|

Cumhurbaşkanı Erdoğan tvnet ve Yeni Şafak ortak yayınında konuştu: Bunların derdi Erdoğan'dan kurtulmak değil Türkiye'yi teslim etmek

Yeni Şafak ve tvnet ortak canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütleriyle iş tutan muhalefete sert tepki gösterdi. Tüm dünyanın 14 Mayıs'taki seçimlere göz diktiğini vurgulayan Erdoğan, "Bunların derdi Erdoğan'dan kurtulmak değil, Türkiye'yi teslim etmek" diye konuştu. Muhalefetin 'bahar gelecek' sloganına da gönderme yapan Erdoğan, "Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestel Deresi'nde terörü biz yok ettik. Söylüyorlar ya 'bahar gelecek' diye. Biz baharı getirdik zaten." dedi. Terör örgütünün muhalefeti kendisine benzettiğini ifade eden Erdoğan, "Hepsi örgütün jargonuyla konuşmaya başladı. Birisi örgütün işaretini yapıyor, diğeri kürsüden mermi saçıyor" şeklinde konuştu.

21:54 - 5/05/2023 Cuma
Güncelleme: 01:04 - 6/05/2023 Cumartesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuk olduğu Yeni Şafak ve tvnet ortak canlı yayınında, gazeteciler Serhat İbrahimoğlu, Merve Başkurt, Hüseyin Likoğlu, Semra Karabaş ve Ersin Çelik'in gündemin sıcak başlıklarıyla ilgili sorularına yanıt verdi.



Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:


Bu ara Karadeniz'deydim. Memleketim Rize'den başladık. Oradan Samsun'a doğru geldik. Meydanlarda özellikle muazzam bir coşku var ve bu coşku adeta bugün pik yaptı. Van öyleydi hele hele Erzurum benim siyasi hayatımda benim siyasi hayatımda görmediğim bir coşkuyla bizi karşıladı. Sadece meydan değil havalimanından meydana gidene kadar yolun sağı solu otobüs yol almakta zorlanıyordu. Emniyetin verdiği rakam Samsun'da 120 binin üzerindeydi. Bugün Erzurum 130 bin civarındaydı.


Seçime kadar da yoğun bir tempoyla mitinglere devam edeceğiz. Milletim şu anda 14 Mayıs'ı dört gözle bekliyor. Her şeyi tabi biz özellikle yaşadık. Ama seçime çok önem verdik. 14 Mayıs seçimi de tarihi bir dönüm noktası olacak. 14 Mayıs'ı yeni atılımlar yapacağımız Türkiye Yüzyılının bir miladı olarak görüyoruz. Bu seçimlere sadece biz değil tüm dünya ayrı bir önem veriyor. Türkiye ile hesabını kapatamayanlar da 14 Mayıs'a gözünü dikmiş vaziyette. PKK'sından FETÖ'süne terör örgütlerine bay bay Kemal'in 14 Mayıs için kendilerine verdiği umuda bel bağlamış durumda. Ne diyorlardı seçimi kazanacak bir adayla çıkmak lazım. Onu şimdi kenara koydular. Seçimi kazanıp kazanmaması önemli değil önemli olan kiminle seçime gireceğiz. Bu PKK'sından FETÖ'süne derken bakıyorsunuz Kandil destek veriyor. Kandilin dışındaki bütün terör örgütünün ele başları destek veriyor. Bunlar benim milletimin bir kenara koyacağı durum değil.
14 Mayıs'ta gereken cevabı verecek.
Bu bitmedi Batılı medya işini gücünü bırakmış Türkiye'deki seçimleri ana gündem maddesi haline getirmiş durumda. Sürekli bay bay Kemal'i pohpohluyorlar. Niye? Sebebi ne? Türkiye'yi batıya teslim etmeye söz verdiler. Batı'dan aferin almak için BBC'ye batıyla ilişkileri öncelik haline getireceğiz diye demeç vermiş. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu çok açık bir şekilde Türkiye'nin değil Batı'nın çıkarlarını öncelikli hale getireceğiz mesajıdır. Biz bu ülkeyi siyasi ve ekonomik prangalarından kurtarmak için çok mücadele verdik. Ve hamdolsun netice de aldık. Şimdi bu bay bay Kemal birilerine biz Türkiye'yi yine size bağımlı hale getireceğiz diyerek kendi aklınca göz kırpıyor. Yine aynı şekilde İngiliz kaynaklı başka bir dergi 'Erdoğan gitmeli' diye manşet yapıyor. Erdoğan gitsin diye uğraşanlar kimler. Terör örgütleri, tefeciler, emperyalistler. Bu milleti namerde biz muhtaç etmediğimiz için Erdoğan gitmeli diyorlar. Terör örgütlerine nefes aldırmadığımız için Erdoğan gitmeli diyorlar. IMF üzerinden bu ülkeye vurdukları prangaları söküp attığımız için Erdoğan gitmeli diyorlar. Peki kim gelsin istiyorlar? Tam da bunların tersini isteyen bay bay Kemal gelsin istiyorlar. 14 Mayıs teröristleri inlerinde yok edenler ile teröristlerle kol kola yol yürüyenler arasında geçecektir. 14 Mayıs Ayasofya'yı özgürleştirenler ile kutsallarımıza hakaret edenler arasında geçecektir. Ben milletime güveniyorum. Terörist sevicilere bu ülkeyi emanet etmeyecektir.



AK Parti'de İstanbul Mitingi hazırlıkları


Şimdi özellikle burada bir şeyi söylemem lazım. Malum hep söylüyorum İstanbul benim aşkımdır. Siyasete İstanbul'da başladım ve yine İstanbul'da büyükşehir başkanlığı yaptım. Peki İstanbul'u biz kimden aldık? CHP'den aldık. Onlardan milletimizi İstanbul'u bize teslim etti. Onlardan sonra İstanbul daha farklı bir İstanbul haline geldi.
Haliç'in halini bilirsiniz. haliç kokudan geçilmezdi.
Orada şimdi çocuk oyun parkları var. O hale getirdik. Mevcut CHP'li belediye başkanı göreve geldi. O koku Haliç'e tekrar geri döndü. Çünkü bizim yaptığımızı operasyonu o geri döndürdü. Tabi bizim bu operasyonumuz sıradan değildi. Biz aynı zamanda Boğaz'ın suyunu da Haliç'e aktardık. Haliç'e o suyu aktarmak suretiyle dönüşümü sağladık. Haliç'in suyunu temize döndürmek suretiyle Haliç çok daha farklı bir hale geldi. Biz göreve geldiğimizde doğal gaz miktarı 50 bin civarındaydı. Biz 1 milyon 250 bine getirdik doğal gaz kullanımını. Bu İstanbullu'ya huzuru getirdi. Bütün bunlarla beraber metro vesaire yaptık. Suyu da Istranca yaklaşık 120 kilometreden Istranca dağlarından getirdik. Getirdiğimiz suyla İstanbul su konusunda huzura kavuştu. Çöp noktasında en ufak bir şey kalmadı. Çukur vesaire bunlar kalmadı böyle şeyleri hallettik. İstanbul dünyada temizlik anlamında sayılı şehirler arasına girdi. Allah rahmet etsin Kadir beyle iyi bir süreç devam etti. Ama mevcut olan CHP'li belediye başkanı İstanbul'u sel götürüyor o da aranıyor bulunuyor Bodrum'dan çıkıyor. Bodrum'da yaşamak pek huzur vermez.

Şunu çok açık söylemem lazım bizim Atatürk Havalimanı'nda Kovid zamanında Murat Dilmener Hastanesi'ni yaptık. Bunun dışında ne dedik Millet Bahçesi haline getireceğiz dedik. Çevre Şehircilik Bakanımız bunun çalışmalarını sürdürüyor. Ama bunun dışında da burayı bilişim merkezi haline getirme hedefimiz var. Bunun dışında da burayı Bilişim Merkezi haline getirmek gibi bir hedefimiz var. Bunun dışında da uygun olan müsait alanda da bu tür mitingi yapıyoruz. Çünkü beyefendiler Yenikapı alanını özellikle Cumhur İttifakına AK Parti'ye verme noktasında rahat değiller. Ve onlar da zannediyorum Maltepe'de herhalde yapacaklarmış hayırlı olsun. Ama biz Atatürk Havalimanı'nda pazar günü bu dev mitinginizi yapacağız. Tabi Atatürk Havalimanı millet bahçesinde de inşallah yüzyılın mitingini yapacağız. Mayıs'ta İnşallah İstanbul'da alacağımız sonuç İstanbullular içinde geleceğin müjdesi olacak ve bu konu ile ilgili Atatürk Havalimanı millet bahçesi adıyla bu alanı milletimizle buluşturuyoruz. Bay bay Kemal ne yapıyor? Atatürk Havalimanı'nı Amerikalılara verme vadinde bulunuyor. Hatırlarsanız ekonomi için de Amerikalı bir isim bulmuşlardı. Hatta birkaç tane mi bilmiyorum adam gelmeye tenezzül bile etmemişti. Bunların toplantısında video konferansla bağlanmıştı. Bay bay Kemal bunu da büyük bir teknoloji olarak anlatmıştı. Terör örgütleriyle de pazarlığa oturmuşlar. Tüm bunlar bu zatın SSK'yı nasıl batırdıysa devleti de batıracağının işaretidir. Maalesef karşımızdaki koalisyon masasının birilerinden aferin almak için yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Buna ülkeyi devleti terör örgütlerine teslim etmek de dahildir. Varsın onlar bildikleri yolda ilerlesinler. Biz milletimizden duyacağımız Allah razı olsun duası için çalışmaya çabalamaya devam ediyoruz. İnanıyorum ki milletin bunlara fırsat vermeyecektir ve gerekli cevap 14 Mayıs'ta sandıklardan çıkacaktır.


Terör örgütleriyle mücadele


Bunlar Güneydoğu'da doğuda bazı yeniliklerin olduğunu, bir de bay bay Kemal bazen bir şeyler fısıldıyor. Daha güzel olacak. Terör örgütleri ile Cumhuriyet tarihimizin en büyük mücadelelerini verdik. Ülkemizin ayaklarına vurulan prangaları birer birer kırdıkça önümüze yeni ufuklar açıldı. Bu sayede terörle mücadelede köklü bir değişikliğe gittik. Önce çözüm süreci ile sonuçlandırmaya çalıştık. Baktık ki bunlar uzattığımız eli ısırıyor bu sefer terörü kaynağında bitirme stratejisini devreye alarak onların anlayacağı dilden konuştuk. Gabar'da bunları yok ettik Cudi'de bunları yok ettik Tendürek'te bunları yok ettik. Eğer bunları biz inlerinde vurmamış olsaydık, bugün söylüyor ya bahar gelecek ya baharı biz getirdik zaten. Nerede getirdik? İşte Güneydoğu'da doğuda getirdik. Bütün hainleri inlerine girerek getirdik. Eğer o inlerine girmemiş olsaydık bugün teröristler herhalde yine cirit atacaklardı. Ama şu anda bunların sesleri duyuluyor mu? Hepsi kandille iyi oldular. Varsa yoksa kandil. Oradan sesleniyorlar fakat Kandili de bunların başına geçireceğiz. O günler de yakın. Ne diyor 'Seloyu çıkaracağız' 'Selo ne yaptı' diyorlar. Ya daha ne yapacak? Diyarbakır'da benim 51 Kürt vatandaşımı katledenler bunlar değil mi, öldürenler bunlar değil mi? Şimdi onu çıkaracakmış. Bay bay Kemal'e bak. Nasıl böyle bir şey söylersin Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise bu hukuk devletinin içinde sen kalkıp da istediğin gibi atıp tutamazsın ve benim milletim sana zaten bu fırsatı vermeyecek. Erzurum bugün bunu söyledi Van bunu söyledi. Yarın Kayseri'deyim biliyorum Kayseri'de bunu söyleyecek.



Yedili Masa ve HDP ortaklığı


Her şeyden önce tabii bu bay bay Kemal terör örgütü ve siyasi uzantısını öyle bir cesaretlendirdi ki herkes kalbindeki ve aklındakini söylemekten artık çekinmiyor. Öyle bir tablo ile karşı karşıyayız ki koalisyon masası seçim kampanyası değil sanki teröristlere özgürlük kampanyası yapıyor. Böyle bir durumdayız ve dikkat edilirse yani 100 yılın hesabını soracağız diyor. Zaten HDP'liler bay bay Kemal'in kapalı kapılar arkasında kendilerine bir takım sözler verdiğini açıkça ifade ettiler. O sözlerin ne olduğu yapılan açıklamalarla bir bir ortaya çıkıyor. Uzunca bir süre ortaklığı gizlemeye çalışsalar da HDP'nin başından beri masanın kurucusu olduğu ortadaydı. Bu kaos masasının müdavimleri Cumhurbaşkanlığı pazarlığı koltuk pazarlığı bakanlık pazarlığı yapıyorlar. Bay bay Kemal herkese bir şeyler dağıtırken terör örgütü mensuplarını da ihmal etmiyor. Parlamentoda 1 saat bunlarla ne görüştüler açıkla ama açıklayamadı. Cezaevlerini boşaltmaktan kamudan attığımız terör örgütü yandaşlarını yeniden devlete doldurmaktan söz ediyor. Londra'daki tefeciler de yeniden ülkemizi avuçlarının içine almanın hesabını yapıyor. Bu hesabın içinde herkes var bir tek milletimiz yok. Bay bay Kemal ve terör örgütü yöneticilerinin söylem birliği içinde olmaları gerçekten vahim bir durumdur. Terör örgütünün sözcüleri yüz yıllık Cumhuriyeti yıkacağız değiştireceğiz diyor ama CHP'den bir kişi bile çıkıp bunu itiraz etmiyor. Masanın etrafında olanlardan itiraz eden yok. HDP'liler CHP'ye ağzı alınmayacak sözler sarfediyor ama bay bay Kemal o hakaretleri sineye çekiyor.



Yedili Masa'nın mitinglerinde terör örgütlerine propaganda


Allah kimseyi partisinin bayrağı ile terör örgütü paçavralarının zilletine düşürmesin. Teröristbaşı Öcalan ve Demirtaş lehine sloganlar atıldı. PKK'ya destek veren dişe diş kana kan diye sloganlar yükseldi. Neresi burası Van. Burada kimler var? İBB Başkanı burada konuşma yapıyor. Nasıl olur da böyle bir sloganın atılmasına müsaade edilir. Emniyet gereğini yaptı yapıyor. Görüntülere CHP'den bir itiraz geldi mi. Bilakis bay bay Kemal ve avanesini mutlu etmişe benziyor. Öyle mutlu olmuşlar ki terör örgütünün işaretiyle karşılık veriyorlar. Kapalı kapılar ardındaki pazarlıklara sadık olduklarını gösteriyorlar. Boyalar dökülüyor. Örgütle ortak olursan pazarlık yaparsan emellerini de paylaşıyorsun demektir. Terör örgütü bunları kendisine benzetti. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Hepsi terör jargonuyla konuşmaya başladı. Biri terör örgütünün işaretini yapıyor, diğeri kürsüden mermi saçıyor. Boş kovanları sallıyor. Kime ne söz verdiklerini unuttukları için her şeyi birbirine karıştırıyor elleriyle kalp işareti mi yapacaklar terör örgütünün işaretini mi yapacaklar bilemez duruma düştüler. Ülkemizin batısında ayrı doğusunda ayrı konuşuyorlar. Kılıçdaroğlu Diyarbakır annelerine gitsin de Demirtaş'ı serbest bırakacağım desin diyemez. Hamdolsun milletimiz her şeyin farkında ve sandıkta bunlara dersini vereceği günü bekliyor bundan da hiç endişem yok.


Seçim anketleri ve meydanlar


Tabii tekniğine uygun yapılan her anket bizim önde olduğumuza işaret ediyor. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de meclis seçimlerinde tereddüde yer vermeyecek şekilde öndeyiz. Milletimiz hizmet ve eser siyasetinin hakemliğini 21 yıldır çok iyi yaptı. Tabii biz kamuoyumuzu özellikle şöyle bir okuyoruz yoklamamızı meydanlarda yapıyoruz. Meydanlar Cumhur İttifakı ve AK Parti'nin üstünlüğünü adeta haykırıyor. İşte az önce söylediğim gibi yani bugün Erzurum dediğim gibi 130 bin kişiyle Erzurum meydanındaydı ve aynı şekilde Van yine bugün 50 binin üzerindeydi. Bunlar yani meydanların dilini iyi bilirim dediğim konu bu şu anda bak şu gördüğünüz yer bu meydanda Kılıçdaroğlu'nun milletvekili olduğu yer değil mi. Ama İzmir'de Kılıçdaroğlu'nun Belediyesinin yaptığı hizmet var mı? Körfez şu anda rezillik, kokuyor. Bunu belediyenin yapması lazım belediye böyle bir adım attı mı? İzmir dendiği zaman akla İstanbul geliyor. Attığımız adımlarla İstanbul-İzmir arası 3 saate 3 saat 15 dakikaya iniyor. Manisa İzmir arasında meşhur Sabuncubeli tüneli var yaptık. Bunlar gibi bindirilmiş kıtalarla yapılan mitingler değil aksine İzmir'in Kendi öz halkı işte şu AK Parti mitinginde. İşte onlar da malum kendi ittifaklarıyla oraya toplandılar fakat bu onlar için inşallah çok çok yanıltıcı bir cevap olacak. Masa başı anketlerle sosyal medya kampanyalarıyla seçim kazanılmayacağını bay bay Kemal ve avanesi bir kez daha İnşallah anlayacak. Yalan dolan olan ana muhalefetin açıkladığı anketlerin de yalan olduğu 14 Mayıs'ta halkımız bunu görecek. Bunlar 21 yıldır her seçim öncesi kendi masa başı anketlerinde birinci çıkıyorlar ama işte sonucu öyle olmuyor. Kendi yaptırdığımız bilimsel anketlerin sonuçlarını bildiğimiz için bu yalanların hiçbirini umursamadık. Milletimiz sandıkta hep AK Parti'ye ve şahsıma teveccüh ile zafer kazandırdı. AK Parti çünkü gönüllülerin partisi. CHP ise yalan anketlerin algı operasyonlarının. Sosyal medyada bir video bilmem kaç defa izlendi diye mutlu oldular. Biraz daha sabırlı olsunlar diyorum. Bu millet esas anket sonucunu sandıkta verir.



Yeni Şafak'ın manşetine övgü


Anlamadıkları şu seçim sosyal medyada trol ordularıyla değil sandıkta milletle kazanılır. Sandıkta yenileceklerini anlayınca sosyal medya manipülasyonlarına sarıldılar. Gazetenizde okudum, sizi tebrik ediyorum. Sandık güvenliğine gölge düşürmek için yalan makinesi gibi üretim yapıyorlar. 40 milyon kişiye ulaşan bir şebeke kurmuşlar. 40 milyon kişiye nasıl ulaşıyorsun bu da yalan. O zaman anne kucağındaki çocuklar da bunun içindedir. Ortada milyonlarca insan var gibi gözüküyor ama birkaç kişi kullanıyor. Bu hesaplardan yalanı yapıyorlar. Biri kadın görünüyor bakıyorsun erkek çıkıyor. Tam bir şebeke. Bu trol ordusu Bay bay Kemal'e çalışıyor bayağı da para veriyorlar, bunlarla milletin aklını karıştırmaya çalıştırıyorlar.


Deprem ve yangınlarla da fitne fesatları ortaya koydular. Depremde insanları kandırıp telaşa soktular. Burada da sosyal medyada gerçek insanların hesaplarını çalıyorlar. Bunlar modern hırsız. Kendi propagandalarıyla paylaşım yapıyorlar. O kullanıcıların bundan haberi olmuyor. Şeytanın bile aklına gelmeyecek. Bay bay Kemal bırak bu işleri mücadeleni delikanlıca yap. Ağababaları seçimleri etkilemek için hep böyle sahte algı operasyonları yaptılar. Suçüstü yakalanınca da bize kara çalıyor. Bize çalışma arkadaşlarıma tehditler savunuyorlar. Kişi kendinden bilir işi. Bunlar kendi kirlerini ortaya saçıyorlar. Siyaset gibi sosyal medyayı da kirletiyorlar. Biz tıklanma sayısı için siyaset yapmıyoruz gönüllere girmek için yapıyoruz. Biz büyük ve güçlü bir ülke yönetiyoruz. Bot partisi değiliz. Yapacaklarımızı anlatan bir mecra olarak görüyoruz.



Savunma sanayiindeki gelişmeler ve muhalefetin itibarsızlaştırma çalışmaları


TEKNOFEST'te toplam ziyaretçi sayısı 2.5 milyondu. Bu bunları çılgına döndürdü. Gelenlerin büyük bölümü genç. Bir taraftan da 'gençler bize destek verecek' diyorlar. Nerede size destek verecek? İşte gençler ortada. 2.5 milyonun 1.5 ya da daha fazlası TEKNOFEST'e geldi. Savunma sanayiine çılgınca saldırıyorlar. İHA, SİHA'ların olması, AKINCI, KIZILELMA'nın olması sizi neden rahatsız ediyor. Erdoğan bunun kayınpederi bunlara destek veriyorlar diyorlar. Eğer samimiyseniz, dürüstseniz çıkın devletten Baykar'a verilen destek ne açıklayın. Bunu açıklayamıyorsunuz, bu namus meselesi. Dünürüm, bırakın kredi almayı devletin arazilerinden kesinlikle kabullenmezdi. İlla paramı verir arsa sahibi olurum derdi, hep böyle gitmiştir. Şu anda çocuklar da öyle. Aynen babalarının izinden gidiyorlar. Bizim Atatürk Havalimanı ile ilgili attığımız adım neden sizi rahatsız ediyor? Dünyaya bir görüntü veriyoruz, savunma sanayiinde nereden nereye geldik. Gençliğimiz, halkımız bizde bunlarda mı varmış diyor bunları görüyor. Zirve yapan KAAN, onu da çıkardık. TUSAŞ'ın önemli bir adımı bu neden rahatsız ediyor. Bunlar rahatsız olsa da olmasa da mesele bir özgüven meseledir. Bu özgüven bunların rahatsızlığı, yapılan işlerden değil milletimize kattığı özgüvenden dolayıdır. Aynı işlemi küresel firmalar yapsa ve bize parasıyla satsalar kimsenin sesi çıkmazdı. Burada mesele Türkiye'nin kendi iradesiyle bu gücü kazanıyor olmasıdır. Sadece araçlar değil artık tüm mühimmatlarımız da yerli ve milli. HAVELSAN, ASELSAN ve ROKETSAN ciddi manada üretimler yapıyor. Masa'daki birisi bunlara destek verdim diyor. Sen ne yaptın da destek verdin? Baykar'a ne verdin ne yaptın açıkla. Senin ne yaptığını millet çok iyi bilir, ben çok daha iyi biliyorum. Senin dün söylediğini bugün inkar ettiğini çok iyi biliyoruz. Biz savunma sanayiinde bugüne kadar elde ettiğimiz başarıları, CHP zihniyeti ve FETÖ'nün engellemelerine rağmen elde ettik. Onların ne dediklerine bakmadık, sadece yaptığımız iş milletimizin hayrına mı ona baktık. Savunma sanayiine yapılan yatırımların faydalarını da terörle mücadelede görüyoruz. Attığımız her adım zor oldu, bugün neden çıldırıyorlar. Cudi'de Gabar'da bunların inlerine gireceksin, bunlar sana hoş geldin derler mi? S-400'ü biz gelince depoya kaldıracağız diyorlar. Kafaya bak ya! Nasıl depoya kaldırırsın, sana bu yetkiyi kim veriyor. Zannediyor ki yolda geçerken buldum. Milletim sana bu imkanı vermeyecek. Çok stratejik ürünlerin elden çıkmasına da fırsat vermeyecektir. Biz geldiğimizde yerli ve millilik oranı yüzde 20 idi biz bunu yüzde 80'e çıkardık. 2002 yılında 62 proje yürütülürken bugün bu sayı 750'yi geçti. Bu projelerin 5.5 milyar dolar olan bütçesi 75 milyar dolar seviyesine çıktı. Bunları AK Parti gerçekleştirdi. HÜRJET ve KAAN'ı hangardan çıkardık. Dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu'yu Deniz Kuvvetlerimize teslim ettik. İstanbul'un ardından İzmir'de on binlerce kişi TCG Anadolu'yu ziyaret ediyor.


Enerji yatırımları


Biliyorsunuz Türkiye'nin cari açık konusu daha çok enerjiden kaynaklanıyordu. Burada da bizim borçlanmamızın yarısı enerjidendi. Rusya ile ilgili atılan adımlar çok farklıydı. Doğal gaz bizim en önemli borçlanmadaki üründü. Karadeniz doğal gazı, Gabar petrol keşfi, bu iki önemli adım bizi rahatlatacak. Türkiye'yi ilk imzasını CHP'nin attığı IMF tuzağından biz kurtardık. Başbakanlığım döneminde DAVOS'tayız. Bu Bebecan da benimle beraber o zaman. IMF Başkanı ile konuşuyoruz, alacaklarınızı tahsil ediyor musunuz dedim evet dedi. Benim görevimi de üstleniyorsunuz dedim, görevi ben yürüteceğim siz değil dedim. Alacağınızı alın, siyasi karar almamıza asla müdahale edemezsiniz. 23.5 milyar dolar borcumuz vardı, 2013'te IMF borcumuzu sıfırladık. IMF ile ilişkimiz artık kalmadı. O dönemde bizim Merkez Bankamızın döviz rezervi 27.5 milyar dolardı şimdi 115 milyar dolara çıktı. Başbakanlığım döneminde de 135 milyar dolara çıkmıştık, yeniden çıkacağına inanıyorum. CHP'nin meşhur sözcüsü İP'ten eski Merkez Bankası Başkanı ne yaptılar otel odasında IMF ile görüşme yaptılar. Bize de IMF'den borç alın dediler. Biz artık kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. Bizim şimdi IMF'e borcumuz yok bitti. 115 milyar dolar rezervimiz daha da artacak. Türkiye'ye önce borç sonra buyruk vermeye alışanlar Mayıs 2013'ten sonra saldırılarını artırdı. Gezi olayları, çukur eylemleri, terör saldırıları, kur ve döviz saldırıları, darbe teşebbüsleri tüm bunlara milletimizin desteğiyle karşı koyduk. Bağımsız ekonomik adımlar attık, finansal sistemi güçlendirdik. Merkez Bankamız rekorlar kırdı, bankacılık sistemimizi tahkim ettik. Küresel krize rağmen ekonomisi büyüyen birkaç ülkelerden biri olduk. Tüm bunlara karşılık Kılıçdaroğlu ne yaptı, tekrar ekonomisi kırılgan savunması dışarıya bağımlı bir ülke olmamız için kapı kapı dolaştı. Kimse Bay bay Kemal'e değer vermez. 300 milyar dolar getireceğim diyor ne karşılığında getiriyorsun? Tefeciler buna söz vermişler, sözde para getirecekmiş. Başarısızlığın kitabını yazmış birisidir, broşür yazmış birisi. Ülkesini borçlandırma vaadiyle ortada dolaşan başka siyasi görmedim. Batı'nın 14 Mayıs'a ilgisi de buradan kaynaklanıyor. Önce borç sonradan emir verecekleri aparat olarak Bay bay Kemal'i seçtiler. Koalisyon masasını da birilerinin oyuncağı haline getirdiler. Hamdolsun milletimiz adımlarımızın faydasını görüyor yaşıyor. Örneğin Karadeniz gazı bizi sadece dışa bağımlılıktan kurtarmayacak, enerjide üretici ülke konumuna girmemizle oluşacak refah artışı hayatın tüm alanlarına yansıyacak. Her vatandaşımız cebinde mutfağında bunun faydasını görecek. Biliyorsunuz Karadeniz gazı sonrası evlerde 1 aylığına ücretsiz yaptık. 1 yıl boyunda 25 metreküpü de faturadan düşme kararı aldık. Bu gurura bizzat şahit oluyoruz. Gabar'daki petrolün faydasını milletimiz görecek yaşayacak.


Aile kurumunun korunmasına yönelik adımlar


LGBT için anayasa değişikliğini teklif getirdik. Aile bizim için olmazsa olmaz, açık net konuşuyorum. Bunu çok iyi değerlendirsin. CHP LGBT'ci midir evet, İYİ Parti LGBT'ci, HDP de öyle. Bunun yanında küçük partiler de LGBT'ci çıksınlar açıklasınlar değillerse, AK Parti LGBT'yi semtine uğratmaz, MHP uğratmaz, Cumhur İttifakı uğratmaz. Aile bizim kutsalımızdır. Ve toplumumuzun bel kemiği aileyi daha doğrusu ileri gidiyorum. Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur güçlü aileniz yoksa güçlü bir millet kuramazsınız. Toplumumuzun bel kemiği aileyi, gözümüzün nuru evlatlarımızı LGBT sapkınlığından korumak bizim için esastır. Aynı zamanda aileyi güçlendirmeyi de kendimize sorumluluk addediyoruz. Türkiye'de aile ismiyle bir bakanlığı biz kurduk. Sosyal yardım programlarımızın ana gayesi hep aile kurumunu ayakta tutmak olmuştur. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Bu doğrultuda yapılacak çalışmaların finansmanı için Aile ve Gençlik Bankası kuruyoruz. Sayın Başkan bu nereden çıktı? Yıllarca önce Başbakanlığım döneminde bir Norveç seyahatinde Norveç Başbakanı ile, onların biliyorsunuz petrol rezervleri çok çok güçlü. Yüzde itibariyle buranın gelirinin yüzde 25'ini biz gençliğin geleceğine yönelik rezerv olarak kullanıyoruz. Bu başka yerde kullanılmazdı. Şimdi biz de Aile ve Gençlik Bankasını bunun için kuruyoruz. İşte diyelim ki Gabar'da çıkan petrol, öbür tarafta doğal gaz, bütün buranın gelirini, belli bir bölümünü biz bu bankada rezerv edeceğiz. Ve buradan aileler, buradan gençler, bu banka üzerinden ev hanımlarına ve gençlerimize desteklerimizi vereceğiz. Ev hanımlarımızı sigorta primlerinin üçte birini ödeyerek emekli edeceğiz. Her ailede gençler başta olmak üzere en az bir çalışan olmasını sağlayacağız. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz. Gençlerimizin evlenmelerini, yuva kurmalarını kolaylaştıracağız. Yeni evlenen çiftlere iki yılı geri ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz evlilik kredisi vereceğiz. Hayata geçireceğimiz Aile Koruma Kalkanı Programı da son derece önemli. Gençliğimiz üzerinde emelleri olanlara, aile yapımızı bozarak Türkiye'yi çökertmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.




#Recep Tayyip Erdoğan
#tvnet
#canlı yayın
#Ersin Çelik
#Serhat İbrahimoğlu
#Hüseyin Likoğlu
#Semra Karabaş
#Merve Başkurt
1 yıl önce