Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed’in görevini devretmesiyle ülkenin başbakanı olmaya hazırlanan Enver İbrahim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak geldiği İstanbul'da çarpıcı açıklamalarda bulundu. İbrahim, SETA Vakfı’ında düzenlenen ''İslam Dünyasının Geleceği ve Malezya'nın Demokrasiye Geçişi'' konulu konferansta konuştu. Türkiyenin gelişimine vurgu yapan İbrahim, “Türkiye kendi geleceğini, kendi gündemini Batı'dan bağımsız bir şekilde gerçekleştirdi” dedi.
YAPILANLAR ORTADA
Türkiye'deki reform çalışmaları hakkında konuşan bulunan Enver İbrahim, önemli işlere imza atıldığını kaydetti. İbrahim, “Eğitim ve sağlık hizmetlerinde yapılan iyileştirmeler ortada'' diye konuştu. Türkiye deneyimi ile ilgili sorular geldiğini ifade eden Enver İbrahim, Erdoğan'ın Müslüman dünyasında aklın tek temsilcisi olarak görüldüğünü kaydetti. İbrahim, “Akıl ve cesaretin timsali kendisi. Binlerce Müslümanın ülkelerinden edildiğini görüyoruz. Erdoğan'ın Rohinyalılara ve Filistin'deki olaylara karşı gösterdiği tavrı gösterecek çok fazla lider ülke yok” dedi.
EKONOMİ İNSANI ODAĞA ALMALI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kırsal kesimlere kadar ulaşan standartların üzerindeki devlet hizmetleri anlayışı hakkında değerlendirmelerde bulunan İbrahim, Müslüman dünyasının geleceğini ve yönetimini insanı temele alarak güçlendirmesi gerektiğini söyledi. Enver İbrahim, “Ekonomi daima insanı düşünmelidir” dedi. İbrahim, görevde bulunduğu dönemde ekonomi yönetimine bakışını şöyle anlattı: “Ben eskiden çok muhafazakardım. Kamu harcamaları konusunda sıkıydım. Fakat daha sonra daima endişem uyguladığım politikaların yoksul insanları etkileyip etkilememesi yönündeydi. Bu konuda taviz veremem. Ekonomi adil ve şefkatli olmalıdır”
- ERDOĞAN’I O AN KARDEŞİM GİBİ SEVDİM
- Enver İbrahim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşadığı bir anısını paylaştı. İbrahim, Erdoğan'ın kırsal ve yoksul insanları ne kadar düşündüğünü daha iyi anladığını ifade ettiği anısını şöyle paylaştı: “Tayyip Erdoğan hastalanmıştı. 'Enver gelebilir misin senle konuşmak istiyorum' dedi. Geldim buluştuk. Çok şükür kendisi iyileşti. Ona dedim ki 'Çok şükür iyi görünüyorsunuz'. Şöyle dedi bana 'Hastanede bir şey öğrendim. Başbakan olarak en iyi hastanelerde en iyi doktorlardan tedavi görürsün. Acaba İstanbul dışında Anadolu köylerinde aynı tedaviyi insanlar görebiliyor mu ? diye sordu. Ben de dedim ki 'hayır tabii ki'. 'İşte burada hata yapıyoruz' dedi. Peki ne yapacağız diye konuştuk. 'Halkımız için kaliteli hastaneleri Türkiye'nin her küçük yerinde kuracağız' dedi. Orada beni şaşırtan bir şey oldu. Ben çok devlet adamları ile tanıştım ama hiç kimse bana hastalandıktan sonra 'Çok şükür iyileştim ama benim özellikle kırsal bölgedeki yoksul halkım nasıl tedavi görüyor' diye soranı görmedim. Belki uygulamalarda (sağlık alınında yapılan çalışmalar) bazı problemler yaşandı bilemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki sizlere, bu insanlık için duyulan endişe beni gerçekten şaşırttı ve onu gerçekten bir kardeş gibi sevmemi sağladı”
Yabancılara darbeyi anlattı
İbrahim, ziyaret ettiği Batılı ülkelerde kendisine Erdoğan ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin sorular yöneltildiğini söyledi. İbrahim, sözlerini şöyle sürdürdü:''Gittiğim ülkelerde, Londra'da bana soruyorlar; 'Erdoğan hakkında ne düşünüyorsun, darbe sonrası uygulamalar hakkında ne düşünüyorsun?' Ben de 'bana niye soruyorsunuz? Ben Türk değilim. AK Partili değilim' diyorum. O zamanda şunu söylüyorlar; 'Çünkü sen Erdoğan’ın arkadaşısın ve onun politikalarını destekliyorsun''. Ben de onlara; 'Evet, darbe sonrası uygulamalara katılıyorum ve destek veriyorum. Çünkü orada insanlar hayatını kaybetti. Türkiye’deki darbe dünyanın hiçbir yerde olmadı. Türkiye'nin darbe sonrası uygulamaları ülkeyi korumaya yönelik. Ben demokrat bir insanım ve diyorum ki 'tabii ki beğenmiyorsanız AK Parti'nin politikalarını eleştirin, muhalif olun ama lütfen tutarlı olun, tutarlı eleştirin.'
