Anadolu'nun özeti niteliğindeki Safranbolu'da 16 yıldır bir belgesel film yarışması düzenleniyor. Dünyanın en saygın belgesel sinemacıları Uluslararası Safranbolu Altın Safran Belgesel Film Yarışması ve Festivali'nde (Tam adı bu çünkü. Yazmak zorundayız.) bir araya geliyor. Safranbolu zaten şirin bir yer, UNESCO'nun da koruma listesinde, bu festival onu daha da şirin bir hale getirmiş. Çünkü başladığı ilk günden itibaren ana teması Kültürel Miras ve Korumacılık. Yani bir festival yapalım da Safranbolulular da eğlensin diye yapılmıyor. Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, "Safranbolu insanı kendisine belgesel filmi yabancı görmüyor. Bu festivalin korumacılık bilincinin yerleşmesi anlamında çok önemli bir rolü var" diyor. Mesela bugün Safranbolu'da hiç kimse "Ben bu evi yıkayım da onun yerine daha modern bir bina yapayım" demiyor.
Festival, 9-11 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. Bu yılki yan teması ise “mimaride ışık” olarak seçilmiş. Aynı zamanda Festival Komitesi Başkanı olan Aksoy, bu temayı belirlemede Safranbolu evlerinden ilham aldıklarını da kaydediyor. Malum, Safranbolu evlerinin yönü güneye dönük yani gün ışığına. Üstelik hiçbir ev diğerinin ışığını kesmiyor. 2009 yılında belediye başkanı seçilen Aksoy, göreve geldiği günden bugüne belirledikleri yan temalarla Safranbolu'ya artı değer kazandırmaya çalışıyorlar.
"Festival bu yıl hangi değeri halka kazandırıyor" diye soracak olanlara müjdeyi buradan verelim. İlk yapıldığında Muallimler Birliği Öğretmenevi olarak kullanılan, 1955'te yıkılan ve geçtiğimiz yıl restorasyonuna başlanan Çınar Sineması, festival kapsamında açılıyor. Festival, ilk yıl (2009) Safranbolu'nun bir değeri olan Süha Arın Müze Evi'ni açmış, sonraki yıl Safranbolu Hamamı restore edilerek hizmete açılmış, çeşmeler onarılmış, mezar taşları tamir edilmiş, yerel ustalar da tıpkı eski binalar gibi koruma altına alınmış.
Safranbolu, dünya üzerinde en iyi korunan 20 kent arasında. Toprağa düşmüş şeker nasıl karıncaları çekiyorsa bu şehir de pek çok milletten insanı kendine çekiyor. Uzakdoğu'nun ise buraya ayrı bir ilgisi var. Safranbolu'nun konaklama kapasitesi beş bin. Günlük ziyaretçi sayısı ise 500 binin üzerinde. Aksoy, "Genelde turizmin kültürü yok ettiğinden bahsedilir ama biz turizm sayesinde binaları restore ediyoruz. Turizm kültürel mirasımızı finanse ediyor" diyor.
Anadolu'daki festivallere baktığımızda ya eğlence unsuru ön plana çıkıyor ya da yeme içme. Oysa Safranbolu'daki bu festival Aksoy'un da deyimiyle 'tamamen sanatsal ve kültürel bir festival.' Festival kapsamında paneller, söyleşiler, konserler ve sergiler yer alırken festivalin ana teması olan “Kültürel Miras ve Korumacılık” vurgusuna teşvik için her yıl 'En İyi Restore Edilen Ev' seçiliyor. Atölye çalışmalarıyla da belgesel sinemanın ne olduğu tüm katılımcılara aktarılmış oluyor.
