Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dün toplanan Milli Güvenlik Kurulu, özellikle Türkiye'nin dış politikada izleyeceği tutuma yönelik önemli mesajlar barındırıyordu. Sincar'dan Kandil'e, Münbiç'ten Fırat'ın doğusuna kadar birbirinden farklı alanlara ilişkin kararlılık vurgusunun yapıldığı bildiride Doğu Akdeniz ve Kıbrıs maddesi de dikkatleri çekti.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki tavrı çok net
Geçtiğimiz dönemlerde Rum tarafının hukuksuz adımları ve İsrail, ABD, İtalya gibi ülkelerin tutumlarıyla oldukça ısınan Doğu Akdeniz'de Türkiye de çok net adımlar attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere siyasi erkin uluslararası arenada yüksek sesle dile getirdiği kararlılık, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın "Aynı anda hem Afrin'i hem Ege'yi kontrol edecek güçteyiz" açıklaması ile perçinlemişti. Ayrıca, donanmaya ait savaş gemilerinin bölgedeki haklı tutumu, Türkiye'nin gerekirse askeri gücünü kullanma kararlılığını da gösterdi.
Üç yıl sonra yine MGK'da
Takvimler 30 Ekim 2014'ü gösterdiğinde Türkiye çok önemli bir MGK’ya ev sahipliği yaptı. Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ın başkanlık ettiği ilk MGK'da neler konuşulacağı merakla beklenirken yaklaşık 10 saat süren MGK tarihi bir bildiri özelliği taşıyordu.
Birbirinden farklı konularda devletin görüşlerinin ve gelecek planlamasının belirlendiği toplantının sonunda Kıbrıs ile ilgili madde ise şöyleydi:
- "Deniz yetki alanları başta olmak üzere ege ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler gözden geçirilmiş; Türkiye'nin kendi kıta sahanlığı içerisinde ve garantör ülke olarak kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ruhsatlandırdığı sahalardaki hak ve menfaatlerinin korunması için gereken her türlü tedbirin önümüzdeki dönemde de kararlılıkla alınacağı belirtilmiştir."
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki kararlılık bu ifadelerden tam 1246 gün sonra yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık ettiği bir MGK toplantısında ele alındı ve toplantı sonrasında konuyla ilgili yaklaşım şu cümleler kamuoyuna duyuruldu:
"Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki gelişmeler hakkında genel bir değerlendirme yapılmış; bilhassa Yunanistan'ın iyi komşuluğa aykırı tutum ve davranışlarının tarafımızdan hassasiyetle takip edildiği ifade edilmiş, Türkiye'nin hak ve menfaatlerinden asla taviz verilmeyeceği karar altına alınmıştır."
