|
Damda güvercin uçurmaktan gökte Kaan uçurmaya

Şimdi azalsa da eskiden çokları kuş bakardı. Evlerin damlarında güvercin kümesleri olurdu.

Bakarken, uçururken neler hissederdiler acaba?

Dertleri mi yükleyip salıyorlardı gökyüzüne, hayvancıkların güzelliğine mi tutkundular sadece, yoksa göklerdeki çaresizliği mi onlarla aşıyorlardı, bilmiyorum. Ama 90’ları böyle damda kuş uçurarak geçirdik. Bugünlere kadar da böyle geldik.

Şükür ki Türkiye artık başka bir ülke.
Hezarfen’in başlattığı iş bugün tamam oldu
. Hem de ne badirelerden ne suikastlardan ne sabotajlardan ne sınamalardan sonra… İHA’lar, SİHA’lar derken nihayet
Kaan kanadını göğe açtı.

Neye sahip olduğumuzun ne kadar farkındayız, diye düşündüm bugün…

Bana sorarsanız Kaan uçtuğu sırada hastanelerin yeni doğan servislerinde aynı isimli bebeklerin karmaşası yaşanmalıydı.

Kaan uçtuğu sırada üniversitelerin teknik fakülteleri dersliklere bir çerçeve daha asmalıydı.

Kaan uçtuğu sırada gökyüzüne bakanlar daha önce görmedikleri bir mavilik görmeliydi.

Kaan uçtuğu sırada çaylar daha bir iyi demlenmeli, dersler daha iyi dinlenmeli, işlere daha bir özenilmeli, dükkanların önü falan pırıl pırıl süpürülmeliydi.

Ateş yakılıp demir dövülmeli, belki lokmalar dökülmeli, kurbanlar kesilmeli, çocuklar sevindirilmeliydi.

Kaan uçtuğu sırada, hatta, şirketlerin yönetim kurulları acil gündemle toplanıp yatırım planlarını hızlandırmayı ele almalıydı.

Kaan uçtuğu sırada borsa tavan üstüne tavan olmalıydı.

Açıkçası F-16 satışından yüz binlerce kez daha pozitif etki yapmalıydı. Ama sıkıntı yok.

Ben de yeterince anlayabilmiş değildim, sanırım. Ta ki dünya medyasının haberi nasıl ele aldığını görünceye dek.

Ancak ondan sonra
mühendislerimizin o koşusunun aslında Türkiye’nin büyük maratonunun başı olduğunu anladım.
Yüzyıllık menzile bizi bir solukta götürmek için yarışa çoktan başladıklarını anladım.

Meseleyi bildiğim yere, ekonomiye getireyim...

Bu yazıya,
Kaan; ekonomik sıçramanın başlangıç fişeğidir
, başlığını da atabilirdim.

Hani bir tırmanışa başlamak için sıçrayıp sağlam bir yere tutunmanız gerekir. İşte Kaan bu sağlam tutamaçtır.

Türkiye artık kendi güvenliğini her yönüyle kendi sağlayabilen bir ülke olarak kabul edilebilir.

Güvenlik-bağımsız bir Türkiye’den enerji merkezi olur, koridorların tam ortasındaki kervansaray olur, en stratejik yatırımların sağlam coğrafyası olur, en huzurlu mekteplerin kampüsü olur. Dahası da olur.

Kaan, Türkiye merkezli tüm planların yeniden ve daha ciddi ele alınmasını gerektirecek. Türkiye seçenekli planların dengesini değiştirecek. Dünyada yatırım yapılacak yerler listesinde Türkiye birkaç adım daha öne çıkarılacak.

Türkiye’nin geleceğinde var olmak çok daha cazip olacak.
Enerji-Savunma-Finans üçlü sacayağının
eksik kalan finans kısmı da hızlıca kurulunca ekonomi hak ettiği konuma ulaştırılacak. İlk 10 ekonomi arasına girmek işten bile görülmeyecek.

Enerji-Savunma-Finans bakımından pazar değil, merkez olmak küresel güç merkezi olmak demek.

Küresel güç merkezi olmak refah ve huzur demek. Söz konusu Türkiye ise sadece kendi vatandaşlarının refah ve huzurundan bahsettiğim de söylenemez. Türkiye tüm bölgesi için bir yol açıyor.

Herkes bilmeli ki
Kaan, bölgenin makus kaderinden çıkışının da işaretidir.
#Ekonomi
#İHA
#SİHA
#KAAN
#Savunma Sanayi
2 ay önce
Damda güvercin uçurmaktan gökte Kaan uçurmaya
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet