Türkiye DEAŞ hücrelerine darbe vurdu: Örgüt tabela değiştirebilir

DEAŞ elebaşı Bağdadi'nin öldürülmesi sonrası örgütün çöküşü hızlandı.

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatının koordineli çalışmaları sonucu

DEAŞ'ın yurt içi ve yurt dışındaki

hücrelerine büyük darbeler vuruldu.

MİT geçtiğimiz yıl örgütün iki numaralı isimlerinden

İsmail El Ethavi

'yi yakalamış ve bu operasyon İdlib'de öldürülen DEAŞ lideri Ebubekir El-Bağdadi'nin yerinin tespit edilmesinde önemli rol oynamıştı.

Türkiye, sadece yurt içinde değil aynı zamanda Avrupa'dan ABD'ye kadar birçok DEAŞ mensubunun yakanlanmasını sağlayan istihbaratları müttefikleriyle paylaştı. Türk istihbaratı son olarak, öldürülen DEAŞ elebaşı Ebubekir Bağdadi'nin ablasını Azez'de yakaladı. Nokta operasyonuyla yakalanan

Rasmiya Awad

'ın DEAŞ'ın iç işleyişine dair istihbarat elde edilmesi ve örgütün

uyuyan hücrelerinin tespit edilmesi

için hayati önemde görülüyor.

Yenisafak.com'a açıklamalarda bulunan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Serhan Afacan, Irak ve Suriye'de istikrarsızlığın devam ettiğine dikkat çekerek, "

DEAŞ, farklı bir tabela altında yeni bir oluşuma gideceği konusunda hiçbir tereddüt yok çünkü buna neden olan koşullar devam ediyor

" ifadelerini kullandı.

El Kaide ile DEAŞ arasındaki ideolojik farklılıkların olduğunun altını çizen Afacan, "

DEAŞ toprak ve hilafet iddiası vardı. El Kaide'nin böyle bir iddiası olmadığı için uluslararası şebeke özelliğini sürdürdü. DEAŞ'ın Irak'ta sonra Suriye içerisindeki bölgelerden temizlenmesiyle ilgili 'toprak' vaadi ortadan kalktı

" vurgusunu yaptı.

ÖRGÜT BİTME NOKTASINA GELECEK Mİ?

Hücre operasyonları sonrası örgüt bitme noktasına gelir mi?

" sorusunu da yanıtlayan Afacan, "DEAŞ'ın varlığını sürdüren etkenler devam ediyor. Suriye ve Irak'taki istikrarsız ortam, çatışmacı sosyo-politik zemin ve marjinalize olmuş potansiyel teröristler var" yanıtını verdi.

İDLİB'DEKİ İSTİKRARSIZLIKTAN YARARLANDILAR

Irak'ın batısı ve Suriye'nin doğusunda faaliyet gösteren DEAŞ'lı teröristlerin son dönemde 'İdlib'e nasıl ulaştığı, örgüt elemanlarının neden İdlib'i seçtiği' sorusunu yanıtlayan Afacan şunları söyledi:

"Suriye rejimi ve onu destekleyenler için bir öncelik listesi oluşturuldu. Şam, Akdeniz ve Suriye'nin güneyi bu listenin başında geliyordu. Türkiye sınırına yakın bölgeler ve Fırat'ın doğusu öncelik listesinde yer almıyordu. Bunun nedeni bu bölgelerde Türkmenler ve Kürtler vardı. Dolayısıyla oradaki kominal çatışmanın Şam'ın işine geleceği öngörüsünde bulunmuşlardı. Zaten İdlib başta olmak üzere bu bölgeler Suriye'nin en istikrarsız alanları oldu. Buradaki temel silahlı terör örgütlerinden biri olan DEAŞ da bu istikrarsızlıktan yararlandı."