|

Venedik'i Çın'lattık

Bu yıl 57'ncisi düzenlenen Venedik Bienali başladı. Türkiye'yi "ÇIN" adlı çalışmasıyla Cevdet Erek temsil ediyor. Sanatçı, yabancı ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken çalışmasında Türkiye'nin hem fiziki hem kültürel olarak geçiş noktası olmasına atıfda bulunuyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 15/05/2017 Pazartesi
Güncelleme: 05:14 - 15/05/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
​Venedik'i Çın'lattık
​Venedik'i Çın'lattık

Dünyanın dört bir yanından sanatseverleri buluşturan Venedik Bienali başladı. İstanbul Kültür Sanat Vakfı(İKSV)'nin girişimleriyle birlikte kalıcı bir mekana ulaşan Türkiye bu yıl Cevdet Erek imzalı "ÇIN" ile ziyaretçilerle buluştu. Mekâna özgü bir yerleştirme olan çalışma, mekânın şiirsel ve politik tahayyüllerini mimari ve ses aracılığıyla keşfetmeyi deniyor. Eserin başlığı, işi önceden haber veren bir ses sinyali olarak düşünülmüş. Türkçe’de bir yansıma sözcük olan ÇIN, vurmalı bir sesi taklit ediyor. Arsenale'deki pavyonda ziyaretçilerin büyük beğenisini çeken çalışmanın serüvenini Erek ile konuştuk.

BİR GEÇİŞ ALANI

Mimari bir yapıyla somutlaşan mekânsal programa çok kanallı bir ses yerleştirmesi eşlik ediyor. Ziyaretçiler mekana yakınlaşıp uzaklaştıkça sesin farklı bölümlerini işitiyor. Türkiye pavyonu bu noktada bir geçiş görevi görüyor. Yani Erek'in kurguladığı mekan, diğer ülkelere ulaşmak için bir geçiş alanı aynı zamanda. Komşu pavyonları ziyaret etmek için önce Türkiye'den geçmeniz gerekiyor. Sanatçı bu kurguyu, şu sözlerle anlatıyor: “Kendini tekrar etmek için, kapılar arasında boşluk bırak komşu devletler arasında, en kısa mesafe, -transit-, Uluslararası rota üzerinde, hızlı yolcu.”

TIPKI TÜRKİYE GİBİ

Venedik'te sorularımızı yanıtlayan Erek şunları söylüyor: "Ziyaret edenler var. Birçok kişi de mekanımıza girmeden geçiyor. Bir yere gidiyorken ve komşulardan bahsederken akıldan direk olarak Türkiye geçiyor. Yıllardır mülteci meselesi söz konusu. Göçmenler, geçenler gidenler... İsteyenin istediği yere geçebileceği bir yer burası, Türkiye'nin tarihi rolü gibi. İçeri girmek, kalmak ya da sadece geçmek isteyenler için de sınırsız bir alan. En nihayetinde bir sergi alanı ama burayı kurgularken Türkiye'yi çok düşündüm. Birebir resmetmekten ziyade amacım ilişkiler kurmaktı. Bu benim kendi mekanımda hem insani, hem de sanat izleyicisi için yaptığım bir rotalandırma. Biz de ülkemizde öyle yerlerde yaşayan insanlarız. Bütün avlulu camilerin en az dört girişi vardır. Eski üniversite girişlerinin de öyledir. Burada da bunları göreceksiniz" İKSV koordinasyonunda Fiat sponsorluğunda gerçekleşen sergi 26 Kasım'a dek açık olacak.

Kale arkası
ayrışma

Erek'in mekanında futbol kültürüne ve spordaki ayrışmaya da değiniyor. Mekanın arka tarafına geçenleri bir stadyum karşılıyor. Sanatçı burada yine insanlar arasındaki ayrışmaya değindiğini belirterek şunları söylüyor: "Eskiden Galatasaray ve Fenerbahçeli bir arada oturabilirken şimdi kimsenin karşı takımın stadına gidememesi gibi bir durum söz konusu, bu ayrışma öldüresiye bir çılgınlık."


Kale arkası
ayrışma
Erek'in mekanında futbol kültürüne ve spordaki ayrışmaya da değiniyor. Mekanın arka tarafına geçenleri bir stadyum karşılıyor. Sanatçı burada yine insanlar arasındaki ayrışmaya değindiğini belirterek şunları söylüyor: "Eskiden Galatasaray ve Fenerbahçeli bir arada oturabilirken şimdi kimsenin karşı takımın stadına gidememesi gibi bir durum söz konusu, bu ayrışma öldüresiye bir çılgınlık."


#Venedik Bienali
#Sanatçı
7 yıl önce