|
Osmanlı Hanedanı ve Kürtler-1

Osmanlıların Kürtlerle ilk teması daha kuruluş devrine tekabül etmektedir. Orhan Gazi devrinin müftüsü ve ünlü Siracuddin El-Urmevî''nin talebesi-sonradan Hayreddin Paşa lakabını alan- Tacuddin El-Kürdî (Bursa''da bir medresesi, Kirmasti''de de yaptırdığı bir köprüsü vardır) bu temasın ilk örneğidir. (Bkz. Taşköprîzâde, Eş-şekâik En-Nu''maniyye, A. Suphi Fırat Neşri,1985:7-9) Yıldırım Bayezid devrinde ise, doğu bölgelerine yapılan seferlerde Erzincan, Malatya taraflarına kadar uzanan ve Malatya''yı Türkmenlerden alan Osmanlılar o dönemde Kürt beylerinin elinde bulunan Divriği ve Behisni (Adıyaman-Besni)''yi de topraklarına katar.(Bkz. Aşıkpaşazâde, Tevârih-i Al-i Osman, Alî Beğ Neşri, Matbaa-i Amire, 1332:73; Anonim Tevârih-i Al-i Osman, F. Giese Neşri, Hazırlayan: Nihat Azamat, Marmara Üniv. Ed. Fak. Yay. 1992:37)

Timur-leng''in Anadolu seferleri sırasında ise, Kürt bey/mîr ve aşiretleri büyük oranda Timur''a karşı dururlar. 803/1400 tarihinde Mısır, Hicaz ve Suriyede hüküm süren Çerkes-Memlüklüleriyle Timur''un ordusu arasında Halep yakınlarında Mercidâbık mevkiindeki savaşta Kürt bey ve aşiretleri kamilen Memlüklülerin safında yer alırlar. Memlüklü ordusu içinde bulunan Türkmenlerin saf değiştirmesi sonucu Memlüklüler savaşı kaybeder. Timur Irak, Suriye ve Anadolu''da girdiği şehir ve kasabalarda mezalim ve katliamlar sergilediğinden oraların halkları önemli oranda Timur''un ordusunun önlerinden kaçıp batı bölgelerine hatta Rumeli/Balkanlar''a sığınırlar. Rumeli''ye sığınanlar arasında Araplar ve Kürtler de vardır:

"Cümle uğrayacağı yerlerün halkı kaçup denizi geçüp Rûmili''ne döküldiler. Tâ hatta Arap''dan, Kürt''den, Türkmen''den ve Anatolı''dan adam kaçup Rûmili''ne geçdiler. Ol zamâna erişmiş âdemîler şöyle rivâyet itdiler kim: Rûmili''nde nice halk gördük kim, bizim aslumuz Arap''dur, ve kimi Türkmendür, kimi Kürt, kimi Anatolı. Kimi eydür: "Bizüm aslumuz Çağatay idi" dir. Kaçup Rûmili''ne gelmişlerdür. Ve hem Vâkı'' ekser Rûmili''nün şinlik (şenlik) olmasına bu(n)lar (sebep) olmışdur." (Anonim Tevârih-i Al-i Osman, F. Giese Neşri, Hazırlayan: Nihat Azamat, Marmara Üniv. Ed. Fak. Yay. 1992:49; Neşrî, Mehmed Efendi, Cihannümâ, Unat-Köymen Yayını, TTK Yayınları, Ankara, 1987)

804/1402 Ankara savaşından sonra Osmanlıların, saf değiştirmelerden dolayı, yenilmesi ve Yıldırım Bayezid Hân''ın esareti sonrasında, Erzincan ve Malatya''nın ötesine ulaşmış olan Osmanlılar Bursa''nın gerisine çekilirler. 11 yıl süren fetret dönemi, Çelebi Mehmed, Sultan II. Murad ve Fatih devri derken Osmanlıların bu bölgelere yeniden uzanması yüzyılı aşkın bir zaman alır bu dönemde bölgede Kürt beyleri Timur ve haleflerince bir hayli ezilirler. Aynı dönemde Timurlulardan sonra Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmen-Bayındır hanedanları yükselişe geçer. 15. Yüzyılın sonlarında ise Sühreverdiyye tarikatının Safeviyye kolunun kurucusu Şeyh Safiyuddin El-Erdebîlî''nin(Vefatı:735/1334) soyundan gelen Safevî ailesi güçlenerek hanedan haline gelirler. Şeyh Cüneyd Ve Şeyh Haydar zamanında iyice güçlenen Şiiliğe meyleden aile Şeyh Haydar''ın küçük oğlu İsmail zamanında güçlü bir hanedan halini alarak Safevi devletini kurar (905/1501). 12 İmam Şiiliğine dayalı Safevî devletinin/hanedanının Azerbaycan ,İran ve Horasan''da yükselişi bölgede ciddi kırılmalara yol açar. 1501''de Tebriz''i zaptedip Akkoyunlu hanedanına son veren Şah İsmail Safevî Anadolu''da Tokat-Maraş hattına kadar ilerler. Daha Mervânî ve Eyyubî devirlerinde Abbasî halifeliğine bağlı olup, Abbasî soyundan gelen Hakkarî/İrisan, İmadiye ve Babaniler aracılığı ile Mısır''daki Abbasî halifeleri ile irtibatlı ve intisaplı olan Kürt bey ve aşiretleri Safevilerin bu hakimiyetine karşı çıkar. Kürt beylerinin çoğu Şah İsmail''in emriyle yakalanıp hapse atılırlar. Kürt ulema ve devlet adamı olup Akkoyunlu Sultan Yakub''un mühürdarı/muvakki''i olan İdris-i Bitlisî, Safeviler Azerbaycan ve Kürdistan''a tasallut ettiğinde, önce Memlüklülere, bilahere de Osmanlı''ya II. Bayezid''e sığınır. Yavuz Sultan Selim''in tahta çıkışını takiben Sultan''ı Safevilere karşı sefere teşvik eden İdris-i Bitlis''i, Kürt bey ve aşâirinin Osmanlı''ya itaat gösterip bağlanmalarına aracılık eder. O dönemde mevcut irili ufaklı 25 Kürt bey/mirlerinden 24''ü peyderpey Osmanlı''ya bağlılığını/itaatini bildirir. Safevilerin safında sadece Erdelan beyi Halid Bey ve çocukları kalır. Bunlar içinde itaatlerini ilk bildirenler, İmadiye, Çemişkezek, Pazuki, Bitlis, Bradost, Hısnkeyfa (Hasankeyf), Soran,Buhti, Nemrah ve Hizan-Şirvan beyleri/mirleriydi. Aşiretlerden ise, ilk bağlananlar Câf, Mikâilan, Dünbuli, Haydaran''ın Ademan-Asiyân-Laçeki-Marhuran ve Azizân kolları; Milli, Sipki, Mutî, Banuki, Berazi, Rojiki aşiretleri''dir.Bu beyler ve aşiretler Çaldıran Seferinin ertesi senesi, Safevilere karşı Osmanlıların İdris-i Bitlisi ve Bıyıklı Mehmed Paşa idaresindeki ünlü Mardin kuşatmasına katılırlar.(Bkz. Solakzâde, Mehmed Hemdemî, Tarih, İstanbul 1297:378; Müneccimbaşı Tarihi, İsmail Erünsal Tercümesi, Cilt.2, Tercüman 1001 Temel Eser; Müfid Yüksel, İdris-i Bitlisi Ve Eyüp''teki Eserleri, Eyüp Sultan Sempozyumu, No:VI içinde, Eyüp Sultan Belediyesi Yayınları, 2002, İstanbul)

٪d سنوات قبل
Osmanlı Hanedanı ve Kürtler-1
Trabzon"da Alevi olmak hakkında
Galatasaray'ın büyük gücü 12'nci adamı
NATO’nun gladyosu ile 15 Temmuz’un ruhu yeniden karşı karşıya gelir mi
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?