır varlığı bilinen mekanın tespiti için yoğun şekilde çalıştıklarını dile getirerek şöyle konuştu: “Troya Savaşı’ndan sonra karanlık çağlar dediğimiz bir dönem var. Ondan sonra çevrenin topografyası da değişiyor ve Troya artık jeopolitik açıdan önemli bir yer olmaktan çıkıyor. Ama Homeros’un İlyada’sı, Troya savaşı, kahramanların hikayeleri nedeniyle özellikle bizim Arkaik dönem dediğimiz M.Ö 9.yüzyıldan itibaren kutsal bir yere dönüşüyor. Kazılardan bilinen bir tapınak alanı var. Biz 5 yıldaki kazılarda son Tunç Çağı olarak tanımladığımız güney girişinde de 3. bir kutsal alanın varlığını gördük. Bunun önemi şu; özellikle Troya Savaşı sonrasında, savaşla ilgili topografik bir kültürel bellek kesintisiz şekilde işliyor. Bunun kutsal olarak uygulandığı ören yerinde, harabelerin içinde 3 ayrı nokta var. Yani Troya Savaşı ve Homeros’un destanlarını Biga Yarımadası olarak tanımladığımız yerde bu nedenle hiç kesintiye uğramadan devam ediyor.

İşin özeti bu.” Aslan alanda mimari ve arkeolojik olarak çok sayıda önemli buluntuya ulaştıklarını, buranın bir buluntu kompleksi olarak değerlendirilebileceğini de sözlerine ekledi.

  • Troya arkeolojisini müze belirleyecek
  • Kazıların seyri hakkında da bilgi veren Aslan şöyle konuştu: “Homeros çalışmaları, Troya Müzesi’nin açılmasıyla yeni bir döneme girildi. Bütün bu olayın daha iyi anlatılması ve anlaşılması açısından müze çok önemliydi. Eserlerin çıktığı yerde sergilenmesi anlamında da çok önemli bir adım bu. Bundan sonra da kazı stratejisi ören yeri ve müze ilişkisi önümüzdeki 100 yılda Troya arkeolojisini belirleyecektir.”
#Troye Antik Kenti
#Kültür
#Savaş
#Keşif
#Arkeoloji
#Müze
5 yıl önce