Ramazan bereketi, nuru ve huzuru ile geldi. Bir haftayı geride bıraktık. Bu hafta sonu çoğumuzun uykuya yenik düşüp atladığı sahurla ilgili yazmak istedim. Rasulullah’ın (s.a.v.) “mübarek kahvaltı” diye nitelendirdiği ve “Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır” buyurduğu bu öğünün atlanmaması gerekir. Rasulullah (s.a.v.) sahuru önemsemiş ve insanları “Gündüzün orucuna sahur yemeği ile gecenin ibadetine de öğle uykusu ile yardımcı olunuz!” buyurarak sahura kalkmaya teşvik etmiştir.
SAHURDA KESKİN TATLARDAN KAÇINALIM
- Aslında bilimsel açıdan bakıldığında da sahur oldukça sağlıklı ve gerekli bir öğündür. Peki sağlıklı bir oruç için nasıl bir sahur yapılmalı, hangi besinler tüketilmelidir? Sahur sofrasında, vitamin, mineral ve kalori dengesini doğru ayarlayabilmek oldukça önemlidir. Eğer Ramazanın her iki öğününde de sağlıklı besinler tüketirsek, yenilenmiş bir bedenle bayrama kavuşmuş olacağız. Bu sağlıklı besinlerin ilki, Rasulullah’ın (s.a.v.) sağlık için tavsiye ettiği yeşil bitkiler olmalıdır.
Vitamin kaybını engellemek için metalle temas ettirmeden, mümkünse ellerimizle bölerek üzerine zeytinyağı ve sirke, limon eklenmiş marul, maydanoz, dereotu, roka, semizotu, tam da açbahar mevsiminde yerel otlar gibi onlarca çeşidini bulabildiğimiz yeşillikler mutlaka sahur sofrasında da bulunmalıdır. Yiyeceğimiz şeylerde unlu gıdaya değil de yağlı gıdaya ağırlık vermek, daha uzun süre tok kalmamızı sağlayacağından daha iyi bir seçim olacaktır. Örneğin yağlı peynir , yoğurt, tahin ve zeytine bu öğünde yer vermeyi önerebilirim. Yine sahurda keskin tatlardan kaçınmak, çok tatlı, çok acı, çok ekşi, tuzlu yiyecekleri tüketmemek daha doğru olur. Çünkü bu keskin tatlar su ihtiyacını artırabilirler. Her zaman organik, yerel ürünleri tercih etmenin, bol su içerek böbrekleri korumanın ve hem sahurda hem iftarda asitli içecekler yerine sağlıklı, doğal içecekleri tercih etmenin faydalı olacağını da belirtmek istiyorum. Özellikle kırmızı meyveleri ve sebzeleri öğünlerimize eklemek, yaşlanma ve kanser karşıtı çalışmalarda kullanılan açlık diyetlerinde olduğu gibi metabolizma yaşını küçülterek bir çok hastalık ve sağlıksız yaşam koşullarıyla mücadelede bize büyük fayda sağlayacaktır. Ramazan hem ruha hem bedene şifa üstüne şifadır. Bugün yine Efendimiz (s.a.v.)’in mutfağından iki tarifle yazımı noktalayarak hepimize şifalar ve güzellikler getirecek hayırlı Ramazanlar, güzel hafta sonları diliyorum.
Muhammed İbn’ul Rabi El Ensari şöyle dedi: “Bedir Savaşı’na katılmış ve ensardan olan İtban İbn Malik Resulullah (s.a.v.)’a gelerek şöyle dedi:
- ‘Ey Allah’ın Resulü (s.a.v.), bana gelip evimde namaz kılmanı ve orayı namazgah edinmeni temenni ederim.’ Allah Resulü (s.a.v.) ‘Evine gelip namaz kılacağım inşallah’ dedi….Resulullah (s.a.v.) oraya gidip tekbir getirdi. Biz de O’nun (s.a.v.) arkasında saf tuttuk ve bize iki rekat namaz kıldırdı. Sonra selam verdi. O’nun (s.a.v.) için yaptığımız hazira yemeğini yemesi için O’nu (s.a.v.) alıkoyduk.”
Hays
- MALZEMELER:
- -250 g. kurut (keş)
- -4 yemek kaşığı tereyağı
- -600 g. hurma
- -4 yemek kaşığı un
Hurmaları çok kuru ise yıkayıp yumuşattıktan sonra çekirdeklerinden ayıralım. Ellerimizle ezelim. Kurut, tereyağı ve un ile karıştırıp iyice yoğuralım. İstediğimiz şekli verip üzerini örterek yarım saat buzdolabında dinlendirelim. Afiyet olsun.
Hazira
Efendimiz (s.a.v.) Ümmü Seleme(r.a.)’ye haber gönderip on dirhem istedi. Gelen parayı Hz. Ali’ye (r.a.) uzattı ve “Ya Ali! Bir miktar hurma, biraz tereyağı, biraz da yoğurt al gel” buyurdu…. Resulullah (s.a.v.) gelen hurmaları bir kaba boşaltıp elbisesiyle ezdi. Biraz un, ekıt (yağı alınmış kurutulmuş koyun veya keçi yoğurdu) ve tereyağı ile karıştırarak tatlı bir düğün yemeği yaptı. Hays adlı bu yemek Efendimiz’in (s.a.v.) düğünlerinde ikram ettiği yemektir.
- MALZEMELER:
- -100 g. yağlı koyun eti
- -4 yemek kaşığı tam buğday unu
- -5 su bardağı su
- -Bir fiske tuz
Koyun etini küçük parçalar halinde doğrayalım. Kısık ateşte kavuralım. Üzerine un ekleyip un ile birlikte biraz daha kavuralım. Tuzu ekleyelim. Soğuk suyu yavaş yavaş karıştırarak ilave edelim, kaynatalım. Kıvam aldığında ocağı kapatalım. Afiyet olsun.
