|

Moda kendini yenilemeli

Çin, Türkiye, Fransa, Amerika, İngiltere, Dubai ve İtalya başta olmak üzere birçok ülke moda üzerinde söz sahibi olmaya çalışırken modacılar da yeni bir moda sistemi arayışında. Dünyaca ünlü moda tasarımcısı François Girbaud “Yeni bir moda sistemi halihazırda mevcut değil. Modanın da artık kendini yenilemesi gerekiyor” diyor.

Harun Karaburç
04:00 - 7/10/2018 Sunday
Güncelleme: 15:08 - 6/10/2018 Saturday
Yeni Şafak
Moda kendini yenilemeli
Moda kendini yenilemeli

Dünyada dev bir sektöre dönüşen moda sadece markalar arasında değil ülkeler arasında da gerginliklere neden oluyor. Çin, Türkiye, Fransa, Amerika, İngiltere, Dubai ve İtalya başta olmak üzere bu sektörde söz sahibi olmanın yollarını arıyor. Ancak sektörde söz sahibi olmak için saygınlık da önemli. Çünkü geniş kitlelere hitap edecek kıyafetler tasarlamak tek başına bir şey ifade etmiyor. Artık tasarımlardan çok bu sektörde çalışan işçilerin yaşadıkları sağlık sorunları ve sebep olduğu çevre kirliliği konuşuluyor.

YENİ BİR TARTIŞMA

İki hafta önce ABD’nin San Francisco kentinde Young Güzel Sanatlar Müzesi’nde Çağdaş Müslüman Modası başlıklı bir sergi açıldı. 6 Ocak’a kadar açık olacak olan sergiye ülkemizden de Raşit Bağzıbağlı Modanisa için hazırladığı koleksiyonla katıldı. Medyada da geniş yer bulan sergi yeniden şu tartışmayı da beraberinde getirdi: Modanın merkezi tesettür dünyasına mı kayıyor? Son yıllarda dünyaca ünlü markaların tesettür markalarına yönelmeleri de aslında bu tartışmanın yerinde olduğunu gösteriyor. Ama ünlü markalar tesettür giyimini ne kadar biliyor, ne kadar kıyafetlerinde uyguluyor gibi tartışmaları da hatırlarsak şunu söyleyebiliriz ki son birkaç yıl içinde modanın merkezi değişebilir ve bu konuda en şanslı ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Zaten tekstil piyasasında oldukça iddialı olan İstanbul dünya modasında sık sık gündeme gelen şehirlerin başında.

İLERLEMEK ZORUNDAYIZ

Sık sık İstanbul’da gerçekleşen moda haftaları, uluslararası sempozyumlar, ünlü markaların düzenlediği defileleri hatırlarsak Türk tekstil ve moda piyasasının uluslararası arenada iddialı girişimlerde bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu önemli etkinliklerden birisi de geçtiğimiz hafta Çırağan Sarayı’nda gerçekleşti. Türkiye Giyim Sanayiciler Derneği (TGSD) tarafından bu yıl 11.si düzenlenen Uluslararası Moda Konferansı’na dünyaca ünlü modacılar katıldı. Modanın yol açtığı çevre kirliliğinden moda sektörünün yeni pazar piyasasına kadar pek çok konu konuşuldu. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Marithe+ François Girbaud markasının kurucusu olan dünyaca ünlü modacı François Girbaud idi. Modanın artık dilinin değiştiğini söyleyen Girbaud, geçtiğiz Mart ayında Paris’te yapılan defilede Cindy Crawford’un henüz 16 yaşında olan kızının çıkarılmasını eleştirerek “Bu insanların gerçekten hapse atılması lazım. Yıllar önce anlatmaya çalıştım. Neden hala insanlar bunu yaparlar. Gezegenimizi yok ediyoruz. İlerlemek zorundasınız, geri gitmemeniz gerekiyor. Modanın da artık kendini yenilemesi gerekiyor” dedi.


TAŞ YIKAMAYI EN KEŞFETMEDİM

İlk başlarda moda tasarımcısı olmak istemediğini söyleyen Girbaud, zaman içinde Amerikan modasının ilgisini çektiğini kayderek şöyle devam etti: “Fransızlar neden Amerika’dan aldıkları denim kumaşlar kullanıyor diye düşündüm. Zamanla kumaşlarda bir şeyler değiştirmeye başladık. Amerikalılar Wrangler ve Levis yapıp duruyorlardı. Kumaş ve makas kullanarak bir evrim geliştirdik. O esnada da indigo mavisi çok öenmli bir hale geldi. Benim için taş yıkamayı keşfetti, diyorlar ama bunu ben keşfetmedim.”


Amerikalı erkekler bizden giyiniyor

Moda ile siyaset arasında bağ oldukça önemli. İkisi de birbirine yön verebilir. Konferansta ele alınan konulardan birisi de buydu. Ama tabi konu siyaset olunca ister istemez baş aktör Trump’dı. Global tedarik oturumunda konuşan The United States Fashion Industry Association (USFIA) iletişim başkan yardımcısı Samantha Sault ithal tekstil üzerinde Trump’ın zamlarının etkili olduğunu dile getirdi ve şunları söyledi: “Trump’ın ticaret politikaları moda ithalatına da etki ettiğini görüyoruz. Yüzde on oranında ek vergiler geldi. Ufukta ticaret sınırlamaları ve daha fazla vergiler görülüyor. Trump Çin’den gelen ürünler konusunda da sınırlamalar getirdi. Çin’den ziyade başka kaynaklar arıyoruz. Bütün bu sorunları mümkün mertebe hafifletmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin bu konuda büyük bir fırsatı var. Halihazırda Amerika ile ticaretini, toplam tekstil ve hazır giyim ithalatını artırmış bir ülke Türkiye. 2017’de toplam tekstil ve hazır giyim rakamları 2018’de yüzde 20 arttı. Halihazırda ithal etitğiniz ürünlerin hepsi değerli ama erkek giyiminde yüzde 56 oranında artış olduğunu görüyoruz. Çoğunluğu da örgü kıyafetler oluşturuyor.”



İpek Yolu’nda modanın sesi yükselecek

İrlandalı Ekonomist David McWilliams, İpek yolu’nun yeniden önem kazandığına işaret ederek, “Çin, insanlık tarihinin en büyük altyapı projesini başlattı. Şangay’dan İstanbul’a yeni bir İpek Yolu kuruluyor. Bu yol dünya nüfusunun yüzde altmışı demek. Yüzde yetmiş ikilik bir dünya kaynağı da burada. Asıl aksiyon gelecekte burada olacak. Türkiye’ye her gelişimde insanlar biraz daha endişeli ama ben onlara daha büyük resme bakmalarını öneriyorum. Büyük resme bakınca küresel ekonominin tekrar dünyanın bu tarafına kaydığını görüyoruz” şeklinde konuştu.



Çok az kıyafet geri dönüştürülüyor

Tekstil üretiminde ok az kıyafetin geri dönüştürüldüğünü söyleyen Girbaud, “Yeni bir moda sistemi halihazırda mevcut değil. Her yıl aynı şeyleri söylüyoruz ama hiçbir şey olmuyor. Amerikan rüyası Amerikalılar tarafından manipüle edildi. Bizler hikayeler oluşturduk. Benim araştırmam daha fazla genel kıyafet ve giyime yönelikti. Amerika’da kot ilk başlarda biliyorsunuz erkekler için ortaya çıktı. Marithe olarak biz kottan yumuşak kumaşlar yaptık. O algıyı biz değiştirdik. Reklamlarda siyahi model kullandık. Klişeleri yıktık” dedi.



İslami giyim revaçta

İslami giyim tarzındaki çeşitliliğe dikkat çekmek ve Müslüman kadını tek tip giyinir zanneden anlayışın yanlışlığını ortaya koymak amacıyla düzenlenen serginin küratörleri, İslami giyimin yerel ve global trendlerden etkilendiğine vurgu yaparken Modanisa’nın CEO’su Kerim Türe “İslami giyim tarzının dinamik, çeşitli ve giderek büyüyen dünyasına ilgi duyan herkes bu sergiden eminim çok etkilenecektir” açıklamasında bulundu. Modanisa koleksiyonu dahil 80 tasarımdan oluşan bu sergi, 2019 yılının Mart ayında Frankfurt’taki Angewandte Kunst Müzesi’ne taşınacak.




#Yeni Şafak
#Pazar Eki
6 years ago