|
Naziler, Türklerin evini yakmadan önce iyi düşünsün

Uğur Şahin, 55 yıl önce İskenderun’da dünyaya gelmiş.

Dört yaşındayken, ailesi Almanya’ya göç etme kararı almış.

Babası Köln’deki Ford fabrikasında çalışmaktaymış.

Küçük Uğur’un hayali, doktor olmakmış.

Yabancı bir ülkede, bir fabrika işçisinin çocuğu için, ulaşılması kolay bir hayal sayılmaz.

*

Miş’li mış’lı anlatmamızın sebebi, masal havasında bir hayattan söz etmemizden değil.

Eşi Özlem Türeci ile Hamburg’da çalışırken tanışmışlar.

Türeci ailesi, kızlarının doğumundan önce Almanya’ya göç etmiş.

Özlem Türeci, Almanya’da doğmuş. Babası da doktor.

Uğur Bey ve eşi Özlem Hanım, Biontek dediğimiz aşıyı bulan ikili.

*

Aşı bulmak, define bulmaya benzemiyor.

Yolda yürürken bulunan cüzdan gibi de değil.

Çok çalışmak, geceyi gündüze katmak şart.

Disiplin, sabır, alın teri, inanç…

Öyle ki düğün günlerinde bile laboratuarda çalıştıklarını söylüyor Özlem Hanım.

Bu azimli iki doktorun, koronavirüse karşı aşı geliştirdiklerini öğrenince, onlarla iftihar ettik.

İki Türk doktoru aşıyı bulunca, Almanlar da aşı bulmuş oldu.

*

Uğur Şahin ve Özlem Türeci, bugün Almanya’nın en zengin yüz kişisi arasında yer alıyorlar.

Evvelce kurdukları ilk şirketleri Ganymed’i 1,4 milyar euroya satmışlar.

Bugün BioNTech’in piyasa değeri ise 20 milyar avronun üzerinde.

2008’de kurdukları şirketin CEO’su olan Prof. Uğur Şahin, aynı zamanda Mainz Üniversitesi Tıp Merkezi’nde ders veriyor.

Çevresinde son derece mütevazı biri olarak bilinen Prof. Şahin, üniversitedeki derslerine bisikletle gidiyor.

Şirketin kurucularından Dr. Özlem Türeci, on yıl boyunca Klinik ve Bilimsel Danışma Kurulu’nda görev yaptıktan sonra 2018’de BioNTech Tıp Şefi olmuş.

Türeci aynı zamanda Kanser İmmünoterapi Derneği Başkanı.

*

Yeni bir teknoloji kullanarak, aşı alanında bir devrim yapmayı hedefleyen çift, gelişmeleri yakından takip ederek ileriye dönük tahmin yürüttüklerinde, bugünleri çok önceden görmüşler.

Koronavirüs salgını henüz Çin’de baş göstermişken, dünya çapında bir salgına dönüşeceğini tahmin ederek, aşı geliştirmek için çalışmışlar.

Ancak daha önce şirketin yönetim kurulunu bu konuda ikna etmek gerekmiş.

Uğur Şahin ve Özlem Türeci, salgının o kadar yayılacağına ihtimal vermeyen yönetim kurulunu razı etmek için de epey çaba sarf etmiş.

Ocak’ta Prof. Şahin ekibine şöyle bir açıklama yapmış: “Yeni görevimiz bu virüsü yenmek. Bu insanî bir görev.”

*

BBC’de yer alan bir yazıda iki göçmen çocuğunun başarısına dikkat çekilerek, göç konusu ele alındığında, güzel bir örnek olduğu vurgulanmıştı.

Türeci ve Şahin çiftinin bu başarısı, son yıllarda göç konusunun tartışıldığı Almanya’da, göçmenlerin ülkeye ne kadar faydalı olabileceğine dair bir örnek olarak gösteriliyor.

Avrupa Reform Merkezi baş ekonomisti Christian Odandahl, yaptığı açıklamada “Almanya uzun süre göç konusunda ne kadar açık olması gerektiği konusuyla uğraştı ve savaş sonrasındaki ‘misafir işçiler’ programı hep sorgulandı” dedikten sonra şu noktaya dikkat çekti:

“Uğur Şahin’in babası, çalışmaya gelen bu misafir işçilerden biriydi. Şimdi oğlu, dünyayı saran salgına son veren kişi olabilir.”

*

Dazlaklar olarak bilinen ırkçı Almanlar, sinir oldukları Türklerin evini veya işyerini yakmadan önce, bu konuyu bir daha düşünsünler.

İleride yeni salgınların dünyanın başına musallat olacağı bugünden tahmin ediliyor.

#Nazi
#Almanya
#Köln
#Ford
#Özlem Türeci
#Hamburg
3 yıl önce
Naziler, Türklerin evini yakmadan önce iyi düşünsün
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti