Yeni Şafak'ın paralel yapının bir numaralı ismi Fethullah Gülen ile ilgili olarak bugüne kadar gizli tutulan tarihi belgeleri gün yüzüne çıkarması gündeme bomba gibi düştü. 1969 yılında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası tarafından üstün hizmetleri karşılığı taltif madalyası ile ödüllendirilen ve Türkiye Büyük Mason Mahfili'ne gizli yemin töreniyle giren Fethullah Gülen'in, bir zamanlar yakınında bulunan isimler konuyu değerlendirdi. Bir çok kişi Gülen'in mason çıkmasına şaşırmadığını söyledi. Cemaatin eski imamlarından eski Zaman yazarı ve temsilcisi Selim Çoraklı, “Gülen'in faaliyetlerine bakarsanız Masonların gayeleriyle neredeyse birebir örtüştüğünü görürsünüz." dedi.
Araştırmacı-Yazar Süleyman Yeşilyurt: “Fetullah Gülen, Papa ile ilk görüştüğünde masonluğu kabul etmiştir. Yahudi cemaati ile içli dışlı olmuştur. Fetullah Gülen'in masonluğa biatı vardır. Ve Gülen masonluğa biat etmiştir"
Cemaatin eski imamlarından eski Zaman yazarı ve temsilcisi Selim Çoraklı: “Gülen hareketi masonik yapıya benziyor. Gülen'in gayesi asla İslam değildir. Karanlık merkezlerle hep iç içe olmuştur. Gülen ilk yıllarında Masonlarla ilgili aleyhte açıklama yaptı, ancak, 1990'lı yıllarda ise Masonluğu kutsadı. Dinler arası diyaloğun masonlukla benzerliği dikkat çekici. Masonlar, masonluğu, 'Din ve ırk farkı gözetmeden insanlar arasında sevgiyi geliştirmek gayesini güden' şeklinde ifade eder.
Masonların din farkı gözetmeden bütün insanları sevmek iddiası; Kur'an'a, İslam'a tamamen aykırı bir iddia ve sinsice bir idealdir. 'Kur'an kafirlere çok sert davranıyor' gibi sözler sarf eden Gülen'in faaliyetlerine bakarsanız Masonların gayeleriyle neredeyse birebir örtüştüğünü görürsünüz. Düşmanlıklarını direk yapma yerine endirek yollarla sürdürmeyi de tercih eden Masonlar içimize soktukları Truva atlarıyla bu düşmanlıklarını sürdürmüşlerdir. Üzüldüğüm husus binlerce masum ve temiz Anadolu insanının bu karalık emellere alet edilmesidir. Bu temiz Anadolu insanlarından beklediğim, bugün devlet tarafından 'terör örgütü lideri' olan ve hakkında birkaç tutuklama kararı olan Gülen'in peşini bırakmaları ve ülkelerinin yanında yer almalarıdır."
Sanatçı Özdemir Erdoğan: “Fetullah Gülen'in Mason olduğuna dair iddialara şaşırmadım. Masonluk yapısıyla cemaatin yapısı bir birlerinin aynası. Hiçbir fark yok. İkisi de organizasyon. İnsanları kullanarak belirli bir fikri aşılamaya çalıştılar. Cemaat yapılanması Amerikalıların Ilımlı İslam projesinin bir başka tezahürüdür. Ilımlı İslam görüşünün Gülen hareketi vasıtasıyla tüm dünyaya yaymak istediler. Cemaatten bana da teklif geldi ancak kabul etmedim."
Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak: “Gülen 1962'den beri riskli bir kişilik. Erzurum, İzmir günleri, daha önce İskenderun'daki askerlik günleri önemli. 1974'ten sonra uluslararası sisteme ilgi ve ilişkisi daha da gelişmiş olmalı. Yakın çevresindeki kripto isimlerin bu iddiaların aslını ve şeklini, sebebini bilmesi mümkün. Masonların Gülen'e sempatisi açık. Şefaat edeceği kişi Ecevit. Yakın temas kurduğu kişilere bakın. Kasım Gülek önemli bir isim. Hedeflerinde ise, Batı ile uyumlu yeni bir paralel din algısı oluşturmak var. Vatikan'ı, ABD, AB ve İsrail'i rahatsız etmeyecek ılımlı, siyaset dışı paralel bir din algısını hayata geçirmek."
Gazeteci-Yazar Bülent Erandaç: “Gülen'in Masonluğuna şaşırmadım. Gülen'in Kasım Gülek ile ilişkileri, Vatikan'la görüşmeleri gibi konuları ele aldığımızda ben tahmin ediyordum o 'network'ü. Amerika'ya onu götüren isimlere baktığımız zaman onların çoğu mason ve Yahudi. Buradan Amerika'ya gitme sürecine bakılmalı. Bu yapıda, daima baskı gruplarını ve çeşitli güçleri, sermayeyi kontrol altına almaya yönelik her zaman hareket vardır."
