|

Büyük bir hazine bıraktı

Ömrünün büyük bir kısmını kütüphanelerde araştırmalar yaparak geçiren Yeni Şafak Gazetesi Pazar eki yazarı, tarihçi Mehmed Niyazi Özdemir’i kaybettik. Çalışkanlığı ve azmiyle çevresindeki herkese örnek olan Özdemir’i Milli Türk Talebe Birliği, Marmara Kıraathanesi gibi mekanlarda keşfeden ve uzun yıllar dostluk bağını koparmayan yakınlarıyla konuştuk.

Yeni Şafak ve
04:00 - 13/05/2018 Pazar
Güncelleme: 06:59 - 12/05/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Yeni Şafak Gazetesi Pazar eki yazarı, tarihçi Mehmed Niyazi Özdemir’i kaybettik.
Yeni Şafak Gazetesi Pazar eki yazarı, tarihçi Mehmed Niyazi Özdemir’i kaybettik.

Türk kültür ve ilim hayatına hem hikâyeci, hem romancı hem de fikir adamı olarak özgün katkılar yapan gazetemizin yazarı Mehmed Niyazi Özdemir’i kaybettik. Ömrünü kitaplara adayan ve “Kütüphanede yaşayan adam” olarak tanınan Özdemir, “Yazılmamış Destanlar, Yemen Ah Yemen, Plevne, Kanije, İslam Devlet Felsefesi” gibi pek çok eser vererek bizlere büyük bir hazine bıraktı. 20 yıl boyunca Alman kütüphanelerinde araştırmalar yapan ve Türkiye’ye döndüğünde çalışmaların kaldığı yerden devam eden Özdemir’in “Çanakkale Mahşeri” adlı kitabı da büyük ses getirdi. Öyle ki Özdemir, bu eseriyle adeta Çanakkale ile özdeşleşti. Akciğer yetmezliği nedeniyle 76 yaşında aramızdan ayrılan Özdemir, karakterlerini gerçek hayattan, hatıratlardan ya da arşiv kayıtlarından özenle seçip bunları okura aktarmayı adeta bir görev edinmişti. Bizlere bilgelik, azim ve sebat gibi insani değerleri hatırlatan mü’min münevver Mehmed Niyazi Özdemir’i dostlarından dinledik.


Beyazıt Kütüphanesi’nde dost olduk

Özdemir’in eski dostlarından yazarımız Osman Akkuşak, “Dostluğumuz çok eskidir bizim. Beyazıt Kütüphanesi’nde ömrümüz beraber geçti. Onun yazılarını kontrol ederdim, devamlı olarak fikirlerimi bildirdiğim insandı. O kütüphanenin salonunda 20-30 yılımız beraber geçti. Çok hatıralarımız var. Çok inançlı birisiydi. Allah rahmet eylesin.”


Coşkun akan bir ırmak gibiydi

* Mehmed Niyazi Özdemir ile 1964 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciyken tanışan Necati Fazıloğlu, “Ben Ziraat mühendisliği bölümünü okuyordum. O dönemde aynı amaç etrafında birleşen insanlar olarak bir araya geldik. Niyazi Bey de bizleri toparlayan ve birleştiren kimse oldu. O sürekli sanat, roman ve tarihi çalışmalar yapardı. Almanya’da olduğu yıllarda da zaman zaman beraberdik. O, çoşkun akan bir ırmak gibiydi. Aza kanaat eden, bu kaanat içerisinde başkalarına da yardım eden bir insandı. İslam dünyası ve Türk dünyasının bir araya gelmesi en büyük gayelerinden biriydi. Geçmişte İsmail Gaspıralı’nın öncülüğünü yaptığı İttihat ve İslam birliğinin günümüzde gerçekleşmesi için çalıştı” ifadelerini kullanıyor.


Büyük bir hazine bıraktı

* Mehmed Niyazi Özdemir ile uzun yıllar demokrasi hak ve hürriyetler mücadelesi verdiklerini belirten Gündoğdu Serhatlıoğlu “O, 1960’ta üniversiteden arkadaşımdı. Çok gayretliydi. Marmara Kıraathanesi bizim uğrak mekanlarımızdandı. Şuuru yerinde olduğu güne kadar dostluğumuzu sürdürdük. Onunla birçok hatıramız oldu. Niyazi Bey geniş ufuklu ve vicdan sahibiydi. Gece gündüz memleketini düşünen ve o istikamette çalışan biriydi. Onun yokluğu büyük bir boşluk yaratacak. Onun pek çok eseri ve çalışmaları bulunuyor. Geride çok büyük bir miras bıraktı. Onun eserleri gençler için büyük bir hazine” diyor.


Yunusça bir hayat yaşadı

* Özdemir ile Almanya dönüşünde tanıştığını ifade eden Dr. Zekeriya Kökrer, “Onunla Ufuk Çizgisi adında bir dergi çıkarıyorduk. Türkiye Yazarlar Birliği’nde bir araya geliyorduk. O, Türkiye’nin modernleşme çabasında hem itikadi hem fikri hem de ilmi anlamda büyük değişiklikler yaptı” diyerek devam ediyor: “Özdemir, günü kurtarmak için yaptığımız işlerle asırlarımızı kaybettiğimizi söylerdi. Yunusça bir hayat yaşadı. Ne yapması gerkiyorsa onları vazife bilip hep o bilinçle çalışıyordu.”


Ömrünü Türk kültürüne vakfetti

* Marmara Kıraathanesi kitabının yazarı Cem Sökmen, “Özdemir, kendisini Türk kültürüne adamış, bütünüyle hayatını kütüphanelere vakfetmiş biriydi. Kumkapı’dan Üsküdar’a taşınınca Beyazıt Kütüphanesi’ni bırakarak İSAM Kütüphanesi’ne gitmeye başladı. Onunla yaptığımız sohbetlerde hep bir ‘Gidelim çalışalım’ sıkıntısı içindeydi” diye konuşuyor.


Muhafazakar milliyetçiliğin öncüsüydü

* “Marmara Kıraathanesi müdavimi” olarak Mehmed Niyazi ile burada tanışan Fethi Erhan “Mehmed Niyazi abiyi 1961’de tanıdım. O dönemde dört tane talebe lideri vardı: Mehmed Niyazi Özdemir, Nevzat Köseoğlu, Ekrem Özer ve Rasim Cinisli. Nureddin Topçu’nun fikirlerinin tohumlarını 1960-1970 nesli attı. Bunun önderi de Mehmet Niyazi oldu. O, muhafazakar milliyetçiliğinTürkiye’deki öncüsüydü. 61 ve 69 yılları arasında onunla sürekli münasebetimiz oldu. MTTB (Milli Türk Talebe Birliği)’nin 1967 kongresi başkanı Mehmed Niyazi idi. 69 kongresinin başkanı da bendim. Yoğun bakıma girmeden yaklaşık 2 ay evvel 3 saate yakın bir sohbetimiz oldu kendisiyle. Türkiye’nin meselelerini ve hatıralarımızı konuştuk. Ona Yeni Şafak Gazetesi Pazar ekinde yayınlanan yazılarının kitap haline getirmesini önerdim” şeklinde konuştu.

#Mehmed Niyazi Özdemir
#Vefat
6 yıl önce