10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde Mısır hapishanelerinde mazlumların yaşadığı işkence ve zulme dikkat çekmek için binlerce vatandaş Fatih Camiinden Saraçhane’ye el fenerleri ve meşalelerle yürüdü. İHH öncülüğünde gerçekleşen programa Mısır cezaevlerinde tutulanların yakınları ve bir çok STK katıldı. Yürüyüşün ardından Saraçhane’de İngilizce, Arapça ve Türkçe olmak üzere üç dilde dünyaya çağrı yapıldı. Mısır’da yedi yıl önce anti demokratik yöntemlerle gerçekleşen darbenin sonucunda kadın erkek yaklaşık 65 bin kişi hala hapishanelerde tutuluyor.
TÜM DÜNYA SİSİ’YE ENGEL OLMALIDIR
Mısır’a dünyanın kulaklarını tıkadığını söyleyen Avukat Gülden Sönmez, “Bugün Mısır’daki mazlum kardeşlerimiz için bir araya geldik. Halk Devriminden sonra seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, General Sisi komutasındaki Mısır ordusu tarafından darbe ile düşürülmüştür. Mursi’yi devirdikten sonra Sisi Rejimi, başta İhvan hareketi olmak üzere darbe karşıtı gruplara yönelik katliamlar yapmaya başlamıştır. Cumhuriyet Muhafızları Katliamı, Manassa Katliamı, Rabia Katliamı, Nahda ve Ramses Meydanı katliamları hala hafızamızdadır ve binlerce kişinin ölümü ile sonuçlanmıştır. Darbeye destek veren ABD yönetimi, askeri darbe sonrasındaki tüm suçlardan da sorumludur ve Sisi’ye engel olma sorumluluğunu da taşımaktadır. Bütün resmi, sivil, ulusal, uluslararası kurum ve kuruluşları Mısır’daki insan hakları ihlallerini durdurmaya davet ediyoruz. Uluslararası diplomatik heyetler devreye girsin, yetkisi olan tüm yargı mercilerini, uluslararası mahkemeleri, 2013’te yapılan katliamların sorumluları dahil olmak üzere, başta Sisi olmak üzere, tüm işkencecilerin yargılanması için göreve davet ediyoruz”dedi.
İŞKENCELER SİSTEMATİK
Muhammed Mursi’nin 7 yıllık işkence ve kötü muameleye daha fazla dayanamayarak Mahkemede duruşma esnasında hayatını kaybettiğini belirten Sönmez sözlerine şöyle devam etti: “Darbenin ilk zamanlarında gerçekleştirilen katliamlar zamanla azalsa da özellikle siyasi muhaliflere yönelik kaçırılma, gizli alıkonma, zorla kaybettirme, işkence ve infaz gibi en ağır insan hakları ihlalleri sistematik bir hal almıştır. 2016 yılında Mısır resmi kaynakları açıklamasına binaen bugün cezaevlerinde çoğu İhvan ve diğer muhalif siyasi gruplardan tutuklu insan sayısı 65 binin üzerindedir. Cezaevine giren ve çıkan kadınların yanısıra bugün 154 kadın hala cezaevlerinde tutulmaktadır. Birçok kişiye idam cezası verilmiş ve maalesef bu idamların çoğunlukla gençlerden oluşan 60’a yakını ailelere bile haber vermeden infaz edilmiştir. En son idam ise dört gün önce üç gencin infazı ile gerçekleşmiştir.”
Topluca yok edilen aileler var
- Yürüyüşe katılan şehit Esma Biltaci’nin annesi Sena Biltaci , 60 bin insanın ailelerini temsil ettiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Zalim Mısır hükümeti oradaki kişilerin günden güne ölmesini istiyor. Benim oğlum ve eşim Biltaci 60 bin insandan biri. İnsani olan normal bir insanın sahip olması gereken hakka sahip değiller. Siz düşünün ki yemek olan en tabi hakkını bile elde edemeyenler nasıl başka haklara sahip olabilirler. Mısır’da olanları sadece hapiste olanlar olarak düşünemeyiz. Orada topluca yok edilen aileler vardır. Orada şu an hali hazırda gençlere idam emri verildi. İdam edildikten sonra ailelerine telefon açılıyor ve ‘gelip alabilirsiniz’ deniyor.”
