Depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay’a bir grup gazeteciyle Times of Türkiye’nin mihmandarlığında gittik. Birçok acıyla birlikte güzel şeylerle de karşılaştık. Her alandan gönüllünün bilgi ve becerileri dahilinde orada olması, hem çocuklara hem de yetişkinlere büyük bir moral olduğunu gözlemledik. Bazı sanatçıların bölgeye gidip insanların yaralarını sarmaya çalıştıklarını daha önce duyurmuştuk. Dönüş yolumuzda Opera Sanatçısı Didem Balık’la karşılaştık. İki gün önce bir grup sanatçıyla Hatay’a gelip döndüklerini, daha sonra ikiz kardeşi Sinem’i de alıp geri geldiğini söyleyen Balık, normalleşmenin henüz erken olduğunu ifade etti.
SANAT RUHU İYİLEŞTİRİR
Kendisini deprem bölgesinde görenlerin şaşırarak, “Opera sanatçısının burada ne işi var” dediğini anlatan Balık, “Uzak mı görüyorlar bilmiyorum ama sanatın hiçbir dalı insandan uzak olmamalı. Opera sanatı çok ince bir sanat. Biz bu kadar ince ruhla bir iş yaparken, burada bulunmamamıza imkan yoktu. İnsan için şarkı söylüyorsak, bu kadar büyük olayların, acıların yaşandığı yerde bir sanatçının olmamasını algılayamıyorum. Onların ruhlarına en iyi gelecek şey sanat. Kültürümüzde şarkı söylemek sadece ‘eller havaya’ gibi eğlenceli bir şey zannedilse de bu yanlış bir bakış açısı. Dünya savaşında Almanya, Avusturya gibi ülkelerin opera binaları yıkıldı ama gittiler başka yerde opera yaptılar. Çünkü ruhu en çabuk iyileştirecek şey sanattır. Buna en güzel örnek ağıtlarımız” dedi.
Sanatçı olarak değil, bir vatandaş olarak burada olduklarını söyleyen Balık kardeşler, depremzedelerin yanı sıra bölgedeki hayvanlara da yardım ettiklerini, ileriki günlerde ise bölgede konserler yapacaklarının müjdesini verdi.
