Türkiye dünyanın en çok turist çeken altıncı ülkesi konumunda. Geçtiğimiz yıl 39,8 milyon turistin bıraktığı gelir 38 milyar dolar. Bacasız sanayi olarak tabir edilen sektörde öne çıkmamızda çeşitli din ve kültürlerin doğuş noktasının Türkiye olmasının büyük önemi var. 3 semavi dininde önemli ibadet merkezlerine ev sahipliği yapan Türkiye, bu önemli inanç turizmi potansiyelinden yeterince yararlanamıyor.
TÜİK rakamlarına göre; geçen yıl inanç turizmi için Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısı 56 binlerde kaldı. Ancak Türkiye'yi tercih eden yabancılar güneş, deniz ve kum üçgeninde kalmayarak inanç turizmine de yöneliyor. Kültür Bakanlığının korumaya aldığı Anadolu'daki ibadet noktalarının bulunduğu şehirlere gelen turist sayısı, 22 milyon civarında. İnanç turizmi istatistikleri ile il turizm istatistikleri arasında uçurum olmasının nedeninin kültür turizmi ile inanç turizminin iç içe geçmesi. Türkiye'ye gelen turistin yüzde 50'si, turlarına inanç merkezlerini ziyaret etmeyi de katıyor.
Türkiye'ye deniz turizmi için gelenlerle inanç turizmi ziyaretçilerinin paralel olarak artış gösterdiğine dikkat çeken TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün, “Türkiye'ye gelen turist sayısı son 10 yılda ortalama yüzde 9 büyüme kaydetti. Aynı dönemde inanç turizmi de yüzde 9 oranında arttı var. Bunda inanç turizmi sempozyumlarının olumlu etkisi var. Diyanet İşleri Başkanımız başta olmak üzere dini liderlerin olumlu katkıları var. Alimlerimizin bilgilerinden yararlanıyoruz. Onlardan; inanç turizminin hala mevcut programlarda olmayan saklı merkezleri hakkında bilgiler alıyoruz. Bu sempozyumları ilgili konulardaki seyahat ürünlerini artırmak için düzenliyoruz” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın inanç turizmi için önemli olan 10 alanı ön plana çıkarmasını değerlendiren Gürcün, şunları söyledi: “Deniz turizminde Türkiye süper lige çıktı. Kültür ve inanç turizmini desteklediğimiz noktalardan biri kıyı bandına artık yatırım için teşvik ve izin verilmemesini istiyoruz. Bu konuda ülke içerisine inanç turizmine teşvik yapılması gerekiyor. Nitekim bu çağrılarımız çok ciddi sonuçlar verdi. Son 5 yıldır Anadolu'da hemen her şehre neredeyse 3 otel yapıldı.”
Ekrem Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Bilgiç ise Türkiye'deki muhafazakâr otel sayısının az olmasından yakındı. Müşterisine muhâfazakar tatil konsepti sunan otel sayısının 30'u geçmediğini dile getiren Bilgiç, “Bu sayı çok az. Anketlerde memnuniyet düşük. İsraftan şikâyet ediliyor. Kalitenin yüksek olmamasına rağmen fiyatlar yüksek” dedi. TÜRSAB'a kayıtlı acente sayısının 9 bine yakın olduğunu belirten Bilgiç, "Ülkeye sadece İslam için gelen yabancı turistler var. Yerli turistin de inanç merkezlerine ilgisi çok canlı. Fakat etkinlik tarihleri hep dar bir zamana sıkıştırılmış. 1 liralık olan ürün ve hizmetleri 2 liraya satmaya çalışıyoruz” eleştirisinde bulundu.
1993 yılında inanç turizminin geliştirilmesi amacıyla başlatılan çalışmalar kapsamında, Türkiye'de üç büyük dinin günümüze kadar oluşan eserleri ve ibadet yerlerinin envanteri çıkarıldı. Oluşturulan komite; Türkiye'de Hıristiyanlık için önemli olan 9 merkezi belirledi. Efes'teki Meryem Ana Evi, Isparta'daik Pisidia Antik Kenti, Nevşehir Ortodoks Kilisesi, Laodikya Antik Kenti ile müzelerin başını çektiği bu merkezleri yılda milyonlarca kişi ziyaret ediyor.
