|

Adeviye neyse Vatan da odur

Yeni Şafak
01:15 - 30/07/2016 Cumartesi
Güncelleme: 12:20 - 30/07/2016 Cumartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Nevzat Çiçek


Mısır Adeviye Meydanı'nda darbe sonrasında gördüğüm tablonun bir benzerini Vatan Caddesi başta olmak üzere Türkiye'nin bir çok meydanında gördüm. Mısır Adeviye'de son istediğimiz gibi gitmese de Türkiye'de bu sonun istediğimiz gibi gitmesi için mücadele ediyoruz. Çünkü Mısır'daki darbe sonrası sarsılan İslam Dünyası Türkiye'nin de askeri darbe ile yıkılması sonrası tamamen moral çöküntüsünün yanında bir yılgınlığa girecekti. Bu nedenle ben diyorum ki aslında biz sadece kendimiz için değil Mısır ve diğer bölgeler için de ayaktayız..



Bu darbe Türkiye'de uzun süre üzerinde çalışılan ve uluslararası müdahaleye zemin hazırlanacak şekilde hazırlandı. Bir taraftan Türkiye'nin büyün güvenlik güçleri birbirleri ile çatıştırırken diğer taraftan güvenlik teşkilatlarına olan güvenin azaltılması hedeflendi ve bunun üzerinden bir güvenlik açığı çıkartılarak iç karışıklıklara oradan da Uluslarası müdahaleye gidebilecek bir zemin oluşturulmaya çalışıldı ama halkın darbe karşıtı tavrı aslında sonun da başlangıcını getirdi.



Türkiye'deki darbe teşebbüsünü asla ve asla uluslarası yelpazeden ayrı düşünmek imkansız o nedenle bu darbede FETÖ militanları kullanılmış ve esas amaç sonraya bırakılmıştır



Darbenin ilk saatlerinde Vatan Caddesinde arabalarla yolları kapatıp tankın önüne gittiğimde asker elbisesi içerisinde hareketi yöneten kişinin eski bir polis olduğunu daha sonra öğrenecektim.Düşünün bir polise ki bu polis daha önce Paralel Devlet Yapısı nedeniyle soruşturulmuş,uzaklaştırılmış ama mahkeme kararlarıyla da tekrar mesleğine dönmüş olan Mithat Aynacı buna asker elbisesi giydirilmiş ve en ön tankta Vatan'a gönderilmiş. Bu aslında darbenin nasıl iyi organize edildiğini ve FETÖ unsurlarının bu darbede nasıl kullanıldıklarının göstergesidir.



asker içerisinde bir grubun kalkışmaya başladığını öğrendim. Hızlı bir şekilde Vatan Caddesi'nde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü arkasındaki evime doğru yol aldım. Gittiğimde, Emniyet'tekilerin araçlarıyla çıktığını ve çelik yelekler giydiklerini gördüm. Ne olduğunu sorduğumda, darbe olduğunu ve tankların Vatan Caddesi'ne doğru geldiğini söylediler. Hızlı bir şekilde yolları kapatmamız gerektiğini ifade ettim ve arabaları yollara bırakıp anahtarlarını aldık. Saat 21.30 civarı Vatan Caddesi'ndeki yollar kapatıldı. Daha Türkiye, darbe girişimi olup olmadığından emin bile değildi.



Vatan Caddesi'nde yolları kapattıktan sonra İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve diğer arkadaşların bulunduğu Vatan Emniyet'in arkasındaki çay bahçesine geldim ve kalabalığa askeri darbe yaşandığını, yollara barikat koyduğumuzu anlattım. Ne yapmamız gerektiğini konuştuk. Çok yakın olan evime geçip pasaportumu aldım. Beni korumaya gelen iki kardeşimi, kayınbabamı ve kayınbiraderimi alarak tekrar Vatan Caddesi'ne gittim ve İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve yanındakilerle buluştum. Polis, askerin ateş açabileceğini ve saklanmamız gerektiğini söylese de, ilk başta tanka hızla ulaşan Hayrettin isimli arkadaşımıza katıldık. Vatan Caddesi'nde çok az kişiyle de olsa tank önünde durduk. Tankın üzerindeki kişi sürekli havaya ateş açarak bizi korkutmaya çalıştı. Biz bir taraftan tankın önünde dururken diğer taraftan gerek sosyal medya, gerekse telefonlarla milleti Vatan Caddesi'ne çağırdık. Çok uzun mücadeleden sonra en baştaki tankın üzerine çıkmayı başardık. Tankın üzerinden ateş açılsa da yaralanma olmadı. Tankın içersindekileri ikna etmeye çalıştık ve bu çok uzun sürdü. Bu arada Vatan Caddesi üzerinde helikopter gördük ve bunlar inmeye çalıştı ama Emniyet mensupları ateş açarak inmelerine izin vermedi. Bu helikopter daha sonra Vatan Caddesi'nin diğer tarafına inmeye çalıştı. Orada da başaramadı ve insanları taradı, ölümlerine sebep oldu…Vatan Caddesinden İstanbul Büyükşehir'e gittik oradan da CNN Türk'e gittim oraları da temizledikten sonra tekrar Vatan Caddesine döndüm.



Darbelerde meydanların neden kalabalık olduğunu ve bunların seslerinin dünyaya duyurulmasının ne kadar önemli olduğunu Mısır'dan biliyorum. Mısır'da İhvan darbe yediğinde bizler Adeviye'de bulunduğumuzda Şehit Esma'nın babası Muhammed Biltacı bize Türkiye ve dünyanın kendilerini duyup duymadıklarını sormuştu. Bizde İstanbul'a telefon açarak Ramazan Ayı olduğu için Esenlerde yapılan dua etkinliğinin canlı yayın frekansını istemiş ve özellikle Mısır için dua etmelerini istemiştik. Esenlerin görünütüsünü Mısırlılar izleyince dünyanın da kendilerini duyduğunu ifade etmişlerdi. Türkiye'deki darbe sonrası Somali'den Güneyafrika'ya dünyanın farklı coğrafyalarında Türkiye için dua edildi yürüyüşler düzenlendş. Bu darbe bizi biz yapan değerlere ne kadar sahip çıktımızı gösterdi.,



Türkiye'de herkes biliyor ki darbe Erdoğan'a değil, İslami bir grup olduğunu iddia eden FETÖ üzerinden ülkemize ve ümmete yapıldığını biliyor.Tıpkı Kesnizani'nin Irakta yaptığı tıpkı Kadiyaniliğin Pakistan'da yaptığı gibi…



#Nevzat Çiçek
#Yazar
8 yıl önce