Cenevre Otomobil Fuarı'ndaki yeni model arabalar ve özelliklerini haberimizde sizlerle paylaşıyoruz. Otomobil markaları, bu yıl 87. kez düzenlenen Cenevre Otomobil Fuarı'nda yeni modellerini otomobilseverlerle buluşturdu.
Toyota, 2017 Cenevre Otomobil Fuarında Yeni Yaris'in dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Marka, WRC yarış otomobilinden ilham alan yüksek performans modeli Yaris GRMN'yi de Cenevre'de tanıttı. Bu yılki konsept aracı i-TRIL Concept'in dünya lansmanını da fuarda gerçekleştiren Toyota, hidrojen yakıt hücreli Mirai, Gazoo Racing yarış takımının otomobilleri olan Yaris WRC, TS050 Hybrid ve Dakar Hilux'ı da sergiledi. Yaris'in, 1,5 litre benzinli motora sahip versiyonu da yine ilk kez Cenevre'de beğeniye sunuldu. Renault, Cenevre Otomobil Fuarı'nda ZOE e-Sport konsept modelini ve yeni Captur'un dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Marka, 2017 sonunda Avrupa'da lansmanını yapacağı Alaskan'ın aksesuarlı bir verisyonunu Cenevre'de sergiledi.
Fiat Chrysler Automobiles Stil Merkezi ve Tofaş Ar-Ge tarafından geliştirilerek, başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde satılmak üzere, Bursa'da üretilen Egea Ailesi, Cenevre Otomobil Fuarı'nda özel bir seri ile yer aldı. Fuarda, Avrupa pazarlarında Tipo adıyla satılan Fiat Egea'nın, hatchback karoserli modelinin, en sportif kostümlü özel serisinin dünya tanıtımı gerçekleştirildi.
Ford'un performans serisini sergilediği fuarda, yeni nesil Ford Fiesta ST, tamamen yeni 200 PS, 3 silindirli 1.5 litrelik EcoBoost motoruyla ilk defa performans tutkunlarıyla buluştu. aynı Ford Performance'ın inovasyon anlayışıyla geliştirilen ultra yüksek performanslı süper otomobili Ford GT ve Ford GT '66 Heritage Edition görüntüsü de ilk defa beğenilere sunuldu. Citroen, kompakt SUV'unun konsept versiyonu C-Aircross Concept ve VIP binek van modeli SpaceTourer 4x4 "E" Concept araçlarının dünya prömiyerlerini yaptı. Citroen ayrıca, Dünya Ralli Şampiyonasına geri döndüğü aracı C3 WRC, otonom sürüş özellikli ve Citroen Advanced Comfort programıyla geliştirilen Grand C4 Picasso prototipi, EAT6 otomatik şanzımanlı C4 Cactus ile E-Mehari modellerini de fuarda sergiledi.
Infiniti, fuarda, yenilenen spor sedan Q50 ile, Formula 1'de edindiği deneyimlerini spor Coupe Q60 üzerine aktardığı Q60 Project Black S modellerinin dünya prömiyerlerini yaptı. Subaru'nun yeni Global Platformu'na sahip ilk SUV model olan Yeni Subaru XV'nin dünya prömiyeri de fuarda gerçekleştirildi. Premium araç üreticisi Lexus, markanın amiral gemisi yeni LS'in hibrit modeli LS 500h'yi ziyaretçilerle buluşturdu. ABD ve Japonya'nın yanı sıra Avrupa'da da yarışacak olan RC F GT3 de Avrupa'da ilk kez Cenevre Otomobil Fuarı'nda sergilendi.
Toyota, Cenevre Otomobil Fuarı'nda yeni Yaris ile birlikte 3 dünya prömiyeri gerçekleştirdi. Toyota'dan yapılan açıklamaya göre, marka, fuarda WRC yarış otomobilinden ilham alan yüksek performans modeli Yaris GRMN'yi tanıttı. Bu yılki konsept aracı i-TRIL Concept'in dünya lansmanını da gerçekleştiren Toyota, hidrojen yakıt hücreli Mirai, Gazoo Racing yarış takımının otomobilleri olan Yaris WRC, TS050 Hybrid ve Dakar Hilux'ı da Cenevre'de sergiledi. Yaris'in, yeni ve yüksek verimliliğe sahip 1.5 litre benzinli motora sahip versiyonu da yine ilk kez fuarda beğenilere sunuldu.
İlk olarak Cenevre'de tanıtılan yeni Yaris, tasarımı, artırılan donanım seviyesi ve çok daha iyileştirilen sürüş konforuyla dikkatleri üzerinde topladı. Yeni Yaris'i geliştirirken tasarım, kalite, performans ve güvenliğe odaklanan Toyota, Yaris için 90 milyon avroluk yatırım gerçekleştirdi. Otomobilin tasarımını, performansını ve güvenliğini artırmak adına 900'den daha fazla yeni parça kullanıldı. Otomobilin yeni ön ve arka tasarımı ise Toyota'nın Fransa'daki ED2 tasarım stüdyoları tarafından yapıldı.
Avrupa'da güçlü bir geçmişe sahip olan Yaris, ilk olarak üretildiği 2001 yılından bu yana üç milyonu aşan satış adedi ile B segmentinde farkını ortaya koymaya devam ediyor. Toyota mühendisleri yeni Yaris'i geliştirirken, müşteri geri bildirimlerinden de yararlanarak otomobili daha konforlu, daha iyi yol tutuşu sağlayan ve hatta daha da sessiz bir sürüşe sahip olacak şekilde tasarladı.
Yeni Yaris ile birlikte, mevcut 1.33 litre ünite yerini yeni 1.5 litre dört silindirli benzinli motora bırakacak. Gelecekte yürürlüğe girecek Euro 6c ve Gerçek Sürüş Şartlarındaki emisyon standartlarını karşılayacak şekilde geliştirildi.Yeni Yaris'in atmosferik 1,496 santimetre küp motoru, 111 HP güç ve 136 Nm tork üretiyor. Böylelikle hem şehir içi yolda hem de otoyolda konfor ve atak bir sürüş sunuyor. Yaris'in sahip olduğu bu yeni motor 1.33 litrelik motorla karşılaştırıldığında 0-100 kilometre/saniye hızlanmasını 0,8 saniye iyileştiriyor.
Yaris'in geniş ürün yelpazesinde bulunan hibrit versiyonlar, Avrupa satışlarının yüzde 40'ını oluşturarak önemli bir yer tutmaya devam edecek. Yaris, sınıfında hibrit versiyonunu da sunarak kullanıcılarına eşsiz bir deneyim sunmayı sürdürecek. Toyota'nın dünya çapında lider olduğu hibrit teknolojisi, daha akıcı ve rahat bir sürüş sağlarken, kusursuz bir yakıt ekonomisi ve düşük emisyon değerleri (75 g/km karbondioksit) sunuyor.
Yeni Yaris GRMN, sadece sıradan bir hız otomobili olmakla kalmıyor, Toyota'nın motor sporları programından geliştirilen mühendisliğinden de doğrudan faydalanan bir model olarak dikkati çekiyor. Yeni 1.8 litrelik kompresörlü motora sahip Yaris GRMN, 210 HP güç üreterek daha hızlı, çevik ve keyifli bir sürüş sağlıyor. Gücünü altı ileri manuel şanzımanla ön tekerleklere aktaran Yaris GRMN, sınıfının en iyi 0-100 km/s değerlerini sunmayı hedefliyor.
Yaris GRMN, Toyota'nın 17 yıl aradan sonra FIA Dünya Ralli Şampiyonası'na (WRC) katılmasından ilham aldı. Toyota, WRC'yi yeni teknolojiler geliştirmek ve dünyanın çeşitli yerlerinde farklı yol koşullarında yarışarak daha iyi otomobiller yapmak için kullanmayı hedefliyor. Yaris GRMN ismini Toyota Gazoo Racing'den ve geliştirildiği pist Nürburgring-Nordschleife'den (Gazoo Racing Masters of Nürburgring) alıyor. Bu otomobilde Torsen sınırlı kaydırmalı diferansiyel sayesinde daha iyi çekiş ve yol tutuş elde edildi. Yaris GRMN'nin şasi ve süspansiyon ayarları da performans odaklı yapılırken, yüksek verimliliğe sahip daha büyük hava kanallı fren diskleri otomobilde yer alıyor.
Yaris GRMN performans yüzünü, tasarımıyla da açıkça ortaya koyuyor. 3 kapılı olarak sunulacak araç, 17 inç BBS çok kollu alaşım jantlara, özel olarak yapılan kanat şeklindeki arka spoylere sahip. Ayrıca Yaris'in performanslı GRMN modeline özel olarak yapılan ön ve arka tampon tasarımları, arka difüzör ve ortada yer alan egzoz çıkışları da dikkati çekiyor. Sınıfının en iyi yan desteklerini sunan spor koltukları ve direksiyonun üst tarafında otomobilin pozisyonunu konumlandırmayı kolaylaştıran merkez çizgisi de yer alıyor.Yaris'in yüksek performanslı GRMN modeli, 2018'in başından itibaren satışa sunulacak.
Toyota'nın konsept otomobili i-TRIL, markanın "her zaman daha iyi ve daha çevre dostu otomobiller sunma" felsefesiyle üretildi. Aktif eğim teknolojisine sahip i-TRIL Concept, otomobillere, elektrikli araçlara, toplu taşımaya ve motosikletlere alternatif olarak dikkati çekiyor. Toyota i-TRIL, şehir içi yavaş hızlarda giderken bile eğlenceli bir sürüş vaat ediyor. Elektrikli motora sahip ve sadece 600 kg ağırlığındaki i-TRIL, 2 bin 830 mm uzunluk ve bin 460 mm yüksekliğe sahip. Şehir içinde keyifli ve rahat bir sürüş sağlayan konsept araç, sadece 4 metrelik bir dönüş çapı sunuyor.
Toyota'nın yeni konsept aracı 200 km'den daha fazla menzile sahip ve otonom sürüş özellikleriyle de öne çıkıyor. Toyota i-TRIL'in en önemli özelliklerinden biri ise herhangi bir pedala sahip olmaması. i-TRIL, sağ ve sol elle kontrol edilebilen düğmelerle yönetiliyor. 1 2 kişilik oturma düzenine sahip konsept otomobil, kabin alanı ve genişlik tanımını da yeniden yapıyor. i-TRIL'in kabini arkadaki yolcuların bile sürüş deneyiminden daha fazla keyif almasını sağlıyor.
Lexus açıklamasına göre, üretildiği 1989 yılından bu yana lüks sedan segmentinde ses getirmeyi başaran yeni nesil LS'de, tasarım, performans ve lüks yine öne planda yer aldı. Yeni LS'in tasarımı daha genç kullanıcıları da hedefleyecek. LS'in tasarımı, sportif çizgilerle birleşiyor. Uzun dingil mesafesine sahip yeni LS, premium kullanıcıların beklentilerini aşmaya hazırlanıyor. Yeni Lexus LS, dış tasarımıyla olduğu kadar kabin tasarımıyla da etkili. İç mekanında Japon estetikleri ve geleneksel el işçiliği, lüks ve yenilikçi özelliklerle bir araya getiriliyor.
LS 500h'nin sessiz ve lüks kabini Japon misafirperverlik felsefesi Omotenashi ile tasarlandı. Ön ve arka koltuklarda ısıtma, soğutma ve masaj özellikleri yer alırken, arka koltuklar için konforu artıran “Ottoman Style” koltuklar da tercih edilebiliyor. Sağ arka koltuk 48 dereceye kadar yatabiliyor ve araçtan çıkışı kolaylaştırmak için 24 dereceye kadar yükselebiliyor. Yeni LS'in dingil mesafesi de 3,090 mm'den 3,125 mm'ye çıktı. Lexus'un fark yaratan Takumi işçiliği ise LS 500h'nin özel kabininde yeni döşemeler ve malzemeler üzerindeki detaylarda kendini gösteriyor. Yeni LS'de, "Yeni Aktif Gürültü Engelleme" özelliği, kabin içerisinde daha sessiz bir ortam sağlamaya yardımcı oluyor.
Yeni LS 500h'de 3,5 litre Dual VVT-i V6 benzinli motor ve iki elektrikli motor bulunuyor. Sistem gücü 354 HP oluyor. Sadece benzinli motora sahip LS 500 dört çeker olarak sunulacakken, LS 500h ise, tercihe göre arkadan itişli veya dört çeker olarak sunulacak. LS 500h'de yer alan yeni Lexus Çok Aşamalı Hibrit Sistemi teknolojisi, performansı ve sürüş keyfini artıracak şekilde daha fazla güç ve tork sağlıyor. LS'in performansını artırmasının yanı sıra daha verimli yakıt tüketimi sağlıyor.LS 500h, yeni Lexus Global Mimarisi (GA-L) üzerine yapıldı. Bu sayede alçak bir ağırlık merkezine ve optimum ağırlık dağılımına sahip oldu. Böylece Yeni LS, daha yüksek denge ve çeviklik sunuyor. Lexus markasının global alandaki yeni zirvesi olarak gösterilen LS, bir lüks otomobilden istenen tüm beklentileri aşmayı başarıyor.
Tamamen yeni RC F GT3 ile birlikte 2017 yılında motor sporlarına daha fazla odaklanmaya başlayan Lexus, dünya çapında takip edilen yarış serilerinde mücadele etmeye başlıyor. Amerika ve Japonya'nın yanı sıra Avrupa'da da yarışacak olan RC F GT3, Cenevre Fuarında yoğun sezon programı öncesi Avrupa'da ilk kez Cenevre Otomobil Fuarı'nda sergileniyor. 5.4 litrelik V8 motora sahip olan RC F GT3, 500 HP'nin üzerinde güç üretiyor ve bu güç, altı ileri sıralı vites kutusu ile arka tekerleklere aktarılıyor. Cenevre'de sergilenen Lexus'un yarış otomobili Lexus yarış takımı, üretim versiyonu RC F baz alınarak yapılan GT3 yarış otomobilini çeşitli serilerde yarıştırarak Lexus markasının performans imajını güçlendirmeyi ve dünya çapında daha fazla ses getirmeyi amaçlıyor.
Lexus'un Cenevre'deki yeni konsepte sahip standında LC 500 ve LC 500h modelleri de sergilendi. Lexus'un bu yıldan itibaren satışa sunacağı süper coupe'nin özel serisi de ilk kez burada gösterildi. Bu özel seri, 21 inç jantlarıyla birlikte özel beyaz rengi ve mavi kabiniyle satışa sunulacak. Lexus'un yeni global mimarisi üzerine yapılan LC, hibrit veya benzinli motorla tercih edilebilecek. Stantta yer alan diğer modeller ise CT, IS, GS, RC, RC F, RX ve NX oldu.
Şirket açıklamasına göre, Cenevre Otomobil Fuarı'nda dünya prömiyeri gerçekleştirilen Yeni Subaru XV, heybetli ama sportif bir tasarımı kompakt bir gövdede, Subaru'nun simetrik sürekli dört çeker sistemi ile birleştirerek SUV kabiliyetlerini hem şehir yollarında hem de arazide üstün performansla sunan bir Crossover olarak öne çıkıyor.
Yeni Subaru XV, piyasaya ilk sürüldüğü 2012 yılından bu yana gerçekleşen ilk büyük tasarım değişikliğiyle Subaru Global Platform mimarisi üzerinden yükselerek gövde ve şasi sağlamlığında büyük aşamalar kaydetti. Araç, birinci sınıf çarpışma güvenliği ve tehlikeden kaçınma performansı, sürücüye çok daha iyi tepki verme şansı sağlayan yol tutuşu ve ileri seviyede sürüş konforu sağlıyor. Tasarımı ve darbe sönümleme performansı da önemli ölçüde geliştirilen yeni model, şirketin müşterileri için "keyif ve huzur" sağlayan Prominence 2020 olarak adlandırılan orta vadeli yönetim vizyonu dahilinde Avrupa'daki ilk stratejik hamlesi olarak niteleniyor.
Subaru XV'nin heybetli ama sportif bir öze sahip tasarımı, şirketin "Dinamik ve Sağlam" tasarım felsefesinin benimsenmesi ile ortaya çıktı. Araç, gelişmiş fonksiyonlara ve kabini ile gövdesinde yüksek kaliteli ince ayrıntılara sahip. Subaru XV'nin görünüşü sportif bir tarza ve marka kimliğiyle özdeşleşmiş altıgen ızgaradan şahin gözü farlara kadar uzanan tek parça ve üç boyutlu bir yapıda. Aracın ön yüzü bir başlangıç noktası görevi görüyor ve tasarım devamlılığı yanlardan arkaya akarken, tüm parçalar bir bütün oluşturuyor. Altıgen ızgara ile ön tampondaki mat siyah kaplama hem SUV'un fonksiyonlarını hem de Subaru XV'nin kişiliğini ön plana çıkarıyor.
Yeni Subaru XV, dinamik sürüş hissini güvenli ve konforlu bir sürüş karakteriyle entegre edebilmek adına bir takım iyileştirmeler barındırıyor. Direksiyon ve pedal tepkisinin, araç davranışının, titreşimin, gürültünün ve sürücünün hissettiği diğer unsurların ayrıntılı ve net analizine dayanan bu düzen sınıfının çok üzerinde bir dinamik kalite sağlıyor.
Yeni platform, gövde ve şasideki sağlamlığı mevcut modellere göre yüzde 70-100 arasında olmak üzere büyük bir oranda artırırken, süspansiyon sistemi için büyük gelişmeler içeriyor ve ağırlık merkezini alçaltıp sürücülerin aracı istedikleri kadar hassas bir şekilde kontrol edebilmelerini sağlayan duyarlı bir direksiyon sistemi sunuyor. Sürüş esnasındaki gereksiz hareketlerin ortadan kaldırılması sayesinde yol tutuşundan ödün vermeyen üstün düz yol stabilitesi ve viraj performansı elde edilirken bir SUV'dan beklenen minimum yerden yükseklik 220 milimetre seviyesinde korundu.
Subaru'nun Simetrik Sürekli Dört Çeker Sistemi'ne ek olarak, yeni Subaru XV kaygan zeminlerde entegre motor kontrolü, frenleme ve diğer fonksiyonları kullanarak engebeli yollarda sürüş performansını geliştiren X-MODE ile donatıldı. Yokuş aşağı iniş kontrol ayarı eğimli arazide hızı düşük tutarak sürücülere büyük bir rahatlık sağlıyor. Yeni Subaru XV'de kullanılan 2.0 litrelik direkt enjeksiyonlu Boxer motor parçalarının bir önceki motora kıyasla yaklaşık yüzde 80'i baştan yaratıldı. Yaklaşık 12 kilogramlık bir avantaj elde edilen bu yeni motor daha yüksek güç ve yakıt ekonomisi sağlıyor.
Tam otomatik vites kontrolünün yanı sıra Subaru XV, sürücünün istediği şekilde hızlanmasını sağlayan 7 ileri manuel moda da sahip. Gürültü ve titreşim daha hoş bir ses ve dinamik his için hem motor hem de şanzımanda büyük ölçüde azaltıldı. Lansmanda 2.0 litre motorla sunulan Yeni XV, 1.6 litre motor seçeneğiyle de satışa sunulacak.
Subaru'nun emniyet performansı uluslarlarası bağımsız organizasyonlar tarafından sürekli olarak yüksek puanlarla değerlendiriliyor. Yeni Subaru XV'de, yeni platform ve gelişmiş önleyici güvenlik sistemi dahil olmak üzere güvenliği daha da artırmak için yeni teknolojiler uygulandı.
Yeni platformun ağırlık merkezi mevcut modele kıyasla 5 milimetre daha alçak. Sağlamlık ve süspansiyon gelişimindeki büyük ilerlemelerle birleşince daha alçakta bulunan ağırlık merkezi yüksek performanslı spor araçlarla yarışabilecek seviyede manevra kabiliyeti ve tehlikeden kaçınma performansı sağlıyor. Çarpışma esnasında daha verimli enerji emilimi sağlayan karoser yapısı ve sıcak pres yöntemiyle şekillendirilmiş yüksek dayanımlı çelik levha kullanımından kaynaklanan gelişmiş gövde mukavemeti sayesinde darbe enerjisi emilimi mevcut modellere kıyasla yüzde 40 iyileşti.
Standart donanım olan, Subaru'nun yenilikçi ve yaygın olarak kabul gören sürücü destek teknolojisi EyeSight son derece güvenilir önleyici güvenlik sağlıyor ve Çarpışma Önleyici Fren Sistemi ve Gaz Kontrölü, Adaptif Hız Kontrolü ve Şeritte Kalma Asistanı gibi fonksiyonlarla sürücünün üzerindeki yükleri azaltıyor. Yeni Uzun Far Desteği, aracın önündeki durumu tespit ederek uzun fardan kısa fara otomatik olarak geçiş sağlayan monoküler kamera kullanıyor. Karşıdan gelen araçları sürekli tarayarak huzme ayarını otomatik olarak gerçekleştiriyor. Karşıdan gelen aydınlığı sürekli analiz eden sistem, dikiz aynasına yakın konumlu kamera üzerinden aydınlatmayı sürekli kontrol ederek gece sürüşlerindeki güvenliği artırıyor.
Adaptif LED Farlar ışığı virajlarda ve kavşaklarda dönerken sağa veya sola yöneltiyor ve aracın gittiği yönü aydınlatıyor. Subaru XV'de ilk defa iki far kontrolü kullanılırken gece görünürlüğü ile EyeSight'ın tanıma kapasitesi büyük ölçüde geliştirildi. Yeni bir özellik olan Subaru Arka Araç Tespit Sistemi, araç çevresinde önleyici güvenliği geliştirmek için Kör Nokta Uyarı Sistemi, Şerit Değişim Asistanı ve Geri Görüş Kamerası sunuyor.
Şirket açıklamasına göre, Citroen, yeni C3 ile başlattığı yeni model atağını Cenevre Otomobil Fuarında sergilediği yeni konsept araçlarla sürdürüyor. Marka, bugün basın günü ile kapılarını açan fuarda C-Aircross Concept ve SpaceTourer 4x4 "E" Concept araçların dünya prömiyerlerini gerçekleştiriyor. Citroen ayrıca, Dünya Ralli Şampiyonasına geri döndüğü aracı C3 WRC, otonom sürüş özellikli ve Citroen Advanced Comfort programıyla geliştirilen Grand C4 Picasso prototipi, EAT6 otomatik şanzımanlı C4 Cactus ile E-Mehari modellerini sergiliyor.
B sütunu olmayan C-Aircross Concept, geriye doğru açılan arka kapılarının ardında, havada asılıymış izlenimi veren ve akıllı eşya saklama alanları sunan konforlu koltuklara sahip. 4,15 metre uzunluğunda olan C-Aircross Concept, ilk defa tanıtılacak bir sistem olan "Share with U" uygulamasıyla otomobil içindeki tüm yolcuların dahili Wi-Fi fonksiyonu üzerinden diğer yolcularla dosya paylaşabilmesine imkan sağlıyor.
Konseptte ayrıca; direksiyon simidinde yer alan sezgisel kontrol butonları, Grip Control, ConnectedCam ve "High-Tech Rear Vision" kamera sistemleri tanıtılıyor. Geleneksel aynalar yerine yerleştirilmiş yan kameralar ve tavan spoiler'ına yerleşimli üçüncü bir kameradan oluşan High-Tech Rear Vision teknolojisi, görüntüleri iç mekandaki ekrana aktarıyor. Sürücünün temel sürüş bilgilerini rahatça görebileceği şekilde tasarlanmış olan head-up vision ise kokpitin ön cama yakın bir bölgesinde yer alıyor. Citroen'in diğer dünya prömiyeri; yakın zamanda Türkiye yollarıyla buluşacak olan VIP Binek Van SpaceTourer ile SUV tarzlarını birleştiren 4x4 "E" Concept. Aktif yaşayan aileler ve maceraperestlere uygun olan araç, 4 çeker sistemleri üreticisi Dangel tarafından geliştirilen dört tekerlekten çekiş sistemine sahip.
Tofaş açıklamasına göre, geçen yıl Cenevre Fuarına damgasını vuran, Fiat Chrysler Automobiles Stil Merkezi ve Tofaş Ar-Ge tarafından geliştirilerek, başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde satılmak üzere, Bursa'da üretilen Egea Ailesi, 2017 Cenevre Otomobil Fuarı'nda özel bir seri ile yer aldı.
Avrupa pazarlarında Tipo adıyla satılan Fiat Egea'nın, hatchback karoserli modelinin, en sportif kostümlü özel serisinin dünya tanıtımı, 87. Cenevre Otomobil Fuarı'nda gerçekleşti. Yeni özel serinin ön kısmında yer alan 'bi-xenon' farlarla daha farklı görünüm yakalanırken siyah parlak ızgara ve detaylarıyla dikkati çekiyor. Standart versiyonlarda krom olarak kullanılan gösterge paneli gibi iç mekan detaylarında da 'piyano siyahı' olarak adlandırılan parlak siyah malzemeler ilk bakışta göze çarpıyor.
Piyano siyahı kullanımı sportif hava girişlerinin etrafından dikiz aynası kapaklarına kadar devam ediyor. Yeni dinamik tasarımlı 18 inçlik alaşımlı jantlar aracın sportif görünümüne dinamik dokunuş veriyor. Filmli arka camlar ve gövde ile aynı renkteki kapı kolları ise gibi özelliklerle tamamlanıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Tofaş Üst Yöneticisi (CEO) Cengiz Eroldu, Fiat Tipo Hatchback S-Design'ı Haziran 2017'den itibaren Avrupa pazarlarına yönelik üretip ihraç etmeye başlayacaklarını belirterek, station wagon karoserli Tipo/Egea modelinin de S-Design versiyonunun olacağını ifade etti.
Peugeot açıklamasına göre, 2016 yılında Avrupa'da satışa sunulan 30 yeni model 2017 Yılın Otomobili ödülüne aday gösterildi. 22 Avrupa ülkesinden gelen 58 basın mensubunun duyarlılık ve zevklerini yansıtan jüri, geçen aralık ayında belirlenen 7 finalist model arasından seçimini yaptı ve dün yapılan son oylamada yeni SUV Peugeot 3008 bu prestijli ödülü kazanan model oldu.
Peugeot, son 3 yılda ikinci kez yılın otomobili ödülünü kazandı. Ödülün verilmeye başlandığı 1964 yılından bu yana bu ödülü alan ilk SUV olma özelliği taşıyan yeni SUV Peugeot 3008, Yılın Otomobili ödülünü kazanan 5. Peugeot modeli oldu. Daha önce 2014 yılında 308, 2002 yılında 307, 1988 yılında 405 ve 1969 yılında 504 modelleri bu ödüle layık görülmüştü. Soylu bir ailenin mensubu olan yeni SUV Peugeot 3008, farklılık ve yeni tecrübeler konusunda talepkar olan bir müşteri kitlesine cevap vermek üzere tasarlandı. Temel tutkusu, kompakt SUV segmentinde büyük bir aktör olarak kendini kabul ettirmek olan yeni SUV Peugeot 3008, tasarım, konfor ve yol tutuşu arasında yeni bir sentez sunuyor.
Araç, geliştirilmiş yeni Peugeot i-Cockpit sürücü deneyimini yeniden tanımlıyor. Kompakt direksiyon, 12,3 inç full dijital göstergeler ve geliştirilmiş ergonomik piyano tuşlarıyla vurgulanmış dokunmatik ekran sayesinde daha öngörülü ve geliştirilmiş bir sürüş deneyimi sunuyor. Otomobil ayrıca, sürüş güvenliği için birçok gelişmiş elektronik sistem ve daha fazla konfor için teknolojik donanımlar sunuyor. Şimdiye kadar Avrupa'da yaklaşık 100 bin müşteri tarafından bu otomobil için sipariş verildi. Sipariş veren müşterilerin yüzde 84'ü Allure, GT Line veya GT gibi üst seviye donanımları tercih etti. Böylece Sochaux'da üretilen ve Origine France garanti etiketini taşıyan yeni SUV Peugeot 3008, markasının ürün gamı yükseliş stratejisine katkıda bulundu.
Oylama sonucunda puan durumu ise şu şekilde oldu:
1- Peugeot 3008: 319 puan
2- Alfa Romeo Giulia: 296 puan
3- Mercedes-Benz E-Class: 197 puan
4- Volvo S90/V90: 172 puan
5- Citroen C3: 166 puan
6- Toyota C-HR: 165 puan
7- Nissan Micra: 135 puan
Cenevre Otomobil Fuarı, 7-8 Mart tarihleri arasında basın mensuplarına açık olacak ve 9-19 Mart tarihleri arasında ise halka açık olarak devam edecek. İki gün sürecek basın günlerinde 10 bin medya mensubunun ziyaret etmesi öngörülen fuara, yaklaşık 700 bin ziyaretçi bekleniyor.
Şirket açıklamasına göre, gelmiş geçmiş en heyecan verici ve kapsamlı Ford Performance modelleri serisinde yer alan yeni nesil Ford Fiesta ST, basın açılışı gerçekleşen Cenevre Otomobil Fuarı'nda ilk defa sahneye çıktı.
Fuarda, güç ve yakıt verimliliğinin eşi görülmemiş bir bileşimini sunan, tamamen yeni 200 PS, 3 silindirli 1.5 litre EcoBoost benzinli motora sahip yeni nesil Fiesta ST, aynı Ford Performance'ın inovasyon anlayışıyla geliştirilen ultra yüksek performanslı süper otomobili Ford GT ve Ford GT '66 Heritage Edition görüntüsü ilk defa müşterilerin beğenisine sunuldu. Ford Performance, müşteriler için eşsiz performans araçları, parçaları, aksesuarları ve deneyimleri yaratmayı hedefleyen bir inovasyon laboratuvarı hizmeti görüyor. Bu, aerodinamik, ağırlık azaltma, elektronik, güç aktarım performansı ve yakıt verimliliği alanlarında Ford ürünlerinin geneline uygulanabilecek inovasyon ve teknolojilerin geliştirilmesini de içeriyor.
Yeni nesil Fiesta ST, 200 PS güç ve 290 Nm tork sunarken, otomobilin 0-100 km/h hızlanmasının da 6,7 saniye olması öngörülüyor. Yeni 1,5 litrelik EcoBoost benzinli motor, yüksek gücünün yanı sıra daha düşük karbondioksit emisyon değeri sağlamak üzere yeni silindir deaktivasyon teknolojisinden yararlanıyor.
Araç, şimdiye kadar 3 silindirli bir motorla güçlendirilen ilk Ford Performance modeli olmanın yanı sıra seçilebilir sürüş modları özelliği sunan ilk Fiesta ST modeli olacak. Motor performansı, direksiyon hassasiyeti ve denge kontrollerinin Normal, Spor ve Pist ayarlarına göre yapılandırılması, günlük sürüş ya da pist gibi farklı koşullarda keyifli bir sürüş deneyimi sunacak. Otomobilin sürüş modları ayrıca Elektronik Destekli Ses Yönetimi (ESE) teknolojisini ve aktif egzoz valfini kontrol ederek daha tatmin edici bir sürüş deneyimi sağlamak için ayarlanabiliyor. Bu teknoloji sayesinde doğal sportif sesi artan 1.5 L EcoBoost motorda ayrıca Ford'un sektörde bir ilk olan silindir deaktivasyon sistemi de yer alıyor.
Aynı zamanda bugüne kadarki en geniş iç döşeme ve kişiselleştirme seçenekleri ile birlikte sunulacak olan yeni nesil Fiesta ST, 2018 yılının başındaki lansmanından itibaren 3 ve 5 kapılı gövde seçenekleri ile tercih edilebilecek. Ford'un Avrupa'da sunduğu performans otomobilleri arasında Focus ST benzinli ve dizel modelleri, çok beğenilen Focus RS ve ikonik model Ford Mustang de bulunuyor. Avrupa'da 2016 yılında yüzde 60 artış göstererek performans otomobili satışlarının yüzde 62 arttığı 2015 yılında yakaladığı ivmeyi sürdüren Ford Performance serisi satışları, ocak ayında da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 büyüme kaydetti.
Ford GT, Cenevre'de Ford GT '66 Heritage Edition görünümlü sınırlı edisyonu ile sergileniyor. Model, gümüş şeritli ve karbon fiber parlak veya mat yüzeyli Gölge Siyahı dış yüzeyi; Buz Beyazı tavan ve kapı grafikleri ve altın saten şeffaf kaplamalı 20 inçlik tek parça alüminyum jantları ile Ford'un 1966 Le Mans zaferini yad ediyor. Tüm Ford GT süper otomobilleri, en üst teknolojiye sahip 10 inçlik bir dijital gösterge paneliyle sunuluyor. Bu kişiselleştirilebilir ekranda bulunan ve yarışlardan esinlenen grafikler, sürücünün dikkat dağınıklığını azaltmayı amaçlarken, Normal mod, Islak mod, Spor modu, Pist modu ve V-Max modu olmak üzere 5 sürüş moduna göre kendi kendini otomatik olarak ayarlıyor.
Ford GT'nin 3,5 litrelik V6 EcoBoost motoru, SAE tarafından ABD spesifikasyonlarında, 647 beygir gücü ve 550 libre-fit tork olarak derecelendirildi. Ford GT, saatte 347 kilometrelik azami hızı ile bugüne kadar pistlerde boy gösteren en hızlı Ford üretimi araç olarak öne çıkıyor. Yol için üretilen Ford GT ise karbon fiber mimarisi ve aktif aerodinamiği ile 2016 Le Mans 24 Hours yarışmasını kazanan ve yine Cenevre'de sergilenen Ford Chip Ganassi Racing Ford GT yarış aracının performansını yansıtıyor.
Baştan sona önde götürerek kazandığı 1966'taki yarıştan tam 50 yıl sonra, geçen yıl Le Mans'a tarihi bir geri dönüş yaparak Ford GT yarış otomobili ile LM GTE Pro sınıfında zafere ulaşan Ford, bu yılın başlarında da 17-18 Haziran'daki 2017 Le Mans 24 Saat'te 4 adet Ford GT'nin yarışacağını duyurdu. Ford ve LEGO Group, ikonik yüksek performanslı yol ve yarış otomobillerinin yer aldığı özel LEGO Speed Champions model serisi kapsamında 2016 Ford GT ve 1966 Ford GT40 yarış otomobillerini de sunabilmek için güçlerini birleştirdi.
Ford, Avrupa'da geçen yıl aralarında Ford Mustang, Focus RS, benzinli ve dizel Focus ST modelleri ve mevcut Fiesta ST'nin de bulunduğu 43 bin 800 performans otomobili sattı. Cenevre'de, artık Avrupa'daki müşterilerin de tercih edebileceği, eşsiz tasarım ve üst düzey teknik özelliklere sahip iki yeni özel Ford Mustang versiyonu da sergileniyor.
Ford Mustang Black Shadow Edition, Ford'un 421 PS 5,0 litrelik V8 motoru, 6 ileri manuel şanzıman veya 6 ileri otomatik şanzıman ve 4 farklı gövde rengi seçeneğiyle sunuluyor. Özel dış tasarımı, GT ızgarasına özel siyah ikonik kısrak amblemi; siyah 19 inç alaşım jantlar; gövdesinde yer alan siyah şeritler ve ön kanatlar üzerinde siyah 5,0 litre işaretlerini de içeriyor.
Ford Mustang Blue Edition, dikkat çekici renklere sahip klasik Mustang modellerinin ruhunu yansıtan mavi renk ile siyah kaput ve tavan çizgileri ile geliştirilen göz alıcı dış tasarımı ve siyah 19 inç alaşım jantları sunuyor. Ford'un 421 PS 5,0 litrelik V8 veya 317 PS 2,3 litrelik EcoBoost motoru ve 6 ileri manuel vites veya otomatik şanzıman ile sunuluyor. Her iki modelde de Ford'un sürücülerin tek bir butona basıp "Kahveye ihtiyacım var", "Benzine ihtiyacım var" ve "Park etmek istiyorum" diyerek kafeleri, benzin istasyonlarını veya otoparkların yerini belirlemesine veya tren istasyonları, havalimanları ve otelleri bulmasına imkan veren 8 inç dokunmatik ekranlı SYNC 3 bağlantı sistemi bulunuyor.
Ford'un büyük beğeni kazanan Focus RS modelinde, 350 PS 2.3 litrelik EcoBoost benzinli motor, Ford Performans Akıllı 4x4 Çekiş (AWD) ve sektörde ilk defa sunulan Dirft Modu'nun da aralarında bulunduğu seçilebilen sürüş modları da sunuluyor. Ford Focus ST, 5 kapılı hatchback veya vagon olarak, 250 PS EcoBoost benzinli veya 185 PS TDCi dizel motor seçenekleri ile sunuluyor.
Performans ve yarış, Henry Ford'un 116 yıl önce "999" yarış otomobili ile o dönem Amerika'nın en büyük yarışçısı olan Alexander Winton'u yenerek Sweepstakes Race'i kazanmasından bu yana Ford'un DNA'sına derinden işledi. Ford, Ford Mirası Koleksiyonu'ndan sergilediği araçlar ile şirketin motor sporları ve performans ile dolu geçen 50 yıldan uzun geçmişini Cenevre'de gözler önüne seriyor.
1966 Le Mans 24 Saat'te, Bruce McLaren ve Chris Amon'la zafer kazanan 7,0 litrelik V8 motorlu 1966 Ford GT40 Mk2 yarış otomobilinin birebir kopyası, 1970 yılında Londra – Meksika Dünya Kupası Rallisi'ni kazanan Ford Escort Mk1'in yaklaşık 200 PS sağlayan 1,8 litrelik Ford Cosworth BDA motoru ile yeniden yapılan ve ikonik 1970 rallisinin Hannu Mikkola ve co-pilotu Gunnar Palm'dan oluşan orijinal galip takım tarafından tekrarında 1995'te yine zafer getiren birebir kopyası, 230 PS 2,0 litrelik turboşarjlı benzin motorlu ve dört çekişli Ford Escort Dünya Ralli Şampiyonası Grup A ralli otomobilinin onaylanmış yol versiyonu 1992 Ford Escort RS Cosworth sergileniyor.
Ford bu yıl, 15 yılda Formula 1 yarışlarında 155 yarış zaferi ve 12 sürücüye şampiyon ünvanı ve Le Mans 24 Saat'te iki zafer getiren ve aralarında Cenevre'de sergilenen 1975 Mirage GR8 yarış otomobilinin de bulunduğu Ford Cosworth V8 yarış motorunun piyasaya çıkışının 50. yıldönümünü de kutluyor. Tamamen alüminyum olan ve yarış otomobilinin şasisine bağlı olarak çalışmak üzere tasarlanan bu hafif, kompakt ve güçlü 3,0 litrelik motor, silindir başına dört subaba ve silindir kümesi başına iki eksantrik miline sahip. Ford Cosworth DFV motorunu ortaya çıkaran inovasyon ruhu, tamamen yeni 3 silindirli 1,5 litrelik EcoBoost'tan 2016'da Le Mans'taki Ford GT yarış otomobilini zafere taşıyan çift turboşarjlı 3,5 litrelik V6 EcoBoost motora uzanarak 50 yıl sonraki Ford'un EcoBoost motorlarına da yansıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Avrupa Ford Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Jim Farley, Ford'daki çalışmalarının merkezinde erişilebilir performansın yattığını dile getirdi. Farley, "Ford GT süper otomobilin aktif aerodinamiğinden yeni nesil Fiesta ST'nin sürüş modlarına kadar Ford Performance modellerimiz, yarış otomobillerimizin sunduğu sürüş heyecanını yollardaki müşterilerimize de sunan inovasyon ile geliştirildi" ifadesini kullandı.
Ford Avrupa Ürün Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Joe Bakaj da "Yeni Nesil Fiesta ST modelimiz, Ford Performance şasi ve aktarma organlarını her yönüyle geliştirerek en yeni teknolojiyi sunma felsefesine sadık kalıyor" açıklamasında bulundu. Bakaj, şunları kaydetti: "Seçilebilir sürüş modları ve performans ile yakıt verimliliğinin eşi görülmemiş bir kombinasyonunu sunan tamamen yeni EcoBoost motor ile yeni model bugüne kadarki en eğlenceli, çekici ve ödüllendirici Fiesta ST sürüş deneyimini yaşatacak."
Ford Avrupa Pazarlama, Satış amp; Satış Sonrası'ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Roelant de Waard ise Ford Mustang'in Avrupa yollarında rahatlıkla öne çıktığını vurguladı. Yeni Ford Mustang Black Shadow Edition ve Blue Edition modelleri ile Mustang sürücülerinin çok daha fazla kişinin dikkatini çekeceğine işaret eden Waard, şu değerlendirmeyi yaptı: "Özel versiyon Ford Mustang'ler, 50 yıldan uzun bir süredir Mustang hikayesinin önemli bir parçasını oluşturuyor ve artık Avrupa'da bulunan müşterilerimiz de bu ikonik otomobilin özel versiyon tarihinde bir rol alabilecek."
Ford Performance Global Direktörü Dave Pericak, motor sporlarının her zaman Ford'da inovasyonu destekleyen bir unsur olduğunu dile getirdi. Pericak, "Bugün, global Ford Performance ekibimiz Ford GT yarış otomobilinden yeni nesil Fiesta ST'ye kadar birçok aracın geliştirilmesinden sorumlu. Tek bir ekip olarak çalışmamız, keyifli bir sürüş deneyimi sunmamıza ve her müşteri için sofistike performans iyileştirici özellikleri demokratikleştirmemize de yardımcı oluyor" ifadelerini kullandı.
