|

İlle de doğru iletişim

Teknik adamları ve futbolcuları 40 kere sırtında taşıyan taraftarların şiddet, küfür, hakaret içermeden, arada bir şikayet etme hakkı olsun. Profesyonellik sadece yeni sözleşme imzalarken, maaş pazarlığı yaparken olmaz.

Ergin Aslan
00:00 - 21/09/2021 Salı
Güncelleme: 09:21 - 21/09/2021 Salı
Yeni Şafak
Galatasaray taraftarı
Galatasaray taraftarı

Galatasaray, Süper Lig’de 3 haftadır kazanamıyor. Her ne kadar Avrupa’da görkemli bir Lazio galibiyetine imza atsa da, ardından alınan Alanyaspor mağlubiyeti, tribünlerden çıkan sesin dozajını artırmış durumda. Sezon başından beri, Galatasaray yönetiminin ve teknik heyetinin keskin bir kararla yeni bir yola girdiğini, genç ve gelecek vadeden oyunculara yatırım yaptığını, bu kadronun kısa vadede değil orta ve uzun vadede iyi işler çıkartacağını konuşuyoruz. Bu süreci taraftara çok iyi anlatmak gerekiyor. Ancak durumu doğru iletişimle anlatabilmek yerine, tribünden gelen tepkilere, restleşir gibi cevap verirseniz, bu durum sorunun daha da büyümesine neden olur. Islık, dünyanın en masum protesto şeklidir. İçinde şiddet, küfür, hakaret barındırmayan bir yöntemdir. Tribün, ani tepkiler veren bir yerdir. Bu seviyede oynayan futbolcular profesyonel olmak durumundalar. Profesyonellik sadece yeni sözleşme imzalarken, maaş pazarlığı yaparken olmaz.

Sorun hatalı hamlelerde

Fatih Terim’in maçtan sonraki taraftar serzenişine de katılmıyorum. Teknik adamları, futbolcuları 40 kere sırtında taşıyan taraftarların, arada bir de şikayet etme hakkı olsun. Bu, her kulüp için geçerli. Bu süreçte teknik ekip ve yönetim, taraftarla doğru iletişim yolunu bulamazsa, işler daha da sıkıntılı hale gelir. Öte yandan Fatih Hoca bıraksa, yeni bir çalıştırıcı gelse, bu kadro yapılanması ile farklı bir görüntü ortaya çıkmaz. Bu kadro, bugünden ziyade yarına hitap ediyor. Bence taraftarın isyanı, üst üste, ısrarla, inatla yapılan ve puan kaybettiren oyuncu değişikliklerine... Yoksa Galatasaray taraftarı, sahada eli belinde gezen, kariyer sonuna gelmiş futbolcuları görmektense, tabi ki Morutan’ı, Halil’i, Kerem’i, Cicaldau’yu görmek ister. Bunu iyi anlamak ve anlatmak gerekiyor...

Trabzonspor için fırsat

Trabzonspor’da gerek Avrupa maçlarında gerekse lige girişteki oyun temposu az da olsa geriye gitti. Ancak bordo- mavililer kazanmasını biliyor ve ligin zirvesini Beşiktaş ile paylaşıyor. Rakipleri Avrupa gruplarında mücadele ederken bu haftaları kayıpsız geçmek önemli. Belli ki Avrupa dönüşleri İstanbul’un 3 büyüğü için de problem olacak. O nedenle Trabzonspor bunu fırsata çevirmeli ve bir şekilde rakipleri Avrupa serüvenini bitirmeden toplayabildiği kadar puan toplamalı. Yapabiliyorsa rakipleriyle puan farkını açmalı. Yoksa, herkes Avrupa hikayesini bitirip lige döndüğü zaman işler şimdiki kadar kolay olmayabilir. Bir de çok Nwakaeme- Bakasetas odaklı bir takım haline geliyor Trabzonspor. Hal böyle olunca bu oyuncuların cezalı ya da sakat olması takımı fazlasıyla etkileyecek gibi duruyor. O yüzden, etki ve sorumluluk takımın geneline yayılmalı. Takım oyuncu odaklı bir hal almadan Abdullah Avcı payları dağıtmalı.

Rotasyon ölçüsü

Avrupa kupalarında mücadele eden takımların lige dönüşü her zaman sıkıntılı olmuştur. Aslında bir sporcunun fizyolojik olarak kendini toparlaması için 3 gün yeterli bir süre. Avrupa’daki rakiplerimiz 3 gün sonra oynadıkları lig maçlarında kadrolarını korurken, bizde 4-5 oyuncu rotasyona giriyor! Mesela Dortmund’dan, Lazio’dan transfer yapalım, oradayken 3 gün sonra maça çıkabilen adam, bizim takımlara geldiğinde çıkamıyor! Demek ki enlem ve boylamlar performansı etkiliyor! Rotasyon dediğin şey ölçülü olmalı. 5-6 farklı oyuncu kullandığın zaman kendi oyunun dışına çıkıyorsun. En yakın örneği Antalyaspor-Beşiktaş maçı. Sergen Yalçın yanlış başlayıp doğru bitirdi. Rotasyonda ölçü önemli. Benzer sıkıntıyı Vitor Pereira yaşadı. Kadrodaki herkesi takıma dahil edeyim derken, ideal 11’ini bulmakta zorlanırsın. Şampiyonluk serüveninin en önemli iki unsuru da ideal 11 ve iyi bir golcüdür.



#Galatasaray
#Fatih Terim
3 yıl önce